Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Suat Er taksi ücret tarifelerine zam talebinde bulunmuş, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen de bu talebi derhal uygulayarak taksi fiyatlarına yönetim kurulu kararıyla zam yaptıklarını, kararı taksicilere bildirdiklerini duyurmuştu.
*
Ancak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından alınan bu karar, yasa ve yönetmeliklere hiçbir biçimde uygun değil. Yani anlayacağınız, tamamen hukuksuz bir karar.
*
Çünkü ticari taksiler için ücret değişikliği kararı, UKOME’den alınması gerekiyor. Ancak UKOME’nin böyle bir kararı yok. Zira Büyükşehir Belediyesi de konuya ilişkin net bir açıklama yaptı. Belediye, Şoförler ve Esnaf odasına tepki göstererek UKOME’den alınmayan taksi ücret değişikliği kararının geçersiz olduğunu ifade etti!
*
O zaman ortaya şu sonuçlar çıkıyor:
- Ekrem Birsen ve yönetimi, yasa dışı bir karara imza atıyor ve bu yasa dışı kararda ısrar ediyor.
- Yine Birsen ile yönetimi, taksicileri yanıltarak yasa dışı iş yapmalarına ortam sağlıyor ve taksicileri de suça ortak ediyor.
*
Bu noktada Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırım uygulama yetkisi var. Taksimetreyle oynayan taksi şoförlerini tespit ettiği takdirde cezai işlem yapabilir. Sadece Büyükşehir Belediyesi mi? İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Şube Müdürlüğü personeli de, taksimetrede herhangi bir değişikliği yakalarsa, yüksek meblağda cezai işlem uygulayacaktır.
*
Tüm bunlardan hareketle taksi şoförlerinin dikkatli olmalarını, hiç kimsenin oyununa gelmemelerini ve yasa ve yönetmelikler dışına çıkmamalarını öneririm.
*
Peki, Suat Er ve Ekrem Birsen, niçin böyle bir adım atmış olabilirler? Bu anlamda önemli bir iddia söz konusu. Şöyle ki: İddiaya göre bazı kişiler, taksi ve dolmuş plakalarıyla ilgili Büyükşehir Belediyesinden ‘özel muamele’ talep etmiş ancak başkan Büyükerşen, ‘ben kimseye kıyak geçmem’ diyerek bu talebi reddetmiş. Bunun sonucunda Er ve Birsen’den, Büyükerşen’e karşı böyle bir salvo gelmiş. Amaç, taksicileri Büyükerşen’e karşı kışkırtmak, kentteki sakin havayı ve düzeni bozmakmış.
*
Bu iddia gerçek ise Er ve Birsen, böyle tehlikeli bir tavır sergileyecek gücü nereden buluyor olabilir? Bu konuda da çeşitli iddialar söz konusu. Bu iddialardan en önemlisi şu: Er ve Birsen’in arkasında, Eskişehir’de oldukça etkin, yetkin ve kudretli bir isim varmış!
*
Yasa ve yönetmeliklere aykırı açık ve aleni iş yapılması, yukarıda okuduğunuz iki iddianın doğruluk payını arttırıyor.
NOT 1: Yaşanan bu olay öncesinde taksi duraklarıyla tek tek görüşmeler yapılmış. Görüşmeler sonrasında taksi şoförlerinin büyük kısmı zam istememiş, ülkenin ekonomik koşulları düzelince zam yapılması istenmiş. Yani taksiciler milletin sırtına bir kambur daha eklemek istemiyor, ancak buna rağmen Er ve Birsen, Yılmaz Büyükerşen’e inat olsun diye böyle bir zammı destekliyor; dahası Birsen, zam talebini yasa ve yönetmeliklere aykırı bir biçimde uyguluyor. Memleketin haline bakar mısınız?
NOT 2: Bu yasa dışı olaydan haberi olmayıp da taksimetresinin ayarıyla oynayan, tespit edilen ve bu nedenle ceza yiyen taksicinin cezasını, Ekrem Birsen ve Suat Er kendi ceplerinden ödemeli.
‘Kazım Kurt bir şeyler için baskı yapmıyor!’
Geçtiğimiz Pazartesi günü Vaziyet sütunlarında kaleme aldığım ‘Çılgın kumru’ başlıklı yazım üzerine, konunun muhataplarından olan Türkiye Kent Konseyleri Platformu Genel Sekreteri ve Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru aradı, cevap hakkını kullanmak istedi.
*
Kumru’nun cevabına geçmeden önce, söz konusu yazıyı hatırlatmak istiyorum. Kumru, “Kent Konseyi belediyenin bir yapısı değil, bir partinin arka bahçesi de değil” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ben de bu açıklamanın doğru olmadığını söyleyerek, “popülizm yapmayın, halkı yanıltmaya çalışmayın, insanları geri zekalı yerine koyma çabasından vazgeçin, gerçekçi eylem ve söylemler üretin” şeklinde bir yorumda bulunmuştum. * Şimdi, Kumru’nun konuya ilişkin verdiği cevabı okuyalım:
PARAYI BELEDİYEDEN ALIYOR
“Kent Konseyleri yasaya bağlı olarak belediyeyle iş birliği yapmak zorundadır. Ama tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla aynı düzeyde iletişim halindedir. Odunpazarı Kent Konseyi’nin, parayı Odunpazarı Belediyesinden alması, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla iş yapmayacağı anlamına gelmez. Bu durum Türkiye’deki bütün kent konseyleri için geçerlidir. Bence burada önemli olan, kent konseyinin arka bahçe olup olmaması meselesi değil, kent için ne yaptığıdır, nasıl fayda sağladığıdır.
KAZIM KURT’LA HEP YAN YANA
Bakın, Odunpazarı Kent Konseyi, siyasi hiçbir duruş içinde olmaz. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’la çok yan yana geliyor olmamızın nedeni, Kazım Başkanın kent konseyi bakış açısının doğru olması ve bize siyaseten hiçbir zaman karışmaması, bir şeyler için baskı yapmamasından kaynaklanmaktadır.
HER GÖRÜŞTEN İNSAN VAR
Odunpazarı Kent Konseyi ifade ettiğim duruşuyla Türkiye’deki marka kent konseyleri arasına girmiştir. Bu anlamda kentimizde böyle bir kent konseyinin olması bizi onurlandırıyor. Örneğin bizim 18 mahalle meclisimiz var. Meclislerimizin içinde her siyasi görüşten insanlar var. Her görüşten de mahalle meclisi başkanımız var.”