Soner Yüksel yazdı
Eskişehirspor'un önümüzdeki sezon dileriz ki Süper Lig'de oynayacağı karşılaşmalar için yapılan yeni Atatürk Stadyumu nihayet bitmek üzere. Haliyle stadyuma ulaşım, ulaşımın sağlanacağı yollar da bir anda İktidar partisi temsilcilerince sorgulanmaya ve Büyükşehir Belediyesi yoğun eleştiri yağmuruna tutulmaya başlandı...
Eleştiride bulunanlar eleştiri konusunda ne kadar haklı, ne kadar haksız bunu ayrıca değerlendiririz ama ona gelmeden merak ettiğimiz bazı sorular var.
Büyükşehir'i sorumsuz olup, yol yapmıyor diye eleştirenler İktidar partisinin temsilcileri. Ve yol yapılmıyor diye eleştirdikleri Stadyum ‘vaat edilen sürenin üstünden 1 sene geçmesine rağmen neden tamamlanamadı?’ bu soruyu cevaplamıyor. Bakan Avcı'nın “19 Mayıs 2015'te açılış yapacağız” dediği stadyumun yolları geçen sene bu zamanlar kimsenin aklına gelmedi mi? Geldiyse niye şimdiki gibi bir çağrı yapılmadı Büyükşehir Belediyesi'ne, yapılmadıysa inşaatın gecikeceği biliniyor ama saklanıyor muydu merak ediyorum.
Bir başka husus daha var ki söz konusu yol ve istimlak ise bu daha önemli. Ak Parti İl Başkanı Ünlü ve diğer parti temsilcileri "Büyükşehir yol yapmak için bütçe, istimlak, şu bu gibi mazeretler üretmesin, yapacak mı yapmayacak mı buna cevap versin" diyorlar.
Ben de diyorum ki; Anadolu Üniversitesi önünden Ankara yönüne yaklaşık 10 senedir gidemeyen 20 metrelik çevre yolu, Gündoğdu'ya bir türlü yapılamayan alt geçit yolu ve yılladır Organize Sanayi Bölgesi’ni Gemlik Limanı’na bağlayacak olan yolu düşününce Ak Parti idarecileri cevap versin, istimlak, bütçe, şu, bu diye mazeret göstermesinler. Yapacaklar mı, yapmayacaklar mı? Onu söylesinler… Değil mi?
Yani yol yapma işini üstelik bu gerekçeleri sıralamayın diye dile getirince o gerekçeler yokmuş gibi zannederek eleştiri yapanlar önce senelerdir 20 metrelik yolu yapmamanın gerekçelerini açıklamalı diye düşünüyorum. Haksız mıyım?
Peki Büyükşehir haklı mı, Yol olmayacak mı?
Tabi tüm bunlar yeni Stadyum için yol yapmamayı haklı çıkarıyor mu? Elbette hayır. Ancak bunu İktidar'ın Büyükşehir'e “yap” deyip beklemesinin var olan yapı ve bütçelerle olmayacağını İktidar temsilcileri de adı gibi biliyor. Zaten bu yüzden “bu gerekçeleri öne sürmeyin” diyorlar. Yol elbette olmalı, insanlar uçarak Stadyum'a gidecek değiller. Ama bunun için yol nereden geçmeli, nasıl bir yol olabilir bunun medya üzerinden değil karşılıklı oturarak planlanması lazım. Son dönemlerde Büyükşehir'e ait arazilerin bile o bölgede geri alındığını biliyoruz. Haliyle yol seçenekleri ve bunu yapmak için ciddi bir planlama ve bütçe gerekiyor. Bu konuda da “Muttalip yerine Sazova” diye diretenler “yol yapın” demek yerine “nasıl yaparız?” diyebilmeli.
Büyükerşen ismine katkı yapıyorlar
Hazır konu açılmış ve eleştiri ile Büyükerşen ismi yan yana gelmişken dile getirmekte fayda var. Büyükerşen Eskişehir ve Türkiye'de fenomen olmuş ve yapılan eleştirileri bile şayet düşünmeden yapılır ise kendi lehine döndüğü bir isim. Eleştirilemez değil, her şeyi kusursuz değil elbette. Ancak muhalefet edeyim derken öyle izansız gidenler var ki; yaptıkları eleştiri bile Büyükerşen ismine katkı yapıyor. Zira bunca somut ve soyut değişim yapmış bir insanı yok etmeye çalışmak nafile, eleştiriler de tüm bu gerçekleri yok sayar olunca ciddiye bile alınamıyor.
Engin Çakmak ve Utku Görkem Kırdemir
Büyükşehir'in son derece önemli, şehir geleceği için ciddi çalışmalar yaptığı bu dönemde 2 isme de değinmek lazım. En önemli değişim Engin Çakmak Genel Sekreterliği’nde yaşanıyor. 4,5 aydır Büyükşehir'in vatandaşa inmesi, sorunları tespiti ve çözüm hızında ciddi ilerlemeler var ve ekip koordinesi çok gelişmiş durumda. “Engin Çakmak keşke daha önceden görev alsaydı” diye düşünenlerden biri de benim. Zira sonuç odaklı çalışmanın yanı sıra sorunun ne kadar küçük olursa olsun dinlenmesi ve şehre hakim olmak önemli bir konudur. Çakmak da hem adalet mekanizması, hem tecrübe, hem de mesleki birikimi ile bunu başarmış görünüyor. Bir de Utku Görkem Kırdemir transferi var ki radyo, TV kökenli, Eskişehirli ve ana akım medyada epey birikimleri olan bu ismin de Basın koordinesi, takibi ve yönlendirmesi adına nokta isim olduğunu hissetmeye başladık. Yani Büyükşehir daha hissedilen bir yapıya büründü, daha iyiye gidiyor ve hayati bir süreçten geçerken bu ekipler önemli...
Bir de dip not ekleyeyim. “Yılmaz Büyükerşen 2019'da yeniden aday” diye kesin konuşanları duyuyor, görüyoruz. Ama bana kalırsa özellikle kent dönüşüm projeleri ve uygulama sürecini de düşünürsek, “yeniden aday olmaz” diye kesin konuşamayacağımı da eklemem lazım.