Geçtiğimiz aylarda, Vişne Evleri gibi lüks konut projelerine imza atan Kar İnşaat’ın battığı ve birçok üst düzey bürokrat ile iş adamının milyonlarca lira zarar etmesine neden olduğu öne sürülmüştü. Şirketin sahibi olan Mehmet Ali Özcan’ın ise konkordato talebinin kabul edilmediği, bunun üzerine son çare olarak ülkeyi terk ettiği iddia edilmişti.
*
Son gelen bilgiye göre Avukat Zeynep Baturaygil’in girişimleriyle, Mehmet Ali Özcan’ın konkordato talebi mahkemece kabul edilmiş. Bununla beraber üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve Özcan hakkında başlatılan tüm haciz, tedbir ve muhafaza işlemleri durdurulmuş.
*
Dahası, şirketin konkordato talebinde bulunmasının esas nedeni zarar ya da kötü yönetimden değil, ülkenin mevcut ekonomik durumundan kaynaklanmış.
*
Söz konusu şirket, satış ve pazarlama iş ve işlemlerine devam ederek inşaat projelerini tamamlayıp hak sahiplerine teslim edecekmiş.
*
Yine şirket, mahkemeye sunmuş olduğu proje borçlarından indirim talebinde bulunmamış, borçlarını ödeyebilmek için sadece vade talep etmiş.
*
Şirket sahibi Mehmet Ali Özcan, Eskişehir’deymiş ve sahip olduğu firmanın ofisinde çalışmalarını sürdürüyormuş.
*
Kamuoyunun bilgisine sunmak istedim…
Ekip
Twitter’da gezinirken karşılaştığım iki fotoğraf oldukça dikkatimi çekti. AK Parti’den Tepebaşı Belediyesi Meclis Üyesi Aday Adayı olan Resül Mülazimoğlu’nun paylaştığı fotoğraftan başlamak istiyorum.
*
Fotoğrafta kimler yok ki?
-AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan
-AK Parti Kurucu İl Başkanı Osman Yüksel
-AK Parti Eski İl Başkanı Dündar Ünlü
-AK Parti Eski İl Başkan Vekili Murat Özcan
-AK Parti Eski Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar
-AK Parti’nin eski yöneticilerinden İbrahim Atıcı
-AK Parti’nin eski yöneticilerinden İlhan Aslan
-AK Parti’nin eski yöneticilerinden Hasan Baysal
*
Yukarıda okuduğunuz isimlerin tümü, ekip olarak Mülazimoğlu’nu ziyaret etmişler, yeni iş yeri için ‘hayırlı olsun’ demişler.
*
Peki, objektife, aslında bir anlamda siz değerli okurlarımızın gözünün içine bakan bu isimler, içlerinden neler düşünüyorlardır acaba?
Haydi, gelin bir şaka yapalım ve fotoğraftaki politikacıları konuşturalım…
*
-Murat Özcan: Beni asaleten il başkanı olarak atamadılar ya, çok şey kaybettiler.
-İlhan Aslan: Dündar Başkan Tepebaşı’na aday yapılır ve kazanırsa, danışmanlığı kaparım.
-Resül Mülazimoğlu: Arkamda deve dişi gibi adamlar var, meclis üyeliği listesinde ön sıraları garantiledim, belki Büyükşehir Meclisine bile seçilirim. Bozalar, bozulmasın aralar.
-Osman Yüksel: Yahu kuruculuğunu yaptığım partide hiçbir yere görevlendirmiyorlar, üstümdeki çiziği nasıl sildiririm, Harun Başkan yardım eder mi ki?
-Ertuğrul Dindar: Nabi Avcı beni aforoz etti ama neyse ki sığınacak bir liman daha var. Harun Başkanım benim işimi görür; hih, hih, hih…
-İbrahim Atıcı: Numan Bey iyi ki AK Parti’ye geçti. Tayyip Bey’e muhalefet yapma zorunluluğundan kurtulduk, ekiple bir araya geldik.
-Harun Karacan: Varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde politika yapıyorum, daha ne isteyeyim Allah’tan? Şükür…
-Dündar Ünlü: Şimdi Tepebaşı adaylığını kabul etsem, Ahmet Ataç’ı yenmem zor. Eskişehirspor başkanlığını kabul etsem, takımı kurtarmam neredeyse imkansız. En iyisi ikisinden de sıyrılayım, Güvercin Sevenler Derneği’ne başkan olayım.
-Hasan Baysal: Ne yapıp edip Dündar Başkanı Eskişehirspor başkanlığı konusunda ikna etmeliyim, takımın ikinci başkanlığını kapmalıyım.
Dert küpü
Gelelim karşılaştığım ikinci fotoğrafa… AK Parti’den Odunpazarı Belediye Başkan Aday Adayı olan Volkan Doğan’ın Twitter hesabını incelerken rastladım bu fotoğrafa.
*
Karakedi Bozacısı’nda çekilen bu fotoğrafta; AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Aday Adayı Volkan Doğan var.
*
Peki, bu üç isim ne konuşuyor olabilir? Haydi, şakalayalım…
*
-Tezgahın arkasındaki görünmeyen esnaf: Bakanım ne var ne yok?
-Nabi Avcı: Bir taraftan tarçın dökeyim bir taraftan konuşayım… Hep siz dert yanıyorsunuz, biraz da ben dert yanayım. Yahu beni hangi partilim davet ederse gidiyor çalışıyorum. Ama davet etmeyenler ya da benimle görünmek istemeyenler arkamdan konuşuyor. Öyle değil mi Volkan?
-Volkan Doğan: İsterseniz ben yorum yapmayayım Sayın Bakanım. Bu sefer de ‘bozacının şahidi şıracı’ derler.
-Tezgahın arkasındaki görünmeyen esnaf: Bakanım dert küpü olmuşsunuz vallahi.
-Nabi Avcı: Öyle öyle… Neyse, birazda leblebi ver de dökeyim bozaya.
-Zihni Çalışkan: Bana da verin mi emmi?