Gür sesi ile birleştirdiği disiplin ağırlıklı yönetimi ile, personeli biraz soğuk bakardı kendisine...
Ama emekli olup gittikten sonra değerini çok daha iyi anladılar...
Bizim de iyi dostumuzdur Metin Bey....
Seçimlerden önce artık yerleştiği "Yalova"dan aradı :
"Bir mesaj aldım" dedi: "Kimden biliyor musun?
Eskişehir Valiliği’nden...
Ne diyor?
"Cumhurbaşkanı gelecekmiş Eskişehir'e,bizi de davet ediyor..."
Ve de eklemişti:
"Bu işler artık valilere mi kaldı?"
***
Kimseyi üzmemek için seçimden önce dile getirmedik konuyu...
Ama "Serhatlı" bu...
Yine aradı :
"Niye yazmadın, yoksa sende mi korktun?"
Böyle bir şeyi düşünmez bile, bizi iyi tanırdı ama...
"Dolma vermeyi de iyi bilir!"
***
Ne valiler gördük geçirdik...
"Mustafa Karaer'den tutun da, Mehmet Saraçoğlu, Münir Güney, Sami Sönmez, Ali Fuat Güven, Kadir Çalışıcı, Mehmet Kılıçlar, Kadir Koçdemir ve şimdiki Tuna'ya kadar..."
Mehmet Kılıçlar, önce Emniyet Genel Müdürü sonra Ankara Valisi oldu, Kadir Koçdemir MHP1den milletvekili oldu...
"Kadir Çalışıcı'ya şimdilik yazık oldu!"
Yani, Eskişehir valilerinin yolu açık, tabii kıymet bilene...
“Ve de işi bilene!..”
"Bu işler artık valilere mi kaldı?" diye soruyor Serhatlı...
Hala müdürlük zamanını yaşıyor olmalı...
“ Heyecan nedir?”
“Onu da mı bilmezsin Metin!..”
"Kalemini kır, ama satma!"
Türk "basınına ayrı bir daraca vurun "Erol Simavi"yi de toprağa verdik...
Hürriyet gazetesinin eski sahibiydi...
Babası "Sedat Simavi"nin sözünü dilinden düşürmezdi:
"Kalemini kır, ama satma!"
Bu sözü yine dilinden düşürmeyen ve yıllardır pek çok yazısında yer veren biri daha vardı:
"Şener Yılmaz..."
23 Mart 2012'de yitirmiştik onu...
Bugünlerde "Ahmet Atuk"un sayfasında görür olduk...
Herhalde
***
Atatürk Stadı'nın eski basın tribünü çok özeldi...
Maç günleri neşe içinde geçerdi...
Kronometreyi "Erkut " tutar, pozisyonu "Suat Topateş" anlatır, İsmail Alkılıçgil den de fotosu gelirdi...
Büyük maçların havası da bir başkaydı...
İstanbul'dan gelen gazeteciler adeta bir taraftar gibi olurlardı…
Fener ya da Galatasaray gol mü attı, çılgına dönerlerdi...
İşte o an, PTT ekibinin başındaki "Şener Yılmaz" çıkardı ortaya:
"Lütfen sakin olun, burası basın tribünü..."
Yardımcısı "Adnan abi" o kadar kibar deşildi:
"Oturun len yerinize, burası taraftar tribünü mü?"
Böyle tanışmıştık Şener abiyi...
Sonrasında birlikte yazarlık yılları geldi geçti...
Geçenlerde "Seyfi Uyanık" da andı onu:
"Ah Şener sağolsaydı, bugünlerde neler yazardı neler..."
Rahmetle anıyoruz...
PKK'dan itiraz var!
PKK liderlerinden "Mustafa Karasu" konuştu:
"Emanet oylar yoktur, HDP bunu yanlış değerlendiriyor
Oysa HDP Eş Başkanı "Selahattin Demirtaş" ne demişti?
"Bize emaneten oy vererek HDP'nin demokratik siyasetin önünü açmak isteyenleri mahcup etmeyeceğiz..."
PKK "Bizim kimseye borcumuz yok, kendimizi frenlememize de gerek yok" havasında. Yeni problem oradan uç veriyor!
Günün Sorusu
Seçim kaybeden liderin istifa etmesi siyasi geleneğimize girmiyorsa eğer…
"Siyasette yalanı biraz da hak meşrulaştırmış olmuyor mu?"
Gerilim
Reyhanlı'da iki yıl önce patlayan bombalar sonucunda 52 kişi öldü, 146 kişi de yaralanmıştı. AKP seçimde Reyhanlı'dan yüzde 63 oy aldı...
"Söylenecek bir şey yok!"
Günün Balı
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Ama her başarısız erkeğin arkasında, da ikiden fakla kadın vardır!..
Günün Sözü
En acımasız öğretmen "Deneyim"dir.
Fakat en iyi öğretmen de odur...
O.S. Levis
Özdeyiş
Kendi dertlerini unutmak için, başkalarının dertlerine ortak ol...
Temel'in büyük sınavı!..
Temel, yeni kurulan bir kulübe üye olmak için başvuruda bulunmuş.
Kulüp yöneticileri üç koşul sunmuşlar:
"Bir şişe viskiyi bir dikişte içeceksin..."
-Yaban ayısının elini sıkacaksın...
"Bir bayanla üç saat birlikte kalacaksın..."
"Tamam" demiş Temel ve işe koyulmuş...
Bir şişe viskiyi bir dikişte içmiş...
Sonra girmiş ayının bulunduğu odaya...
Herkesin iki dakikada çıktığı yerden bir türlü dışarı çıkmıyor! Meraklılar kapıda beklerken tam üç saat sonra çıkmış Temel...
Üstü başı perişan halde kapıda bekleyenlere sormuş:
"Nerede o eli sıkılacak kadın?"
Daha toysun galiba!
İmparator konuşurken dalkavuğu yanından hiç ayrılmazmış. Hemen yanında durur, bir eliyle de arkasını okşarmış...
Komşu ülkenin dalkavuğu sormuş:
"Poposunu niye tutuyorsun?"
Meslektaşı "Sen daha toysun galiba!" demiş:
"Ya bir ayıp yaparsa!"
Günün Şiiri
Ölümden öte
Ölümsüzlük, soluğumu tuttum vardam
Gördüm ıraktan bir aşık panayırı
Serpildi ortaya cömert besininden
Aç kuşların tünediği ekşi darı
Dayan yüreğim bu zora gücüm dayan
Tırmanmak için bir taş toprak bayırı
Bir ak çiçek değin açar diri yalın
Sürer gider ovaya deli atları...
S.Kudret Aksal (Varlık-1959)
Senaryolar!..
“Bundan sonra neler olur?”
Erken seçim sözü çok ediliyor ama AKP'nin bir erken seçimde oyunu arttırma ihtimali yok denecek kadar az. İktidarı bırakmayı ise hiç istemiyor. O yüzden ufukta bir koalisyon (büyük ihtimal MHP ile) var.
Seçimin mağlubu AKP ise galibi de HDP'dir.
Önümüzdeki dönemde HDP'ye ağır sorumluluk düşüyor. Selahattin Demirtaş'ın "Aldığımız emanet oyların bilinciyle davranacağız sözü güzeldi. Peki "Öcalan"a övgüler neydi?
HDP sorumlu davranır, "Tayyip Erdoğan" da Anayasa’nın çizdiği sınırlar içine çekilirse, normalleşme yoluna gireriz.
Aksini düşünmek bile istemiyoruz...
Günün Olayı
"HDP, AKP'yi yıkmak için koçbaşı gibi kullanıldı" deniyor. İyi de bu koçbaşı AKP'nin yaptığı "PKK açılımının" çıktısı değil mi?
Akif Kökçe
Günün biberi
İmam nikahıyla çok hanımla evlilik yolu niye açıldı?
Yolsuzlukla gelen servetleri tek bir hanımla yemek zor olacağı için...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...