Şehit Gazeteci Uğur Mumcu’yu katledilişinin 30’uncu yıl dönümünde saygıyla andık. Biz Eskişehirliler için Uğur Mumcu’yu anmanın ayrı bir anlamı var
Şehit Gazeteci Uğur Mumcu’yu katledilişinin 30’uncu yıl dönümünde saygıyla andık. Biz Eskişehirliler için Uğur Mumcu’yu anmanın ayrı bir anlamı var. Çünkü Mumcu soğuk bir Ankara kışında arabası havaya uçurularak şehit edilmişti ve o arabanın enkazı bugün Eskişehir’de sergileniyor. Bu enkaza sahip çıkan ve onu bir anıt hâline getiren Odunpazarı Belediyesi’ni bir kez daha tebrik ederiz. Uğur Mumcu ülkesini ve halkını seven bir gazeteciydi. Zaten sırf da bu yüzden öldürüldü.
Öte yandan 24 Ocak’ın tarihimizdeki önemi büyük. Mumcu’yu öldüren karanlık güçler 8 yıl sonra, 2001 yılında ve aynı tarihte bu kez de Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ı şehit ettiler. Ki kendisi bir ara Eskişehir’de de çalışmış, Eskişehirlilerin kalbini kazanmayı başarmıştı. Ali Gaffar Okkan da ülkesini ve halkını seven bir insandı ve yine aynı sebepten dolayı katline hüküm verilmişti.
1980 yılının 24 Ocak’ında ise hiç kimse öldürülmemişti gerçi ancak, ülkenin ekonomisinin toptan değiştirilmesine de karar verilmişti. Bu tarihten sonra “İthal İkameci” ekonomi tarihe karıştı ve liberal ekonomiye dayanan “İhracata dayalı kalkınma” modeline geçildi. Daha sonra bu kararların alınmasında birincil rol oynayan Turgut Özal, kendi aldığı kararların uygulanmasını da sağladı.
Ancak biz serbest ekonomiyi ahlaksızlığın ve kural tanımazlığın serbest olduğu bir model olarak algıladık. Halbuki liberal ekonominin uygulandığı İngiltere gibi Amerika gibi ülkelerde kanunlar çok sıkıdır ve “Benim memurum işini bilir” zihniyeti yoktur.
Değil 24 Ocak kararları, bizler her gün ekonomiyi kurtaracak başka başka kararlar alsak da fark etmez. Millet olarak önce ekonomik modeli değil, zihniyeti değiştirmemiz lazım.
“Yesin ama iş yapsın” diyen kafayı değiştirmediğimiz müddetçe, bu memlekette ahlaksızlık asla bitmez. Ahlaksızlığın olduğu ortamda ise “İşini bilen”ler Karun gibi zengin olurken, onlara oy veren seçmenler de Hint fakiri gibi sürünmeye mahkûm olur.
İşte enflasyon bu
Kahveciler Odası çay fiyatı tarifesini güncelleme kararı aldı. Oda üyelerinden gelen talep doğrultusunda çay fiyatı kahvehanelerde 5 lira olarak güncellendi. Esnafa satılan çayın fiyatı ise 4 lira olarak güncellendi. 1 Temmuz 2022’den bu yana kahvehane fiyatı 3,5 lira olan ve esnafa 2,5 liraya satılan çaya 1,5 lira zam gelmiş oldu.
Dikkatinizi çekti mi bilmem; ancak henüz asgari ücretliler zamlı ilk maaşlarını almadılar ve bu yeni maaşın bereketi, henüz ellerine geçmeden ortadan kalkmış oldu. İşte “Yüksek Enflasyon” dediğimiz felaket tam olarak bu. Vatandaş artan fiyatlar altında eziliyor. Siz enflasyonu düşürmek yerine maaşları yükseltmeye karar veriyorsunuz. Ancak verdiğiniz maaşlar daha vatandaşın eline geçmeden buharlaşıp uçuyor.