Olmadı Naci Hoca!..

Önder Baloğlu yazdı

4 Mayıs 2015 00:05
A
a
Sütiş Eskişehir

Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye'deki önemini anlatmaya gerek yok...

"Bugün ülkenin her yanında mezunu vardır..."

Hem de önemli görevlerde...

Açıköğretim Fakültesi ile milyonu geçen öğrenci sayısı her yıl çoğalır.

Daha düne kadar Karacaali'deki "İzzet Kaptan"ın selamından tutun da, yurtdışındaki bürolarına kadar her yerde damgası vardır...

"Anadolu'dan mezun olmak bir ayrıcalıktır..."

Son yılların en büyük özelliği de mezuniyet törenleridir...

Pek çok öğrenciden ileti aldık...

Hepsinin yakınması aynı...

Biliyorsunuz..

"Atatürk Stadı'nda yapılır bu tören..."

20 bin kişi dolup taşar...

Ünlü bir sanatçı coşturur...

Havai fişeklere kadar süren program, Türkiye'nin dört bir yanında duyulur, izlenir...

Manşetlere çıkar...

"Peki, ya bu yıl?"

Rektör "Naci Gündogan" yaptı açıklamayı...

Törenler üçe bölünmüş...

10-11 ve 12 Haziran tarihlerinde kapalı salon ve 2 Eylül Kampusu’nda yapılacak...

Öğrenciler fakültelerindeki mezun sayılarına göre 800 ile 1000 kişilik gruplara ayrılacak...

"Peki neden böyle? "

Hadi "seçim" için desek, seçimlerden sonra yapılacak...

Galiba özel nedenleri var...

Belki de "Gündoğan"ın bile elinde olmayan nedenler!...

“Hani pankart falan gibi!..”

Böylesi bir olasılıktan bile çekinilir mi?

Mezuniyet töreni bu…

“Kızlı-erkekli sünnet şöleni değil ki”

 

Günün sorusu

İşe girdiğinde birinci sayfadan haber olan, işten ayrılınca ve kimsenin duymadığı kişiye ne denir?

"Gazeteci..."

Behiç Ak

 

Kıssa-dan

Türkiye'de toplum mühendisliğine soyunanlar, "dünya değişti , sınıf mücadelesi rafa kalktı" diyenler, özünde sömürü düzenini gizleme peşindeler.

Serdar Kızık

 

Günün balı

Melih Gökçek’ in dinozoruna :

"Boş kafadan ancak anlamsız patlamalar fışkırır...

Aydın Boysan

 

Cuk

Dört tarafı kadınlarla çevrili olduğu halde sevdiğini aldatmayan erkeğe "ADAM" denir...

 

Günün Sözü

Sanat toplumdan kaynaklanır ve topluma gerisin geri döner...

Hanri Benazus

 

Günün İncisi

Mantık kaderi değil, yaşantıyı çizer...

 

Özdeyiş

Ne kadar değil, nasıl yaşadığımız önemlidir...

 

Elimiz askıda kaldıkça!

İçimizde var duygu...

"Önce merhamet.."

"Yardım etmek.."

"Paylaşmak..."

"Acıya, neşeye" her şeye ortak olabilmek...

Hani "Alman usulü" der geçerler ya..

Var mıdır?

"Türk usulü misafir edebilmek!"

İçimizdedir hep bu duygular...

Ama artık çok yara aldı çok!

Öylesine ki..

"Ekmek bile askıya alındı!"

Çok güzel bir gelenek..

Ama askıda!

"Cingöz Fahri" bir gün takılmıştı:

"Askıda bir tek rakı yok mu abi?"

Oysa, neler askıda yok ki?

"Üniversiteler..."

Adli Tıp..

Yarın bir gün düştü düşecek..

"Anayasa ve Adalet!"

Hatta öyle olaylar oluyor,şaşırtan açıklamalar duyuyoruz ki, ister istemez endişeleniyoruz!..

"Yoksa, Ordu da mı askıda!"

Demokrasimizi şöyle bir heceliyoruz yeri geldiği zaman...

Önümüze..

"Hep ikinci hecesini koyuyorlar!"

"De-Ra-Sİ"leri nerede?

"Askıda mı?"

***

Bütün bunlara layık mıyız?

Maalesef evet...

Sandık başına gidip oy verirken..

"Elimizi askıya aldığımız sürece layığız!"

 

Medeni cesaret

Meslektaşımız "Sedef Kabaş", "17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcının ismini unutmayın" şeklinde mesajı paylaştığı için yargıç önüne çıktı.

Kabaş’ın avukatı bu davanın Asliye değil Ağır Ceza'nın konusu olduğunu söyledi. Yargıç bunun üzerine dosyaya göz atınca avukatın haklı olduğuna karar verdi.

Savcı ve yargıç, avukat söylemeden önce durumu fark etmemişti.

''Sedef Kabaş,” mahkemede beraatini istedi. Ancak şunu da ekledi :

"Söylediklerimin arkasındayım."

Medeni cesaret, hukuk ve demokrasi adına çıkarılacak çok ders var şu yaşadığımız günlerden

 

Bir genç kızın isyanı

"Hani gazetede sesimi duyurabilirsem, biraz olsun yüreğime su serpilir düşüncesiyle sizi aradım" diye başladı:

"Keşke İmam Hatip’ten mezun olsaydım. Nereye gitsem onlarla dolu. Her yere onları alıyorlar. Benim gibi üniversite mezunları da iş bulamıyor. Lütfen duyurun, çözüm istiyoruz..."

Yararı olur mu?

Hiç sanmıyoruz ama, bu genç kıza da bir uyarıyı biz yaptık :

"7 Haziran’da oyunu kullan..."

 

Çocuğumuzun adı ne olsun?

Genç kız ilk kez partiye gidecekmiş. Annesi uyarmış: "Aman kızım, çapkın erkek olabilir ve seni tuzağa düşürmek için her şeyi yapar. Böyle bir şey olursa ona mutlaka sor" demiş:

"Çocuğumuzun adı ne olsun?"

Kız partiye gitmiş, dans ettiği genç biraz okşayınca "Çocuğumuzun adı ne olsun?" diye sormuş. Aynı anda da genç uzaklaşmış...

İkincisi de aynısını yapmış. Üçüncü genç de kızı okşarken aynı soru gelmiş ama, bu kez ses yok!.

Partiden sonra birlikte olmuşlar...

Kız yine gülerek sormuş:

"Çocuğumuzun adı ne olsun?"

Tecrübeli delikanlı,  prezervatifi çıkarıp bir düğüm attıktan sonra yanıt vermiş:

"Eğer buradan çıkabilirse, David Copperfield olsun!"

 

Zeybek Temel

Temel Ödemiş'e gider...

Yörenin mahalli oyunu "Zeybek"! bir süre seyrederek kendi kendine güler ve söylenir: "Ha uşağım.. O kadar düşündükten sonra ben de oynarım bu oyunu..."

 

Günün Şiiri

Eğenin kızı

Balıkçıların döndüğü saatlerde

Seni deniz yosunlarıyla süslerim

Deniz tutuşmuştur, o benim aşkım

Ağlardakiler paylaşılmaktadır

Umutlarının arkasından koşmaktadır

Nikaragua'ya yolcu taşır bir gemi

Sen dur kucağımda uzaklaşıyorsun

İşte bunlar senin süslerin

Bu akşamlar benim şiirlerim

Seni sevmek kişi işi

Evren dar, Nikaragua uzak

Bir kez daha mutluyken

İşte deniz tutuşmuş, ondan söz etme

Bu akşamlar benim şiirlerim

Katlarımda üzüyorsun İzmir yitme...

S. Kandemir Başer (Varlık-1959)

 

Günün Olayı

Davutoğlu "2013’te Pensilvanya'ya son çağrıyı yapmak için gitmiştim" diyor.

Yasadışı her örgüte nezaketen böyle "son çağrı" yapılıyor mu?

Akif Kökçe

 

Günün Biberi

Oyları düşen AKP milliyetçilik propaganda başladı.

Ha gayret!

Oylar biraz daha düşerse "laiklik" propagandasına başlayacaklar...

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi