Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Eskişehir’de kamu yatırımlarına 6,5 milyar TL öden…
Eskişehir’de uyuşturucu operasyonları hız kazanıyo…
Trendyol 1. Lig 2024-2025 sezonu fikstürü ve puan …
Trendyol Süper Lig 2024-2025 sezonu 13. hafta maçl…
Bölgesel Amatör Lig 6. Grup 8. Hafta Puan Durumu v…
Onurlu Baro ve adalet
Onurlu Baro ve adalet
29 Kasım 2014
01:32
A
a
Daha öncekiler de öyleydi…
“Rıza Öztekin de öyle…”
Eskişehir'e yakışıyor bu Baro Başkanları...
Ne demişti Erdoğan?
“Adalet istiyorum, adalet”
Vay beeee!
Ne büyükmüşsün adalet!...
“Cumhurbaşkanı senin için feryat ediyor!”
Peki ne için isyan ediyor?
“Galataport ihalesi için verilen yürütmeyi durdurma kararına!”
Baro Başkanı Öztekin ne diyor?
“Galataport ihalesini alan şirketin, yatırımcının zarar gördüğü, mağdur olduğu, gibi şirket sahibi ya da avukatlarının yapabileceği açıklamalar Cumhurbaşkanı'nın görevleri arasında değildir...”
Erdoğan, yargıyı ihanetle suçluyor...
Biraz da haklı galiba!
“Adaletin bittiğine o da inanıyor!”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan her gün bir gündem yaratmayı sürdürüyor ya...
Zamanını da iyi biliyor!
Ali İsmail Korkmaz'ın davasının olduğu gün açıklama yapıyor:
“Esnaf, polistir, askerdir...”
Aynı gün , polis ve esnafın öldürdüğü Ali İsmail için, sanık polislerden “Mevlüt Saldoğan” ne diyor?
“Gezi olayları için darbe girişimi demişlerdi. Vicdanım rahat, ben de darbe girişimini bastırdım!”
***
TBMM Soruşturma Komisyonu'nun çalışmaları için dört eski bakan hakkında yayın yasağı konuldu...
Bunun anlamı açık değil mi?
“Yolsuzluk karartma girişimi!”
Vatandaş, nasıl yapıldığını bilmesin, duymasın, okumasın...
İki gazete bu yasağı deldi!
Dedik ya, Erdoğan feryadında haklı galiba!
“Adaletin bittiğine o da inanıyor!”
Kıssa-dan
Karşı devrim sürecindeki demokrasi ve özgürlük kavgasının laiklik kavgasından bağımsız yürütülemeyeceği inancındayım...
Taner Timur
Gerilim
17-25 Aralık'taki büyük yolsuzluk iddialarının örtbas edilmesi, bürokrasideki rüşvet çarkını hızlandırdı...
Uğur Dündar
Günün Fıtratı
DİNCİLER kadını güçlü ve eşit istemiyor. Onların dünyasında, sesi soluğu çıkan kadına asla yer yok.
Bekir Coşkun
Cuk
CUMHURİYET tarihinde ilk kez Meclis çalışmalarına yasak ve sansür getirilmiş oldu.
“A1 sana demokrasi!”
Emin Çölaşan
Günün İncisi
Gevşek ağız, yalnız gemileri değil, ülkeleri bile batırır!
Özdeyiş
“Sevgi ne araç, ne de amaçtır. O başlı başına bir varış olayıdır...
Hanri Benazus
Günün Sorusu
12 Eylül 'ün askeri yargısının “Kenan Evren”e karşı bile olsa gösterdiği yürekliliğini bugün sivil yargıdan bekleyebilir misiniz?
Ali Sirmen
Kolsuz Yaşar'dan
Kadın-Erkek eşitmiş abi!
“Hiii-hoo-hahhah!”
Cumartesi Öyküsü
Azı dişimide mi yitirdin?
16. yüzyılda “Hacı Abdürraif” Bursa’dan ipekleri yükler, Şiraz’a götürüp satarmış.
Şiraz’da da “Anabacı” adlı bir kadın çok ünlüymüş. Eğlenmek isteyen hovardaların ayağının altına ipek halılar serermiş.
Abdürraif, Bursa ipeklerini Şirazlı zenginlere satıp cebini altınla doldurduktan sonra Anabacı’ya rastlamış. Kadın, Abdürraif’in ağzından girmiş, burnundan çıkmış. Marifetini de anlatmış:
“Hasır dokuyan da dokuyucudur ama, onu ipek tezgahının başına oturtmazlar. Benim gecelerimin şiirini güzellerim yazarlar. Dizelerinin uyaklarını kızlarımın dilinden duymak isterim...”
Abdürraif harama uçkur çözmemiş ama etkilenmiş. Ve gitmişler kadının evine…
Anabacı, “Cennet-i Cihan”la tanıştırmış.
Cennet, bir içim su, bir afet-i devranmış.
Ömrünce boğazından bir yudum haram şerbeti geçmemiş Abdürraif’in kızı görünce dizlerinin bağı çözülmüş, aklı başından gitmiş! Cebindeki altınlar gibi, yüreği de şıkır şıkır etmeye başlamış. Girdiği evden çıkmaz olmuş, şarap testilerini lıkır lıkır devirirken gün ve saat hesabını şaşırmış. Altınlar bitmiş, mal almak için Bursa’ya gitmek gerek. Şiraz’a yine dönmeye kararlı olan Abdürraif, aşkını kanıtlamak için azı dişini çektirip Cennet’e vermiş...
Sonra da yola koyulmuş. Bursa’da nesi var, nesi yok satıp Şiraz’a dönmüş...
Doğru Anabacı’nın evine...
Ama o da ne? Cennet kendisini tanımıyor, adını bile unutmuş,
Abdürraif dellenmiş :
“Azı dişimi de mi yitirdin?”
Kadın, birden uyanmış ve şalvarının cebindeki bir avuç azı dişini çıkarıp an göstermiş:
“Hangisiydi?”
Ya bir öpücük verirsin!
Adam özel pikabının arkasına doldurmuş tavukları, başlarına da bir horoz vermiş çiftliğine dönüyor.
Yolda otostop yapmaya çalışan güzel bir kadın görmüş ve hemen almış arabaya.
Az gittikten sonra da belli tavrını takınmış:
“Bir öpücük rica edebilir miyim?”
Hiç beklemediği “Terbiyesiz!” yanıtını alınca hemen durdurmuş arabayı ve indirmiş kadını...
Çiftliğine gelince pikaptaki yükünü indirmek için geçmiş arkaya…
Ne görsün?
Arabadaki tek horoz, sonuncu tavuğum gırtlağına sarılmış bağırıyor:
“Ya bir öpücük verirsin ya da atarım aşağıya!...”
Bayram namazı
Temel’in bir akrabası ölmüş ama cenaze namazına gitmemiş. Nedenini soranlara da “Cenaze namazını kılmasını bilmiyorum” demiş.
Bir süre sonra da kayınvalidesi ölmüş, Temel namazda ve en ön sırada... “Hani bilmiyordun?” diye soranlara da gülerek yanıt vermiş:
“Bu cenaze değil ki, bayram namazı!”
Saatin cezası nerede?
Ekonomi eski basanı “Zafer Çağlayan”dan, Gümrük Bakanlığı, gümrük vergini ve ceza olarak 250 bin lira tahsil etti. Böylece saatin olduğu tescillendi. Oysa hazret, Meclis kürsüsünde saati kendisinin satın aldığını “işte faturası” diye bağıra çağıra elindeki bir kâğıdı sallayarak anlatmıştı.
Demek yalanmış.
Olayın bir başka boyutunu da “Sözcü” gazetesi dile getirdi...
Gazete mevcut kanunları anımsatıyor...
Ceza Kanunu Madde 207 :
“Bir sahte özel belgeyi, sahteliğini bilerek kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılır...”
Yani o “sallama” eylemi de epey ağır cezaya tabi...
Tabii savcılar hareketlenirse...
Günün Olayı
Erdoğan “Biz ülkeyi nasıl uçuracağız, onu düşünüyoruz” diyor.. Ustalık budur işte!
Acemi biri olsa “Ülke uçurumun eşiğinde, aşağı uçmasını nasıl önleyeceğiz” diye düşünürdü...
Günün Biberi
Erdoğan “Esnaf gerektiğinde askerdir, alperendir, polistir, hakimdir” diyor.
Hitap ettiği esnaf, hemen her gün zabıtadan dayak yiyen esnaf...
Akif Kökçe
Günün Sözü
Kalbin mantığı, akılın mantığı ile çelişir...
Hanri Benazus
Günün Şiiri
Ne denir?
Bu rakının yanında
Arnavut ciğeri ister
Beyaz peynir, üzüm ister
Halit Baba da var
Sohbet, dostluk ister
Yar mı? diyelim var
Atatürk mezesi leblebi ister
Gönülleri olursa Nedret'in
Ahmet'in leblebi de gelir
Sevgiye saygıya, ağıza içene
Ne denir?
Merhaba diyene merhaba ister
Burnu ile içenlere ne denir?
Naci Gelendost (1 Şubat-1990)
“Rıza Öztekin de öyle…”
Eskişehir'e yakışıyor bu Baro Başkanları...
Ne demişti Erdoğan?
“Adalet istiyorum, adalet”
Vay beeee!
Ne büyükmüşsün adalet!...
“Cumhurbaşkanı senin için feryat ediyor!”
Peki ne için isyan ediyor?
“Galataport ihalesi için verilen yürütmeyi durdurma kararına!”
Baro Başkanı Öztekin ne diyor?
“Galataport ihalesini alan şirketin, yatırımcının zarar gördüğü, mağdur olduğu, gibi şirket sahibi ya da avukatlarının yapabileceği açıklamalar Cumhurbaşkanı'nın görevleri arasında değildir...”
Erdoğan, yargıyı ihanetle suçluyor...
Biraz da haklı galiba!
“Adaletin bittiğine o da inanıyor!”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan her gün bir gündem yaratmayı sürdürüyor ya...
Zamanını da iyi biliyor!
Ali İsmail Korkmaz'ın davasının olduğu gün açıklama yapıyor:
“Esnaf, polistir, askerdir...”
Aynı gün , polis ve esnafın öldürdüğü Ali İsmail için, sanık polislerden “Mevlüt Saldoğan” ne diyor?
“Gezi olayları için darbe girişimi demişlerdi. Vicdanım rahat, ben de darbe girişimini bastırdım!”
***
TBMM Soruşturma Komisyonu'nun çalışmaları için dört eski bakan hakkında yayın yasağı konuldu...
Bunun anlamı açık değil mi?
“Yolsuzluk karartma girişimi!”
Vatandaş, nasıl yapıldığını bilmesin, duymasın, okumasın...
İki gazete bu yasağı deldi!
Dedik ya, Erdoğan feryadında haklı galiba!
“Adaletin bittiğine o da inanıyor!”
Kıssa-dan
Karşı devrim sürecindeki demokrasi ve özgürlük kavgasının laiklik kavgasından bağımsız yürütülemeyeceği inancındayım...
Taner Timur
Gerilim
17-25 Aralık'taki büyük yolsuzluk iddialarının örtbas edilmesi, bürokrasideki rüşvet çarkını hızlandırdı...
Uğur Dündar
Günün Fıtratı
DİNCİLER kadını güçlü ve eşit istemiyor. Onların dünyasında, sesi soluğu çıkan kadına asla yer yok.
Bekir Coşkun
Cuk
CUMHURİYET tarihinde ilk kez Meclis çalışmalarına yasak ve sansür getirilmiş oldu.
“A1 sana demokrasi!”
Emin Çölaşan
Günün İncisi
Gevşek ağız, yalnız gemileri değil, ülkeleri bile batırır!
Özdeyiş
“Sevgi ne araç, ne de amaçtır. O başlı başına bir varış olayıdır...
Hanri Benazus
Günün Sorusu
12 Eylül 'ün askeri yargısının “Kenan Evren”e karşı bile olsa gösterdiği yürekliliğini bugün sivil yargıdan bekleyebilir misiniz?
Ali Sirmen
Kolsuz Yaşar'dan
Kadın-Erkek eşitmiş abi!
“Hiii-hoo-hahhah!”
Cumartesi Öyküsü
Azı dişimide mi yitirdin?
16. yüzyılda “Hacı Abdürraif” Bursa’dan ipekleri yükler, Şiraz’a götürüp satarmış.
Şiraz’da da “Anabacı” adlı bir kadın çok ünlüymüş. Eğlenmek isteyen hovardaların ayağının altına ipek halılar serermiş.
Abdürraif, Bursa ipeklerini Şirazlı zenginlere satıp cebini altınla doldurduktan sonra Anabacı’ya rastlamış. Kadın, Abdürraif’in ağzından girmiş, burnundan çıkmış. Marifetini de anlatmış:
“Hasır dokuyan da dokuyucudur ama, onu ipek tezgahının başına oturtmazlar. Benim gecelerimin şiirini güzellerim yazarlar. Dizelerinin uyaklarını kızlarımın dilinden duymak isterim...”
Abdürraif harama uçkur çözmemiş ama etkilenmiş. Ve gitmişler kadının evine…
Anabacı, “Cennet-i Cihan”la tanıştırmış.
Cennet, bir içim su, bir afet-i devranmış.
Ömrünce boğazından bir yudum haram şerbeti geçmemiş Abdürraif’in kızı görünce dizlerinin bağı çözülmüş, aklı başından gitmiş! Cebindeki altınlar gibi, yüreği de şıkır şıkır etmeye başlamış. Girdiği evden çıkmaz olmuş, şarap testilerini lıkır lıkır devirirken gün ve saat hesabını şaşırmış. Altınlar bitmiş, mal almak için Bursa’ya gitmek gerek. Şiraz’a yine dönmeye kararlı olan Abdürraif, aşkını kanıtlamak için azı dişini çektirip Cennet’e vermiş...
Sonra da yola koyulmuş. Bursa’da nesi var, nesi yok satıp Şiraz’a dönmüş...
Doğru Anabacı’nın evine...
Ama o da ne? Cennet kendisini tanımıyor, adını bile unutmuş,
Abdürraif dellenmiş :
“Azı dişimi de mi yitirdin?”
Kadın, birden uyanmış ve şalvarının cebindeki bir avuç azı dişini çıkarıp an göstermiş:
“Hangisiydi?”
Ya bir öpücük verirsin!
Adam özel pikabının arkasına doldurmuş tavukları, başlarına da bir horoz vermiş çiftliğine dönüyor.
Yolda otostop yapmaya çalışan güzel bir kadın görmüş ve hemen almış arabaya.
Az gittikten sonra da belli tavrını takınmış:
“Bir öpücük rica edebilir miyim?”
Hiç beklemediği “Terbiyesiz!” yanıtını alınca hemen durdurmuş arabayı ve indirmiş kadını...
Çiftliğine gelince pikaptaki yükünü indirmek için geçmiş arkaya…
Ne görsün?
Arabadaki tek horoz, sonuncu tavuğum gırtlağına sarılmış bağırıyor:
“Ya bir öpücük verirsin ya da atarım aşağıya!...”
Bayram namazı
Temel’in bir akrabası ölmüş ama cenaze namazına gitmemiş. Nedenini soranlara da “Cenaze namazını kılmasını bilmiyorum” demiş.
Bir süre sonra da kayınvalidesi ölmüş, Temel namazda ve en ön sırada... “Hani bilmiyordun?” diye soranlara da gülerek yanıt vermiş:
“Bu cenaze değil ki, bayram namazı!”
Saatin cezası nerede?
Ekonomi eski basanı “Zafer Çağlayan”dan, Gümrük Bakanlığı, gümrük vergini ve ceza olarak 250 bin lira tahsil etti. Böylece saatin olduğu tescillendi. Oysa hazret, Meclis kürsüsünde saati kendisinin satın aldığını “işte faturası” diye bağıra çağıra elindeki bir kâğıdı sallayarak anlatmıştı.
Demek yalanmış.
Olayın bir başka boyutunu da “Sözcü” gazetesi dile getirdi...
Gazete mevcut kanunları anımsatıyor...
Ceza Kanunu Madde 207 :
“Bir sahte özel belgeyi, sahteliğini bilerek kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılır...”
Yani o “sallama” eylemi de epey ağır cezaya tabi...
Tabii savcılar hareketlenirse...
Günün Olayı
Erdoğan “Biz ülkeyi nasıl uçuracağız, onu düşünüyoruz” diyor.. Ustalık budur işte!
Acemi biri olsa “Ülke uçurumun eşiğinde, aşağı uçmasını nasıl önleyeceğiz” diye düşünürdü...
Günün Biberi
Erdoğan “Esnaf gerektiğinde askerdir, alperendir, polistir, hakimdir” diyor.
Hitap ettiği esnaf, hemen her gün zabıtadan dayak yiyen esnaf...
Akif Kökçe
Günün Sözü
Kalbin mantığı, akılın mantığı ile çelişir...
Hanri Benazus
Günün Şiiri
Ne denir?
Bu rakının yanında
Arnavut ciğeri ister
Beyaz peynir, üzüm ister
Halit Baba da var
Sohbet, dostluk ister
Yar mı? diyelim var
Atatürk mezesi leblebi ister
Gönülleri olursa Nedret'in
Ahmet'in leblebi de gelir
Sevgiye saygıya, ağıza içene
Ne denir?
Merhaba diyene merhaba ister
Burnu ile içenlere ne denir?
Naci Gelendost (1 Şubat-1990)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
