Yaşamın İçinden
Ölçüyü hesaplamak
Mahkemede bir yaralama olayının davası görülüyormuş.
İlk tanık olarak yaşlı bir çiftçi çağrılmış.
Tanıkları sıkıştırmakla ünlü savunma avukatı sormuş:
“Söyleyin bakalım..Olayın geçtiği yerden siz ne kadar uzaktaydınız?”
Tanık yanıt vermiş:
“ Tam 13 metre,54.5 santim..”
Avukat karşı çıkmış:
“Yani yüksek mahkemeye olay yerinden tam 13 metre 54,5 santim uzaktaydım gibi kuyruklu bir yalan söylemeye utanmıyor musunuz?”
“Niye yalan olsun” demiş yaşlı çiftçi:
“Elbette o kadar uzaktaydım”
Savunma avukatı mal bulmuş gibi gülümseyerek:
“Peki, nasıl oluyor da santimi santimine söyleyebiliyorsunuz” deyince yaşlı çiftçi şöyle yanıt vermiş
“Bunu bir budala çıkıp da sorar diye düşünüp olaydan sonra metre ile ölçmüştüm”
--//--
Büyükşehir’de, Odunpazarı’nda ve Tepebaşı’nda ilk meclis toplantıları yapılmaya başladı
Başkan yardımcıları için isimler sıralandı.
Odunpazarı’nda Başkan Kazım Kurt yeni olsa da,yanında Erdal Caferoğlu başta olmak üzere belediyeciliği bilen arkadaşları var..
Sanırım iç örgütlenmeyi kısa sürede tamamlayacaklardır..
Tepebaşı için bana göre sorun yok..
Ahmet Ataç adamlarını, adamları da Ataç’ı tanıyor çünkü..
Dahası gelenler kurulmuş ve planlanmış bir belediye içinde olacaklar..
Sıra muhalefette şimdi..
Bakalım nasıl bir yol izleyecekler..
Göreceğiz..
Çünkü gelenlerin arasında acemi kimse yok.
Tepebaşı’nda, Mustafa Birsen..Tuncer Köküer..Zihni Çalışkan’la başlayan liste..
Odunpazarı’nda, Ahmet Yapıcı..Fecir Üçkaya..Nuri Temizsoy ve arkadaşları....
Hepsi yıllardır belediyelerde meclis üyeliği dahil olmak üzere, değişik kesimlerde toplumsal çalışma içinde olmuş isimler..
“Tavşana kaç.. Tazıya tut” demenin alemi var mı?..
Olumsuzluk üzerine neden farklı yorumlar yapılır anlamak zor..
--//--
Büyükşehir’de geçtiğimiz yıllarda, azınlık ve çoğunlukta yapılan çalışmaları gördük.
Tartışmaları izledik..
Alınan ve alınamayan kararlarda kimin kazandığını gördük..
İçinde bulunduğumuz dönem, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen için 16.yıl.. Ahmet Ataç için 15.yıl.. Ve Kazım Kurt için ilk yıl..
Çalışmanın konusu Eskişehir olduğuna göre. Büyükşehir’de 17.yıla.. Tepebaşında 16.yıla ve Odunpzarı’nda ilk yıla “uygun adım marş marş” denmesin mi?.
Neden başarıya sert ama uygun adımlar atılmasın değil mi?-
Günlerin getirdiği
Önemli olan Eskişehir’se
Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerinde meclis üyeleri göreve başladı..Meclisin AKP’ kanadında ve CHP kanadında olsun, merkez sağ partilerin önemli yerlerinde görev yapan isimler dikkat çekiyor.. Bu isimler arasında il başkanlığı, ilçe başkanlığı yapanların yanı sıra partilerinden belediye başkan adaylığı ve meclis üyeliği yapanlar da var. Hatta milletvekili adayı olmak için başvuranları da duymuşsunuzdur.
İçinde bulunduğumuz dönemde durum değişti. DYP, MHP ve ANAP’ta bir zamanlar ön saflarda gördüğümüz isimler, şimdi ya CHP’de, ya da AKP’!de politikaya devam diyorlar. Geçtiğimiz dönemlerde DYP’den meclis üyeliği yapan Mustafa Birsen ve Metin Gündoğdu şimdi yollarını ayırmış durumda. Biri AKP’de, diğeri CHP’de politika yapıyor.. Aynı şekilde Serdar Taci Zengin’in, Nuri Temizsoy’un, Niyazi Çetin’in, Bekir Sıtkı Saraç’ın ve İbrahim Kökdere’nin hangi partilerden geldiğini politikayla ucundan kıyısından İlgilenenler çok iyi bilirler.
Bir zamanlar kendileri kurucu olmuşlar. Siyasetin ön saflarında görev almış bu isimler neden başka partilerde politika yapmaya karar vermişlerdir? Dahil oldukları yeni, partilerinin rengini nasıl belirlemişlerdir? Bunun izahını sanırız zaman içinde bizzat yapacaklardır. Önemli olan Eskişehir ise şimdilik kolay gelsin diyoruz kendilerine..
Bir okurum sorduğu için
Politikayı yakından takip eden G.K. adındaki okurum, Odupazarı ve Tepebaşı Belediye meclislerinin ilk toplantısını izlemiş. Odunpazarı’nda, Bekir Sıtkı Saraç ve Tepebaşı’nda J.Nur Süllü çekmiş dikkatini. Dedi ki; “Bekir Sıtkı Saraç’ın üyeliği konusunda tartışmalar olmuştu. İl ve İlçe yöneticileri kendisini kabul etmeyince Genel Merkeze gidip aday olduğunu duymuştuk..Seçilebilir yere konan Saraç’ın, Odunpazarı komisyonlarının hiç birinde neden görev almadığını doğrusu merak ettim. Kendisi mi istememiştir. Yoksa öyle mi gerekmiştir?”
Aynı okurumuzun merak ettiği bir başka durumda Tepebaşı Belediyesi üyesi J.Nur Süllü ile ilgili . Diyor ki; “J.Nur Süllü kontenjandan, CHP Tepebaşı Meclisine üye olarak girdi. Ama açıklanan listelere baktım. Deneyimli bir isim olan J. Nur Hanım hiçbir komisyonda görev almamış. Bu durumda dikkatimi çekti. Acaba köşenizde bu konuda bir açıklama mümkün mü?”
Bir hayli ilginç değil mi? Odunpazarı’nda Bekir Sıtkı Saraç’ın, Tepebaşı’nda J.Nur Süllü’nün durumuna bakalım kim açıklık getirecek?..