Odunpazarı Belediyesi ile Benli Geri Dönüşüm firması arasındaki sözleşmenin ‘anlaşmazlık’ nedeniyle sona ermesiyle beraber, kamuoyunda ciddi bir
tartışma başladı.
*
Belediye mi haklı?
Şirket mi haklı?
*
Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt’un MIH sütunlarına yaptığı açıklamayı okumuştunuz.
Başkan Kurt özetle…
- Firmanın, sözleşmenin gereklerine uymadığını, 35 mahallede toplama yapması gerekirken sadece 20 mahallede çalıştığını ifade etti.
- Dahası, firmanın, belediyenin sözleşme maddelerine dayanarak her mahallede toplama yapılması ısrarı karşısında kar edemediği gerekçesiyle işi bırakmak istediğini belirtti.
(19 Ekim 2019 tarihinde kaleme aldığım ve Kazım Kurt’un açıklamalarının tümünü bulabileceğiniz “Odunpazarı Belediyesi ile dönüşüm firması niye anlaşamadı” başlıklı yazıma, BURAYA TIKLAYARAK ulaşabilirsiniz.)
*
Kazım Kurt’un yukarıda çok kısa özetini okuduğunuz açıklaması üzerine, Benli Geri Dönüşüm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Ömer Benli cevap hakkını kullanmak istedi.
Oldukça uzun bir açıklama olması nedeniyle olabildiğince
sadeleştirdim ve maddeler halinde hazırladım.
*
İşte, Ömer Benli’nin o açıklaması:
12 YIL EMEK VERDİK
- “Siz ve okurlarınıza bildirmek isteriz ki hizmet süremiz boyunca, en büyük ve tek destekçimiz Odunpazarı halkı olmuştur. Eskişehirli hemşerilerimiz geri dönüşümün ülkemiz, çevre ve geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunun farkındalar. Biz de bu farkındalığı daha da geliştirmek için 12 yıl boyunca çok emek verdik, okullar başta olmak üzere pek çok mecrada etkin bir şekilde çalıştık; toplumumuzun her kesimine yönelik organizasyonlar, eğitimler düzenledik.
YALNIZ BIRAKILDIK
- Hizmet verdiğimiz 12 yıl boyunca Odunpazarı halkının desteği ve motivasyonu dışında beklediğimiz desteği göremediğimizi üzülerek söylemek isteriz. Biz geri dönüşüm hayallerinde yalnız bırakıldık.
BIRAKMAK İSTEDİĞİMİZİ SÖYLEDİK
- İzinsiz ve ruhsatsız olarak toplama yapanlar ile sokak toplayıcıları toplama ve biriktirme aparatlarını çaldılar, hurdacılara sattılar. Bunlar ile ilgili gerekli tedbirler alınmadı. Bir süre sonra toplama ve ayırma faaliyetlerimiz yanında sokak toplayıcıları ile mücadele eden de biz olmaya başladık. Tehdit ve küfürler bir süre sonra ekiplerimizin üzerine araç sürmelere, saldırı ve darp girişimlerine dönüştü. Ekip sayılarını arttırdıkça sokak toplayıcılarının sayısı ve hırsızlık vakalar arttı, geri dönüşüm hedeflerinin gerisine düşüldü. Baktık ki bu işin çözümü için etkin bir çözüm üretilmiyor, belediyemizle görüşerek bırakmak istediğimizi söyledik, el sıkıştık, birbirimizden hiçbir şey istemeden yollarımızı ayırdık.
HER MAHALLEYE GİRMEYİ ARZU ETTİK
- Her mahallede atık toplanmıyor eleştirisi haklı bir eleştiri midir? Sizin ve vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum. Girmediğimiz iddia edilen mahallelerle ilgili girmeyi her zaman arzu ettik, ancak toplama yapılan mahallerde dahi atıklarımızın çalındığı ve gerekli tedbirlerin alınmadığı noktada bu mahallelerde nasıl toplama yapılacaktı?
KAYITLAR ELİMİZDE MEVCUT
- İddia edilenin aksine bırakın haftada 1 gün toplama yaptığımızı, şehir merkezinde yoğun atık çıkan bölgelerde ‘günde 2 defa’ toplama yapıldığına dikkatinizi çekmek isteriz. Yani haftada bir gün toplanan mahalle hiç yoktur. Bunlar belediyemizin araç takip sistemleri ile de takip ediliyordu. Kayıtların tamamı elimizde mevcuttur. Belediyemiz de bu kayıtlara sahip.
HAKSIZLIK
- Mevzuatı, sözleşmeleri ve gerçekleri bir kenara bırakarak ‘firma tekel oldu’ denilmesinin en hafif tabiri ile haksızlık olduğunu belirtmem gerekir.
REST OLARAK ANLAŞILDI
- Atık tonajlarımız yüzde 50’ler seviyesinde düştü. Suriye kökenliler ve hemşeri birlikteliklerini engelleyecek çözümü gelin birlikte bulalım dedik, kimse yanımızda olmadı. Bu iklimde ve oranlarda kimse sahada çalışamaz, maliyetler var dedik, bu rest olarak anlaşıldı.
SADECE BAŞKAN VE BEN VARDIK
- Bu arada yüksek sesli tartışma esnasında sadece başkan ve ben vardım, başka kimse yoktu. Başkana derdimi anlattım yardımcı olmasını istedim. Bana ‘işine gelmiyorsa bırak kardeşim’ dedi. Bende umudum kalmayınca bırakmak zorunda kaldım.
İNANCIMIZ KALMADI
- Bu ortamda nasıl iş yapılabilir size soruyorum. Siz olsanız yapar mısınız? Gün geldi çözüme dair inancımız kalmadı ve bu işi sonlandırma dışında başka bir seçeneğimiz olmadığına karar verdik. Sizce bu bir bahane midir? Takdirinize bırakıyorum.
KİRALAMA YA DA SATIŞ YAPABİLECEĞİMİZİ SÖYLEDİK
- ‘Şirket belediyenin görüştüğü firmaları engelliyorlar’ iddiası, yakışıksız ve doğru bir iddia değil. Eğer böyle bir iddia gerçekse bu suçtur. Bunun hiç beklenmeden adli makamlara taşınması gerekir. Ben size yaşananları aktarayım. Bizden sonra Odunpazarı’nda toplama ve ayırma yapma konusunda istekli bir firma bizden bilgi almak istedi, biz de kendilerine yardımcı olmak için bilgi ve deneyimlerimizi paylaştık. İki defa toplantı yaptık. Araç, ekipman, tesis kurulumu ve kullanımı konusunda kiralama, satış dahil olmak üzere kendilerine destek verebileceğimizi söyledik.
BIRAKIP GİTMİŞ
- Belediye; İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen firmalara Odunpazarı’ndan çıkan atıkların toplanması için destek vererek şehrimize ilişkin bu sorunu çözmek için çeşitli çözümler arıyor olabilir. Ancak atıkların çalınması ve güvenlik problemlerinin önüne geçmeden bu sorun nasıl çözülür açıkçası biz de merak ediyoruz. Bu arada belediye ile anlaştım, işe başlıyorum diyerek bize gelen firma duyduğum kadarı ile birkaç gün toplama yapmış ve bu işin olamayacağını anlamış olmuş ki bırakıp gitmiş.
YASAL ENGEL YOK
- Mevzuat gereği belediyeler bu işi yapar ya da yaptırır. ‘Yasal olarak belediye yapamaz, firmalara yaptıracaksın’ gibi bir zorunluluk yok. Örneğin Pendik Belediyesi.
FİRMA BULAMAZSINIZ
- Belediye çözüme öncülük etmek yerine bizden para alınması gerektiğini söylüyor. Bakın açık ve net söyleyeyim. Bu işe belediyeler para kazanmalı bakış açısı ile bakan idare, evlerden ambalaj atığını toplamayacaktır, sadece marketlerden ve işyerlerinden toplanacak demektir. Bunun örnekleri de birçok belediyede uygulanıyor. Hal böyle olunca ne olur, evlerden toplanması beklenen atıklar toplanmaz, çöpe gider. Çöpe gittiğinde çöp toplama hizmetlerinizdeki maliyetler öngörmediğiniz oranlarda artar, kamu zararınız büyür. Bu iş gelişmiş hiçbir ülkede belediyenin para kazanması bakış açısı ile yürütülmüyor. İncelerseniz göreceksiniz. Ancak ülkemizde nedendir bilinmez ambalaj atığından belediye para kazanması gerekir diye bir düşünce yerleşmiş. Eğer Odunpazarı ilçesinde çıkan atığın tonajlarından belediye olarak para kazanmayı temel hedef olarak görürseniz maliyet ve kazanç dengesini gözeten bu işi yapacak bir tane firma bulamazsınız, ihaleye çıksanız teklif dahi almakta zorlanırsınız, teklif veren firma da evlerden atık toplamayı bizim yaptığımız gibi yapamaz.
ATTIĞIN KADAR ÖDE
- Ancak Odunpazarı Belediye başkanının yıllar önce çıkan bir mevzuatta geçen ancak bugüne kadar uygulayamadığı atık toplama maliyetini vatandaştan alabilirse atık toplama hizmeti işleyebilir. Bunun da Odunpazarı halkına adil uygulanması gerekir, ‘attığın kadar öde’ modelinin iyi işlemesi gerekir. Ancak ne yazık ki bu mevzuatın ilçemizde bir an önce uygulanması için de defalarca talepte bulunmuştuk.”
*
Ömer Benli’nin açıklamaları bu şekilde.
Kazım Kurt’un açıklamalarını hiçbir yorum yapmadan siz değerli okurlarımıza aktarmıştım.
Ömer Benli’nin açıklamaları üzerine de yorumda bulunmuyor, takdiri size bırakarak MIH sütunlarını kapatıyorum.