Nerede kalmıştık!..

"Sorunlu toplum, büyük gündemi sever..."
Hele bu gündem "Cumhurbaşkanlığı seçimi” ise...
Özal’ın öldüğü gün, bir gazetenin sekiz sütunluk manşetiydi:
"Ayıp olmuyor mu Süleyman Bey?"
Aynı gazete iki gün sonra bu kez Süleyman Bey için yırtınıyordu...
"Çankaya'ya çıksın diye!.."
Özal için de ayrı yorumlar yapılıyordu:
"Açık sözlüydü..."
"Yürekliydi..."
Ama bunları Özal göremedi...
…….
Yine aynı günlerde televizyon muhabiri soruyordu:
"Efendim, Özal hakkında neler düşünüyorsunuz?"
Sorunun muhatabı, gözlerini yere dikiyor, ağlamaklı biçimde konuşmaya başlıyordu:
"Büyük bir insanı kaybettik. Üzüntümüzü anlatacak ifade bile bulamıyorum..."
Devam ediyordu muhabir:
"Peki, yeni cumhurbaşkanı için ne düşünüyorsunuz?"
"Canım şimdi yeri mi?" demişti beyefendi:
"Daha cenaze bile kalkmadan böyle şeyler konuşulur mu?"
Çekim bitiyor, televizyon kabloları bile toplanmadan soruların muhatabı yanındakine dönüyordu:
"Nerede kalmıştık!"
…….
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi için, cenaze falan yok ama "yeni köşk"ler tartışılıyor...
Başbakan Erdoğan istifa etmiyor ve orantısız güçle seçime gidiyor…
“4 çarpı 4 bayrak yarışına 100 metre önceden başlamış gibi!..”
Demirel haklıymış:
“Dün dündür, bugün bugün…”


Mutluluğun sırrı neyle ölçülür?

1990'lı yılların sonlarına doğru "Bilses Stratejik Araştırmalar Merkezi"nce yapılan araştırmanın konusuydu:
"Gençliğin mutluluk açısından önemli gördüğü olgular..."
Sonuçlara göre, gençler, mutluluğu birinci derecede "para"da görüyorlardı...
Oysa, 1980 yılında birinci sırayı "sevgi" alırken, ikinci, sıraya "özgürlük" yerleşmişti...
"Para" ise 8. sıraya düşmüştü...
2000’li yılların başında…
"Para yine birinci sıraya yükseldi..."
"Sevgi" ikinciliğe, "özgürlük" 8. Sıraya kadar düştü...
…….
"Gallup" adlı Amerikan şirketi de her yıl geleneksel olarak "mutlu ülkeler" araştırması yapıyor.
"Gallup"un bu yıl ki araştırmasında Türkiye 143 ülke arasında 126’ncı   sırada yer aldı...
“Nerede mutluluk?”
Yaşadığımız bunca sıkıntılar arasında mutlu olmak mümkün mü?
Dünyanın en mutsuz ülkeleri olan Ortadoğu haritasıyla aynı ölçüdeyiz...
TÜSİAD açıkladı:
"Zenginle fakir arasında 7 katlık uçurum var..."
İşsizlik ateşten gömlek...
Resmi rakamlara göre şu anda 5 milyon 601 bin kişinin işsiz olduğu görülüyor...
Demek ki, bu rakam iki misli...
Peki, "Mutluluğun sırrı neyle ölçülür?" sorusuna bugün yanıt verilse, birinciliği açık ara alacak olgu nedir dersiniz...
"Özgürlük..."
Cezaevleri boşaldıkça duyar gibiyiz sevinç:
"Ne mutlu özgürüm diyebilene…”


 Günün Olayı

"İşsizlik azalıyor" yalanları ve bu yalanlara saf saf inananlar, insanı acı acı düşündürüyor!
Ülkedeki sosyal faciaların ve birçok kötülüğün anası bu işsizliktir!
Rahmi Turan


Günün Biberi
"Erdoğan"ı seçmek, tek adama bağlı Başkanlık sistemine "evet" denektir.
"İhsanoğlu"nu seçmek, bilim tarihini bilen, uygarlığı kavramış, olgun bir kişiliğe yetki vermektir,
Erdal Atabek


Günün Sözü
İnsan yenildiği zaman değil, pes ettiği zaman tükenir!
Rahmi Turan

Günün İncisi
Evrensel eşitsizlik, "Tanrısal" adaletin ta kendisidir...
Hanri Benazus

Günün Balı
İki kişi aynı şeye bakar, ancak biri pembe, biri de kara görür.
İşte bunlardan biri mutlu, diğeri bedbaht insandır...
 

Erkeklerin farklı geliri

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki işlerin yüzde 66’sı kadınlar tarafından görülüyor...
Buna karşın, kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak yüzde 10’una sahipler... Dünyadaki mal varlığının ise   yüzde 1’ine sahipler...
Başka bir değişle, dünyadaki işlerin yüzde 34'ü erkekler tarafından görülüyor ama, erkekler dünyadaki toplam gelirin yüzde 90'ına ve toplam mal varlığının yüzde 99'una sahipler.

Günün Şiiri
Kuşlar inmiş bir zaman
Ayaklarımızın dibine rüzgarlar inmiş
Gece değilmiş gibi zamansız kalkıp
Işığa alışmışız
Alıp götürmüş bir şey bizi
İpleri kopmuş ellerimizden
Şimdi adım attıkça geride bıraktığımız
Günler dilim dilim
Ve kaçıyor düş’se de avuçlarımızdan
Dizlerini kırarak giren mevsim...
Nazmi Akıman (Varlık-1977)
 
Çam sakızı çoban armağanı

Kaz dağlarında yeni aldığım eve "Köyümüze hoş geldiniz" diyerek elinde kutu ile bir
adam geldi. Teşekkür ettikten sonra bana uzattığı kutuya "bakarak, "Bu ne ?" diye
sordum. "Efendim, çam sakızı çoban armağanı bir şeyler getirdik işte" dedi...
Kutunun içine bakıp "Zahmet ettiniz" dedim..
"Aaaa! İçinde gerçekten çam sakızı var..."
Adam "Söyledik yaa!" diye sinirlendi:
"Ben de çobanım zaten!"


Martının biri

Yaşlı kadın deniz kenarında kocasıyla yürürken birden irkilip durmuş, "Martının biri kakasını yaptı, suratıma geldi, çabuk bir peçete bul" demiş…
Adam, "Ohooooo!" demiş:
"Şimdi kimbilir nerelere gitmiştir, nerede bulacağız o hayvanı!.."
 

Diktatör Rodrigez’in ülkesi!

Bugünlerde "Dünya Kupası" ile yaşıyoruz Güney Amerika'yı... Ya madalyonun diğer yüzü?
"Diktatör Rodrigez"in egemen olduğu bir "Güney Amerika" ülkesinde, hapishane hücresi açılır ve bir adamı içeriye atarlar. Hücredeki eski mahkûm, yeni gelene "Geçmiş olsun" der:
"Suçun ne?"
-Diktatörü   protesto ederek "Kahrolsun Rodrigez" diye bağırdım..
"Ya senin “Suçun ne?"
Adam, acı acı güler:
"Ben de yaşasın Rodrigez! diye bağırmıştım, yanlış anladılar!"
Bu sırada kapı açılır, yeni bir tutukluyu atarlar içeri... Eski tutuklular merakla sorar:
"Sen kimsin arkadaş?"
Adam mahcubiyetle boynunu büker:
"Ben Rodrigez"im!.."