Sadi Seda yazdı
Günün sözü: Tartışmalarda Yapılan Benzetmeler, Aşkta Söylenen Şarkılara Benzerler. Hiçbir Şeyi Kanıtlamazlar.
Dedem diyor ki: Dünyada kendi hakkında konuşulmaktan daha kötü bir şey vardır: Kendi hakkında konuşulmamak.
Büyük bir şirketin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için, bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon eder. Karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi:
- ‘Alo’ der.
Patron sorar:
- Baban evde mi?
Çocuk fısıldayarak cevap verir:
- Evet!
- Onunla konuşabilir miyim?
Çocuk fısıldayarak cevap verir:
- Hayır!
Patron şaşırır:
- Peki, annen evde mi?
Çocuk fısıldayarak devam eder:
- Evet!
Patron:
- Peki, onunla konuşabilir miyim?
Çocuk yine fısıldayarak:
- Hayır!
Patron şaşkın:
- Orada başka kimse var mı?
- ‘Evet’ der çocuk.
- Bir polis memuru var.
Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:
- Memur beyle konuşabilir miyim?
- ‘Hayır’ der çocuk yine. Şu anda meşgul.
İyice meraklanan patron:
- Neyle meşgul?
Çocuk fısıldayarak cevaplar:
- Annem, babam yanlarındaki polis amcayla ve itfaiyeci amcalarla konuşuyorlar.
Meraklanan ve endişelenen patron, telefondan gittikçe artan bir gürültü duyar:
- Bu ses de ne?
- Helikopter.
Panikleyen patron:
- Neler oluyor orada?
Çocuk:
- Arama kurtarma timi geldi de.
Patron endişeli ve neler olduğunu bilememenin kızgınlığı içinde:
- İyi de neyi arıyorlar?
Çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir:
- Beni!
*-*-*-*-*-*
Bu fıkrayı okuyunca çağrışım yaptı.
Geçtiğimiz Salı günü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın daveti üzerine TBMM’ye giderek CHP’nin gurup toplantısını izledim…
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun yurt dışında olması nedeniyle AK Parti’nin grup toplantısı yoktu…
Olsa idi onlarında gurup toplantısına katılarak bir süre izlemek istiyordum…
Ama AK Parti’nin gurup toplantısını yaptığı eski Cumhuriyet Senatosu salonunun kapısından içeri girip karanlıkta içerideki havayı soludum…
Bu salonda geçmişte iktidar olduğu dönemlerde DYP’nin gurup toplantıları yapılıyordu…
Burnuma geçmiş yılların kokusu geldi gibi oldu…
O yılları hatırladım…
İçim buruk olarak kapıyı kapatarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun makam odasına geçerek Ahmet Başkan, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile birlikte kısa da olsa sohbet ettik…
Daha sonra da ben kısa bir röportaj yaptım.
Gelmişken TBMM’yi de dolaşmak istedim…
Meclis Başkanlığı katına çıktım…
Meclis Başkanın makam odasının kapısına kadar yürüdüm…
Kapının karşısına geçtim ve iki dakika kapıyı izledim…
Nedeni ise yıllar önce o kapının arkasındaki odada DYP Eskişehir Milletvekili Hüsamettin Cindoruk oturuyordu…
O yıllarda Tercüman Gazetesinde çalışıyordum…
Ayda bir Ankara Bürosu’na gidip geliyordum…
Ankara’ya her gittiğimde de Hüsamettin Cindoruk’un makamına uğrardım…
Özel danışmanı Eskişehirli rahmetli Sami ağabeye de uğrar, Hüsamettin Cindoruk müsait ise bir çay içmek için kapısını çalardım…
Hal hatır sorup çayımı yudumladıktan sonra “Allahaısmarladık” diyerek TBMM’de diğer Eskişehir Milletvekillerini de odalarında ziyaret ettikten sonra Eskişehir’e dönerdim…
Doğru Yol Partisi’nin o yıllarda Genel Başkanı rahmetli Süleyman Demirel idi…
İki kez de eski Başbakanlık Binasında Süleyman Demirel’i ziyaret etmiştim…
Hemen o günler gözümün önüne geldi…
Ve DYP’nin ANAP ile birleşmesiyle adı Demokrat olan Demokrat Parti’nin bugünkü durumu…
Bugünkü iktidar partisi AK Parti gibi AP ve DYP yıllarca bu ülkenin yönetiminde söz sahibi oldu…
6 kere gidip 7 kere gelen Başbakan Süleyman Demirel, Türkiye’nin ilk ve tek kadın Başbakanı Tansu Çiller, Eskişehirli TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk gibi isimler bugün Demokrat Parti’de yok…
O nedenle Demokrat Parti artık geçmişteki gücünü kaybetti…
Kısa bir TBMM turu bana geçmişi hatırlattı…
Geçmişi aradım…
*-*******
Kılıçdaroğlu, Çakırözer ve Ahmet Başkan
Geçtiğimiz Salı günü Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile TBMM’ye gittik…
Ahmet Başkan her hafta Salı günleri Tepebaşı ilçesindeki mahallelerden bir gurup kadını TBMM’ye götürüyor…
Kadınlar CHP Gurup toplantısına katılıyor…
Burada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’li milletvekillerinin sıralarına oturarak birlikte dinliyorlar…
Daha sonra da Kılıçdaroğlu’nun makam odasına çıkarak kısa bir süre de olsa kendisiyle baş başa görüşüyorlar…
Yıllardır CHP’nin peşinde koşan, her seçimde CHP’nin bayrağını sallayan, gecesini gündüzüne katan eşleri, çocukları, ağabey veya erkek kardeşlerine kısmet olmayan bir buluşmayı yaşıyorlar…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun makam odasına girerek elini sıkmak, kendisiyle birlikte fotoğraf çektirmek kaç partiliye nasip olur?
Geçtiğimiz Salı günü Muttalip, Gündüzler ve Söğütönü Mahallelerinden gelen kadınlar Kılıçdaroğlu ile makam odasında doğal bir sohbet yaptılar…
Kadınlar sanki karşılarında bir partinin genel başkanı değil milletvekili veya il başkanı varmış gibi çok rahattılar…
Kılıçdaroğlu’da o doğallığa uyunca çok güzel görüntü çıktı ortaya…
TBMM’de Eskişehirli kadınları karşılayan ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun makam odasına girmelerinde yardımcı olan kişi ise CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer idi…
Kılıçdaroğlu’nun Utku Çakırözer’e de Ahmet Ataç’a da sıcak bir yakınlık gösterdiğini gözlemledim…
Utku Çakırözer ile samimiyetini ölçme fırsatım oldu…
Kılıçdaroğlu, kadınları her hafta Ankara, Konya, İstanbul ve Çanakkale’ye gezilere götüren Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a şu sözlerle teşekkür etti:
“Kadınların, özelliklede kırsalda oturan kadınların sokağa çıkmalarını çok önemsiyorum. Şehirdeki ve ilçe merkezlerindeki kadınlar gibi kırsalda yaşayan kadınlarımızın da değişik iller, yerler, yöreler görmesi en doğal hakkı. Ancak bazı nedenler onları evlerine hapsediyordu. Onları bu modern hapishaneden çıkararak gezdirmek güzel bir olay. Ahmet Başkana bu nedenle teşekkür ediyorum.”
*-*******
FIKRA:
TAKSİT
Temel dükkandan içeri girmiş,
-Çocuk arapasinun son taksiduni odeyeceğum.
-Teşekkürler, çocuk nasıl.
-Çok iyi,yarın evlendireceğum keratayı.