Soner Yüksel yazdı
Çok değil kısa bir süre önce gündemi epey meşgul eden Eskişehir’in 25 Bin ölçekli nazım imar planları son günlerde gündemin epey dışında kaldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen ve AKP Eskişehir Milletvekili Harun Karacan’ın karşılıklı açıklamaları, birbirlerine yaptıkları gönderiler neticesinde hepimiz bu planlara dair bazı yazılar yazdık, sorular sorduk, öneriler sunduk ve sanki uzun bir süre daha bunu konuşacağız diye beklerken bir baktık ki 25 Binlik plandan bahis açan kalmamış.
Nasıl oluyor da bu kadar önemli iddiaların, hararetli tartışmaların olduğu günlerde herhangi birinden 25 Binlik planlara dair tek kelam duymuyoruz anlamak zor.
Zira başta yollar ve dönüşüm olmak üzere tartıştığımız, fikir belirttiğimiz her konunun temelinde şehrin imar planları ve dolayısıyla bunu düzene sokacağı umulan 25 Bin ölçekli planlar varken.
Acaba bu planlara karşı bir tavır da hissettiren AKP cephesi ile planları İTÜ’ye hazırlatan ve bir kez daha plan konusunda hayal kırıklığı yaşamak istemeyen Büyükşehir Belediyesi arasında bir görüşme bir uzlaşı, planlara dair bir ortak çalışma yapıldı mı?
Üzerinde oda başkanlarının bile fikir beyan ettiği bu planlar kamuoyuna açıklanacak mı?
Bu planların akıbeti ile ilgili ‘nerdeyiz, umutlu muyuz, olacak mı, olmayacak mı’ diye belirsizlikler devam edecek mi?
Nisan ayı Büyükşehir Meclis toplantılarını bu merakla bekliyor ve ‘Şehrin Anayasası’ diye tabir edilen bu planlar için iyi ya da kötü bir sonuca varalım diyorum. Çünkü zaman kaybı bu şehrin en büyük israfı olmaya başladı.
Kahrolsun Bağzııı Mekanlar
Eskişehir’in renkli, kaliteli, geniş bir yelpazede herkesin kendine göre zaman geçirebileceği mekânları mevcut. Bazı mekanlar var ki biz yazmaktan, onlar faaliyetine o şekilde devam etmekten vazgeçmedi.
Bu mekânların Belediye’nin kestiği ceza, denetim, yapabileceği işlemler ve yaptırımlar umurunda değil. İşletme sahipleri ‘Ceza mı öder geçerim, kime ne?’ tavırları içinde ki, bu da son derece rahatsızlık verici bir hale gelmiş.
Bu mekânlar eğlence mekanı olmaktan ziyade Eskişehir’e zarar veren bir konsept ile çalışıyor. Hatta çevre şehirlerden bazı cinsel açlıkları gidermek için bu mekânlara gelen kişi sayısının ne kadar yüksek olduğu, mekân civarında park etmiş araba plakalarından rahatlıkla anlaşılabiliyor.
Bu ciddi bir sorun ama yasal yaptırımlar ile bu sorunu kolayca çözmek mümkün değil. Bu iş zabıtanın çözebileceği bir iş de değil üstelik. Emniyet Müdürlüğü’nün bazı şubelerine büyük bir iş ve ciddi takip gerektiriyor.
Ben Eskişehir’in zengin sosyal hayatına zeval gelsin, adı çıksın, bu kötü örnekler yüzünden işini iyi ve doğru yapan insanlar töhmet altında kalmasın istiyorum.
Ben “Eskişehir’de gecenin 3’ünde bile hanımlar rahatça dolaşabilir, korkmazlar. Eskişehir bu kadar huzurludur” söyleminin bir ömür devam etmesini istiyorum.
Siz de istiyorsanız lütfen bir adım atın. Engelleyin, yasaklayın, taşıyın ama böyle bırakmayın.