Sevgili Saray Hükûmetimiz seçildikten bir gün sonra, “Nerede kalmıştık” dedi ve 6 ay önce askıya aldığı zamları da birbiri ardına yapıştırmaya başladı.
2023 seçimlerinde milletimiz, her şeyin aynen devam etmesine karar verdi. Yani “Nasıl yönetileceğiz acaba?” diye endişe etmiyoruz. Son 5 senedir nasıl yönetildiysek, işte aynen öyle yönetileceğiz, sürpriz olmayacak. Nitekim sevgili Saray Hükûmetimiz seçildikten bir gün sonra, “Nerede kalmıştık” dedi ve 6 ay önce askıya aldığı zamları da birbiri ardına yapıştırmaya başladı.
Sigaraya 8 lira zam geldi. Çaya, şekere ve kahveye de yüzde zam geldi. Dünyada fiyatları her geçen gün düşen LPG ve benzin de Saray’ın gazabından kaçamadı. Benzine de 66 kuruş zam geldi.
Zamlar aynen devam ettiğine göre, bahaneler de aynen devam edecektir.
Mesela çay zammını savunan AK Partililer, “Çaya Kılıçdaroğlu yüzünden zam geldi” diyebilirler. Yandaş ve yalaka gazeteciler kahve zammını “Marmaris’e sahip – efendimiz için yaptırdığımız Yeni Sarayı kıskanan Almanya yaptırdı” diye savunabilirler. Veya “Muhalefete oy verenler LGBTİ olduğu için şekere zam geldi” diyebilirler. Veya en kötü ihtimalle, “Biz gelmeden önce karneyle ekmek dağıtılıyordu. Bu millet nankör!” diyerek kestirip atabilirler.
Özetlemek gerekirse, güzel memleketimde hiçbir şey değişmez. Her şey aynen devam eder…
Kimler Bakan olacak?
Cuma günü açıklanacak yeni kabine bazı çevrelerde heyecanla bekleniyor. Açıkçası ben hiç heyecanlanmıyorum. Şimdi bizim yönetildiğimiz sistemin adı, “Türk Tipi, Başkanlık ve Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi.” Adından da anlaşılacağı gibi tam bir ucube sistem. Bu sisteme kısaca “Şahsım Öyle Uygun Gördü Sistemi” de diyebilirsiniz. Zira başka memleketlerde Başkanlık sistemi olmasına karşın, başkanların yetkileri çok sınırlı oluyor. Tabii gelişmiş ülkeleri, mesela Amerika’yı kastediyorum. Yoksa Kuzey Kore’de başkan ne derse o oluyor.
Yine Fransa’da dış politikada güçlü bir Cumhurbaşkanı olmasına karşın, Başbakan da bulunuyor ve Fransız sistemi Cumhurbaşkanına her istediğini yaptırmıyor.
Gelelim bizim bakanlarımıza. Mesela bir Nurettin Nebatimiz vardı hatırlarsınız. Evlere şenlik bir arkadaşımızdı. Yine adını – sanını duymadığımız, politik hiçbir geçmişi olmayan memurlar Bakan yapıldı. Üstelik bu silik isimler bile yerinde tutulmuyor ve sürekli ve sistematik bir şekilde değiştiriliyor. Belli ki Sayın Cumhurbaşkanımız, “İleride bu adam bana rakip olabilir” diye düşünerek çok becerikli olmayan ve adı sanı bilinmeyen kişileri bakan yapıyor. Umarım AK Partili vekillerimiz Fahrettin Dönmez ve Ayşen Gürcan bana alınmazlar. Zira tam da bu tanımlamanın içine giren isimler.
Dolayısıyla “Tarım Bakanlığına filanca isim gelirse, yeniden eski Türkiye gibi güçlü bir ülke olabiliriz. Karnımızı doyurmak için Yunan’a el açıp dilenmek zorunda kalmayız” diye boş hayaller kurmayın. Giden bakanların kabiliyetine bakın, gelecek bakanların kapasitesini anlarsınız…