Odunpazarı Belediyesi, AK Partili Burhan Sakallı zamanından bu yana aynı geri dönüşüm firmasıyla çalışıyordu.
Çalışıyordu diyorum, çünkü iki kurum, 20 Eylül itibariyle geri dönüşüm sözleşmesini karşılıklı olarak feshetmişler!
*
Bu fesih işini, konunun muhatabı olan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’tan öğrenmedik.
Bir diğer muhatap olan geri dönüşüm firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Benli’den de öğrenmedik.
*
Peki, kimden öğrendik?
Çok enteresandır…
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’tan öğrendik!
Kesikbaş, söz konusu fesih işini Twitter hesabından şöyle duyurdu:
“Eskişehir Sanayi Odası Üyemiz Benli Geri Dönüşüm, geri dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılması için tüm dünyaya tesisler kuruyor ve hatta işletiyor. Ancak Eskişehir’deki bir ilçe belediyemiz ile sözleşmesini feshetmek zorunda kalıyor. Kendisi çok mücadele verdi. Ama maalesef…”
*
Kesikbaş, ESO üyesi olan işletmelerin diğer kurumlarla olan ilişkilerini bu güne kadar kamuoyuna duyurmadı.
Ama işin içinde Odunpazarı Belediyesi olunca, duyurma gereği duymuş!
Hem de, söz konusu geri dönüşüm şirketini haklı bularak, yani taraf olarak böyle bir duyuru yapmış.
*
Her neyse…
Kesikbaş’ın tavrını, ilerleyen günlerde daha detaylı yorumlarız…
*
İki kurum arasındaki fesih işleminin nedenini, Belediye Başkanı Kazım Kurt’a sordum.
*
Şimdi, Kurt’un ifadelerini hiçbir yorum yapmadan siz değerli okurlarımızla paylaşıyor ve bugünlük MIH sütunlarını kapatıyorum.
*
Okuyoruz:
DEDİKODULAR DOĞRU DEĞİLMİŞ
“Bizden önceki Belediye Başkanı Burhan Sakallı döneminde geri dönüşüm işi bu firmaya verilmiş. 2014 seçimlerinden aşağı yukarı 6 ay önce de, firmayla olan sözleşme on yıl uzatılmış. Biz 2014 seçimlerinden önce firmaya ilişkin bir takım dedikodular duymuştuk; hatta televizyonlarda bile belediye başkanı seçildikten sonra ilk inceleyeceğim sözleşmenin söz konusu firmayla yapılan geri dönüşüm sözleşmesi olacağını söylemiştim. Seçildikten sonra inceleme yaptım, ama dedikoduların abartıldığı gibi olmadığını gördüm, yani yasal olarak bir sorun yoktu ve birlikte çalışmaya karar verdik.
FİRMANIN ŞİKAYETLERİ
Çalıştığımız beş yıllık süre içerisinde, yani 2014-2019 yılları arasında firmanın bir takım talepleri vardı, şikayetleri vardı. Bu şikayetler sokak toplayıcılarına ilişkindi. Ancak sokak toplayıcıları sorunu Odunpazarı Belediyesinin çözebileceği bir sorun değil. Emniyet, Defterdarlık ve Sosyal Güvenlik Kurumunun mutlaka bu işin içinde olması gerekirdi. Ancak ne yazık ki defalarca görüşme yapmamıza rağmen bir sonuca ulaşamadık.
FİRMA SÖZLEŞMEYİ UYGULAMIYOR
Bir de belediyenin, sokak toplayıcılarına ceza verme yetkisi bile yok. Kaldı ki o toplayıcıları, biz, zabıta gücüyle uzaklaştıramayız, böyle bir gücümüz yok. Dolayısıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne birkaç kez gittik. Çünkü onların ceza yazma yetkisi var. Ama bizim tuttuğumuz tutanakları dikkate almadılar, cezaları kesmediler. Dolayısıyla firma, aradığı o rahatlığı bulamadı ve şunu gördü ki, burası tam randımanlı çalışamıyor. Niye çalışamıyor? Bizim otuz beş mahallemiz var, Benli bunun yirmisinde dönüşüm yapıyor. Biz de firmadan, bu işi tüm mahallelerde yapmasını istiyoruz. Kaldı ki sözleşme maddelerimiz içerisinde de var. Ancak firma, bu maddeyi uygulamamakta ısrar etti.
HAFTADA BİR TOPLUYOR
Şimdi bakın, Benli, Türkiye’nin bu alandaki en büyük firması, buna itirazım yok. Ama bu firma, ayrıştırma ve dönüşüm işinin en iyisi; toplama işinin en iyisi değil. Toplama işi, daha farklı bir iş. Şimdi aparatları belli noktalara bırakıp ‘dönüşümü siz buraya bırakın biz alırız’ demek yeterli değil. Firma haftada bir geri dönüşüm topluyor; zaten toplayıncaya kadar sokak toplayıcıları işe yarayacak olanları götürüyor. Sonra sokak toplayıcıları, işe yarayacak olanları başka bir firmaya satıyor. Sigorta yok, fatura yok; dolayısıyla kayıt dışı bir sektör doğuyor.
PİYASA SURİYELİLERDE
Daha önce Eskişehir’de bu işi organize eden Roman vatandaşlar vardı, şimdi Suriyeliler geldi ve onları dışladı. Şu anda o piyasa Suriyelilerin elinde. Ama Suriyelilerin topladığı dönüşüm malzemesini yerli firma alıyor, Benli de alıyor. Emniyet, Defterdarlık ve SGK, bu soruna ilişkin bizimle çalışsaydı, çok basit çözülebilirdi.
FİRMA TEKEL OLDU
Böyle bir ortamda da biz, firmaya, çalışmasında yetersiz kaldığını, aparat sayısını çoğaltması gerektiğini, sözleşmenin yükümlülüklerini yerine getirmesinin zorunlu olduğunu ve tüm mahallelerde geri dönüşüm toplaması gerektiğini ısrarla söyledik. İster istemez bir takım tartışmalar ve sürtüşmeler yaşandı. Şimdi Bakın, Benli, çok büyüdü artık. Neredeyse tekel durumunda. Geri dönüşüm malzemelerini neredeyse herkes, bu firmaya götürüyor. Dolayısıyla uzak mahallelere yapacağı yatırım, onun için karlı bir yatırım değil.
FİRMA BELEDİYEYE REST ÇEKTİ
Durum böyle olunca firma nazlandı, nazlanınca da bir gün belediyeye geldiler. Size anlattıklarımı onlara da anlattım. Beni dinledikten sonra dediler ki: ‘Biz bu işi bırakırız, sizinle çalışmayız.’ Onlar böyle deyince ben ne diyeyim şimdi? ‘O zaman bırakın’ dedim. Çünkü biz de kendi işimize bakalım. Biz her mahalleye hizmet gitmesini istiyoruz, sözleşmeye rağmen firma o mahallelere gitmiyor. Yani sözleşmenin yerine getirilmesini sağlamayayım mı? Bu benim görevim. Neyse… Bir yüksek sesli tartışma oldu, sonrasında çekip gittiler.
FİRMA BIRAKMAK İÇİN BAHANE ARIYORDU
Bu görüşmenin ardından aşağı yukarı 15 günlük bir süre geçti. Firmanın aracı koyduğu biri geldi yanıma. Durumu sordu. Ben de aynı şekilde anlattım, firmanın her mahallede dönüşüm toplaması gerektiğini söyledim. Aracı olan kişi, ‘hakikaten bıraktıracaksan ben şirket sahibinin imzasını alayım geleyim’ dedi. ‘Nasıl alacaksın’ diye sordum. ‘Ben alırım’ dedi. Neyse, iki üç gün sonra aracı olan kişi geldi, sözleşme fesih yazısını kendisi yazmış, imzayı da atmış, ‘sen de imzala bitsin bu iş’ dedi. Ben de imzaladım. Benim buradan anladığım şu: Zaten bizimle çalışan bu firma bırakacak bahane arıyordu, fırsatı buldu ve bıraktı.
BELEDİYENİN GÖRÜŞTÜĞÜ FİRMALARI ENGELLİYOR İDDİASI
Şimdi geri dönüşümü biz topluyoruz. Bazı firmalarla görüşüyoruz. Tabii şimdi Benli, bizim görüştüğümüz o firmaları engellemeye çalışıyor. Tabii bu görüştüğümüz firmalarla yaptığımız toplantılarda şunu anladık: Firma, başta da anlattığım gibi, toplama işini iyi yapmıyor. Evde ayrıştırarak toplama yapılması lazım. Yani sokağa aparatı koymak, yeni bir kirlilik yaratmak anlamına geliyor. Kaldı ki bu firma haftada bir topluyor, temelli rezillik oluyor. Görüştüğümüz firmalar ise, ‘evde ayrıştırarak geri dönüşümü toplamanın bir formülünü bulmak lazım’ diyor. Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den, diğer yerlerden de firmalar geldiler ve görüşme yaptık. Mesela hanelere değişik renklerde poşetler vererek, o poşetleri evden almak suretiyle ayrıştırarak toplamanın daha karlı olduğunu; bunun için de vatandaşa çeşitli bonuslar (hediye-teşvik) verilebileceğini söyledi firmalar.
ZORUNLU OLMASA BELEDİYE YAPAR
Bakın Eskişehir bu konuda hassas. Bütün mahallelerimiz, geri dönüşüm hizmeti istiyor. 71 Evler de istiyor, Ihlamurkent de istiyor, Vişnelik de istiyor. Bu tabloya göre Eskişehir’de bir bilinç var ve biz de bu bilinçle beraber bu işi yapıyoruz. Bakın şimdi, toplama konusunda aksama bitti, sisteme oturttuk. Temizlik İşleri Müdürlüğümüz bunu yapıyor. Ayrıştırma ve pazarlama konusunda aksama var. Ayrıştırmayla ilgili özel lisanslı kurumlar lazım. Biz atık ayrıştırma merkezimizi kurduk ama şimdiki yönetmeliğe göre küçük, onu genişletiyoruz. Ama bunu mutlaka bir aracı firmayla yapacaksınız demek, belediyelere zorluk yaratıyor. Çünkü biz kendimiz yapabiliriz. Belediye olarak toplayabilir, çöpün içinde ayrıştırabiliriz. Ama bize diyorlar ki, belediyeler bunu yapamaz. Yani, ‘illa ki bir aracı şirketle anlaşacaksın, işi o şirket yapacak, mutlaka lisanslı bir kurumla anlaşman lazım’ diyorlar. İşte biz, şu anda böyle bir şirket bulmaya çalışıyoruz.
FİRMADAN PARA ALINMAMIŞ
Bakın Sayıştay, her yıl geri dönüşüm firmalarına ihalesiz ve bedelsiz vermiş olduğumuz bu işi eleştiriyor. Diyor ki: Sen bu işten mutlaka para almalısın. İşte biz Benli’den para almıyoruz. Söz konusu firma, bizim yerimize harcıyor güya. Ama on harcaması gerekirken üç harcıyor, toplayabildiği kadar topluyor. Mutlaka biz bunu ihale etmek ve para kazanmak zorundayız. Biz şimdi çok yönlü bir hazırlık içerisindeyiz. Hem ihale hazırlığındayız, hem de kendi şirketimiz üzerinden bu işi yapabilir miyiz diye bir çalışma içerisindeyiz.”
*
NOT: Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Benli’nin, Başkan Kazım Kurt’un ifadeleri karşısında cevap hakkı açık. Diğer taraftan bu konuyu, gelecek hafta, siyasi ve ticari yönü başta olmak üzere her anlamda işleyeceğim.
Şahsen bizim evden bir sürü geri dönüşüm çıkıyor malesef artık çöpe atıyoruz
odunpazarı belediyesi bu işien kısa sürede çözmek zorunda.dönüşümler kesinlikle sokağa bırakılmamalıdır.sokağa bırakılırsa bu iş olmaz....
Emniyet, defterdarlık gibi kurumlar karışmaz tabii. Memur bunlar kardeşim,hiç işlerinden olmak isterler mi? Suriyeli kutsal ümmete dokundukları an işlerinden olurlar.Hiçbir devlet kurumu,kutsal ümmeti karşısına almak istemiyor. Olaya şu tarzda yaklaşıyorlar; Yesinler birbirlerini para vermesinler mantığı...!
Arkadaş suriyelisi afganı topluyor kartınların iyisini,çöpü döküyor karton aramak için.şimdi bu kağıt karton toplayanlar nereye satıyor.benli gibi firmalara.ikincisi 30 adet dönüşüm aracı salsa mahalleye masraf artacak çalışacak işçi maliyeti.sal sokaklara afganı suriyeli zaten bana getiriyorlar deyip ucuza işi kapatıyorlar.ticaret zekası sadece kasaya çalışıyor çevreye değil.alma kardeşim afgandan suriyeliden karton alma.
Almanya'da belediye vatandaşa değişik renkte poşetler veriyor, evde geri dönüşümlü atıklar evde ayrıştırılıp poşetlere konuyor ve belediye de poşetleri topluyor. Bu sistem en uygulanabilir olanı.
Sayın Anbar sn Kurt herzamanki gibi gene haklı olmasa şaşardım.