Yaşamın İçinden
--Olur mu böyle olur mu?—
Başbakan Erdoğan’ı yurtdışından dönüşte karşılayanların:
“Yol ver geçelim.
Taksimi ezelim” dediklerini duyunca
27 Mayıs öncesi sık kullandığımız bir türkü takıldı dilimin ucuna:
“ Olur mu böyle olur mu?
Kardeş kardeşi vurur mu?
Kahrolası diktatörler,
Bu dünya size kalır mı?”
--//--
Eskişehir’de Gezi’ye çıktığımızda, endişelerimizi fısıldıyoruz birbirimize.
“ Aman kimsenin burnu kanamasın.”
Önceki gün dövülerek ağır yaralanan Ali İsmail’in arkadaşları ile konuştum.
Endişeliydiler.
Bazıları Tıp Fakültesi’ndeki ihmali anlattı.
Açık konuşayım bir anlam veremedim.
Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin’in ve Eskişehir Tabip Odası Başkanı Dr. Bülent Nazım Yılmaz’ın Gezi olayını yakından takip ettiklerini duyunca rahatladım.
Bir başka olay da, sağda solda dolaşan söylentiler.
Eskişehir Valisi Tuna, neden sessiz kaldı anlamadım.
Gezi eyleminin onuncu gününde Eskişehir’de varsa kaç kişi gözaltına alınmıştır?
Gene varsa kaç kişi yaralanmıştır?
Gözaltına alınıp serbest bırakılan 176 kişinin dışında gözaltına alınan olmuş mudur?
Kamuoyuna açıklanmalıdır ki, gençlerin anne ve babaları ile yakınları ve de vatandaşlar rahatlasın.
--//--
Başbakan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın gelişen olaylar karşısında öfkesinin geçmediğini konuşmalarını dinleyince anladım.
Yangına körükle gider gibiydi.
Sinirliydi. Öfkeliydi.
Bir ayırımcılık içinde gibiydi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sokaklar serbest kalsın dediğini duydum.
Bakalım Başbakan Erdoğan sokakların serbestliğini nasıl yorumlayacak?
Şahsen kendisini karşılarken:
“ Yol ver geçelim. Taksimi ezelim” diye bağıranlara:
“ Susun. Öyle şey olmaz” demesini beklerdim.
Olmadı.
Kamuoyu merakla bekliyor.
Bakalım Gezi eylemlerinin sonu nereye varacak?
Günlerin Getirdiği
-Eski stadyumun önü---
Sazova’ya yapılacağı açıklanan 33 bin kişilik yeni stadyum temelinin 7 Haziran 2013 tarihinde atılacağı aylar önce açıklanmış, temel atılması için her türlü hazırlık yapılmıştı. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın atacağı temel birden bire ertelendi. Bu konuda ne vilayetten, ne Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nden, ne de iktidar partisi yöneticilerinden bir ses çıkmayışı, olayların farklı yorumlanmasına neden oldu. Kimileri ülkede başlayan öğrenci olaylarından dolayı erteleme gereği duyulmuştur derlerken, kimileri de ertelemeyi eski stadyuma bağladı. Eskişehir’de eski stadyumun meydan olarak kalmasına ilişkin başlayan taleplerin değerlendirildiğini belirten bazı çevreler “Bu konuda son sözü Bakan Suat Kılıç söyleyecektir. Bakan Kılıç’a Eskişehir’deki istekler aktarılmıştır. Kılıç da durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ayrıntılı görüşmek için temel atma işini ertelemiş olabilir” diyorlar.
Bunlar bir varsayım elbette. Gerçek olan 7 Haziran’da atılacak yeni stadyum temelinin ileri bir tarihe ertelenmesidir. Bir başka gerçek de eski stadyum yerinin geleceğine ilişkin halkın görüş ve isteğidir ki, bu da bellidir. Herkes buraya kent meydanı yapılmasını istiyor. Bunun içinde herhangi bir açıklama yapılmayınca, yeni stadyum temel atılmasının ertelenmesiyle eski stadyum bağlantısı kuruluyor.
--ESO’da tatlı sert—
Dün Eskişehirspor Başkan adayları Halil Ünal ile Mesut Hoşcan’ın kongre öncesi yaptıkları tartışmaların iki tarafa da zarar verdiğini belirterek “Bu şehirde yetişmiş, bu şehirde kalacak insanların birbirlerini kırmadan, demokratik kurallar içinde mücadele etmesi gerekir” demiş ve “ESO’da da aynı görünüm var. Yarın da onları yazmaya çalışacağım” diye not düşmüştüm. ESO’da halen başkan olan Savaş Özaydemir’in karşısına gençlerden Nabi Hatipoğlu rakip olarak çıktı. İlk günlerde rakibi ciddiye almayan Özaydemir, daha sonraki günlerde baktı ki, olmuyor o da başladı salvo atışlarına. İşin bir başka yanı ise, Hatipoğlu’nun ve Özaydemir’in dışında, birbirlerine hasım olanların adaylar içinde hasım olarak birleşmeleri oldu. Savaş’ın rakibi , Hatipoğlu’nu, Hatipoğlu’nun rakibi Özaydemir’in yanında oldu. Şimdi adaylık yarışı sürüyor. Gerek Özaydemir, gerekse Hatipoğlu bir daha yüz yüze bakmayacaklarmış gibi ağır hakaretlerle birbirlerine yükleniyorlar. Oysa Eskişehir Sanayi Odası’nın ulusal ekonomide ayrı bir yeri vardır. Demem şu; yönetimsel yarış yapılsın tamam da, kimse kimseyi kırmasın. Kazanan ESO olsun. Bu dilekler içinde kolay gelsin diyorum kendilerine.