Muhtar haklı!

GÜNÜN SÖZÜ   : Düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak gibidir. Bu ise rüzgârı zapt etmekten de zordur. GANDHİ
 
DEDEM DİYOR Kİ: Hayatınızda denge sorunu varsa etrafınıza dikkatlice bakın; muhtemelen birini yanlış bir yere koymuşsunuzdur.
 
Gündoğdu Mahallesi Muhtarı İbrahim Akdağ sonunda isyan etti…
Afet Riskli Alan ilan edilmesiyle mahallede ikamet edenler evlerine bir çivi dahi çakamıyorlar…
Çatıları akıyor, çatıyı kaldırıp yenisini yapacak izne tabi…
Duvarı çökmüş tamir edecek “izin almadan tamir edemezsiniz” diyorlar…
Yenigün Gazetesinden sevgili Meltem Karakaş, yıllarca valilikte memur olarak görev yaptıktan sonra emekli olduktan sonra Gündoğdu Mahallesi Muhtarlığına aday olup muhtarlık koltuğuna oturan İbrahim Akdağ ile röportaj yapmış…
Muhtar Akdağ, açmış ağzını yummuş gözünü…
Meltem’e yaşadıkları sıkıntıları anlatmış…
”Kaç yıldan beri mağduruz. Yıkacaksanız yıkın. Yıkmayacaksanız kaldırın Afet Riskli Alan kararını. Mülk sahipleri binalarını yıkıp kendileri yenilesinler. TOKİ mi girecek? Odunpazarı Belediyesi kendi mi yapacak? Hala tam olarak bilmiyoruz. Bizde ona göre başımızın çaresine bakmak istiyoruz” demiş…
Yerden göğe kadar haklı…
Vatandaş evini satıp şehir merkezinden yeni bir daire alacak veya başına yıkılmak üzere olan konutunu yenileyecek ama Afet Riskli Alan kapsamı içerisinde olduğu için izin verilmiyor…
Devlet ne için vardır?
Vatandaşın sorunlarını çözmek, sıkıntısına yardımcı olmak için…
Ama Gündoğdu da devlet sorun çözmek yerine vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor…
Gündoğdu Mahallesi Muhtarı İbrahim Akdağ’ın Meltem ile yaptığı röportajda şu sözleri çarpıcı değil mi?
“CHP ve AK Parti arasında kalmak istemiyoruz. Vatandaş mağdur edilmesin istiyoruz. CHP veya AK Parti önemli değil. El ele versinler Gündoğdu Mahallesinin sorununu çözsünler.”
Muhtar haklı değil mi?
AK Parti’de, CHP’de Gündoğdu Mahallesinde yaşanan sorunu çözemeye talip…
Ancak ne AK Parti ne CHP çözüm konusunda bir adım atmıyor…
Eskişehir’in 6 milletvekili var…
6 milletvekili birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanına gidip mahalle halkının yaşadığı sıkıntıyı birlikte anlatsalar sorun çözülür…
Ama işte “sen, ben” kavgası koskoca bir mahalleyi kaderiyle baş başa bırakıyor…
Muhtar haklı, mahalle sakinleri haklı…
Ama maalesef haklılıklarını ne AK Partililere ne de CHP’ye kabul ettiremiyorlar…
İşte sorun burada…
 
*-********
 
Doğru atamalar
 
Kamu Kurumlarına atanan müdürler Eskişehir’i ve çevreyi tanıyıncaya kadar yaklaşık bir yıl geçerdi…
Her ne kadar kurumun işleri yürüse de, yine de bazı sorunları çözmek zaman alıyordu…
Son aylarda sanki bu yaşanan sıkıntıları birileri görmüş veya duymuş olacak ki görevden alınan müdürlerin yerine yine o müdürlükte müdür yardımcısı olarak görev yapan isimler atanmaya başlandı…
Nisan ayı içerisinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Habib Bulguroğlu başka bir göreve atanmak üzere görevden alındı…
Yerine ise Ortaokulu Eskişehir Sami Sipahi’de, Liseyi ise Yunus Emre Lisesinde tamamlayan aynı kurumda 2013 yılı Haziran ayından itibaren Çevre Yönetimi Şube Müdürü, Mart 2014-Nisan 2016 tarihleri arasında ise İl Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Hikmet Çelik atandı…
3 yıldan beri Eskişehir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünde görev yapan Çelik’in boşalan il müdürlüğü koltuğuna atanması doğru bir karar…
Eskişehir’i çocukluğundan beri tanıyan, Eskişehir’e yabancı olmayan bir bürokrat olan Hikmet Çelik, en azından şehre adaptasyon sorunu yaşamayacak…
Kurum personelini de yakinen tanıdığı için daha uyumlu bir çalışma dönemi geçirecek…
Dün yerel gazetelerde okudunuz…
Eskişehir Vergi Dairesi Başkanı kendisini tanımaktan büyük memnuniyet duyduğum Osman Özbakır emekli olmuş…
Bana göre daha genç ve verimli olacağı bir yaşta idi…
Ama demek ki kendisinin gelecekle ile ilgili başka planları var ki, emekli olmaya karar vermiş…
Kendisine bundan sonraki yaşamında da başarılar diliyorum…
Osman Özbakır’dan boşalan Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığına 11.08.2015 tarihinden itibaren Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığında Gelir İdaresi Grup Müdür Vekili, 23 Mart 2016 tarihinden itibaren Gelir İdaresi Grup Müdürü olarak görev yapmakta olan Şahin Demirci getirildi…
Şahin Demirci’de yaklaşık 2 yıla yakın süredir Eskişehir’de görev yapıyor…
Vergi Dairesi Başkanlığı personelini ve şehirdeki önemli vergi mükelleflerini yakinen tanıyor…
Hem Vergi Dairesi Personeli hem de vergi mükellefleri ile iyi ilişkiler içerisinde…
Bu bir avantaj…
Bu vesile ile hem Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevine gelen Hikmet Çelik ile Vergi Dairesi Başkanlığına atanan Şahin Demirci’yi kutluyor başarılar diliyorum…
 
*-*******
 
Kazanmak mı zor? Kaybetmek mi?
 
Eskişehirspor bugün süper ligin en zor en stresli maçını oynayacak…
Beraberlik ve yenilgi halinde PTT Birinci ligine yolculuğa çıkacak, kazandığı takdirde süper lige tutunma umudunu önümüzdeki haftaya taşıyacak…
Bugünkü rakip Başakşehir Spor…
Geçen hafta Fenerbahçe’yi muhteşem bir futbol sergileyerek 2-1 yenip şampiyonluk yolunda durduran takım…
Ligi 4’ncü bitirmeyi hedefliyor…
Bu nedenle Eskişehirspor’un işi gerçekten çok zor…
Ama önemli olan da zoru başarmak değil mi?
Eskişehirspor geçen hafta Gaziantep Spor’u Antep’de yenebilse idi süper ligde kalma ihtimalini daha kolaylaştırmış olacaktı…
Ancak Gaziantep Spor’da tehlike çanlarını hissetmemek adına Eskişehirspor gibi varını yoğunu ortaya koydu…
İki renktaşın karşılaştığı müsabakadan karlı çıkan Antep oldu…
Kırmızı-Siyahlı takımın puanı 30.
Gaziantep ve Kayseri Spor 33’er puanda…
Antep yarın 34 puanla 13 sırada…
Zor maçlardan birisi…
Rizespor kazanırsa çok rahat bir nefes alacak…
Antep puan kaybederse Eskişehir Spor ile Kayseri Spor maçlarının sonuçlarına bakacak…
33 puanlı Kayseri Spor ise ezeli rakibi Sivas Spor ile karşı karşıya gelecek…
Kayseri Spor mutlak kazanmak ve son haftaya ligde kalma korkusu taşımadan girmek için mücadele edecek…
Sivas Spor kazanırsa Eskişehirspor gibi ligde kalma umudunu son haftaya taşıyacak.
Kaybederse PTT Birinci lig biletini almış olacak…
Bu maçta zor olacak…
Eskişehir Spor’lu futbolcular son haftalarda ekledikleri başarı zincirine bir halka daha eklemek için bugün Başakşehir Spor’un karşısına çıkacak…
Siyah-Kırmızılı Kulübe ve takımın süper lige tutunması için taraftarlar hafta başından beri futbolculara ve teknik adamlara moral aşılıyorlar…
Perşembe günü Atatürk Stadyumunda yapılan antrenmanı 5 bine yakın taraftar izledi…
Meşale yaktı, futbolcuları tribünlere davet ederek tek tek alkışladılar…
Bugünde stadyumu taraftarlar tıka basa dolduracak…
Yani kendilerine düşen görevi eksiksiz yerine getirecekler…
Sıra futbolcularda…
Sahada yer alacak 11 futbolcu 22 futbolcu performansı gösterebilirlerse Başakşehir Spor’u yenerek üç puanı cebine koyabilir…
Böylelikle son hafta umutları taşırlar…
Bugün Eskişehirsporlu futbolcular “Kazanmak mı zor? Kaybetmek mi?” düşüncesiyle değil, “mutlaka kazanacağız” diyerek sahaya çıkmaları halinde üç puanı alacaklarına inanıyorum…
 
 
*-********
 
FIKRA:

FİNCANCI KATIRLARI

Nasrettin Hoca ahrette ne var ne yok çok merak edermiş. Bir gün mezarlıkta boş bir mezar gören Nasrettin Hoca, eve gidip karısına demiş ki: 
- Hanım, ahrette ne var ne yok merak ediyorum. Bugün boş bir mezar gördüm, gidip içine yatacağım bakalım ne olacak? 
Hanımı "Etme, eyleme!" diye yalvarsa da Hoca mezarlığa gidip, yol kenarındaki boş bir mezara yatmış. "Acaba ne olacak?" diye başlamış sağı, solu dinlemeye. Gece saat dörde doğru "Haldırt!.. Huldurt!.." diye sesler duymaya başlayan Hoca, boş mezarın içinde ansızın ayağa kalkıp sormuş: 
- Ne oluyor yahu? 
O anda yoldan geçmekte olan fincancı katırları da Hocayı o vaziyette görünce ürkmüş; katırlara yüklenen fincanlar da kırılmış. Fincancılar birbirlerine sormuş: 
- Bu deli ne arıyor burada? 
Kırılan fincanlar yüzünden Nasrettin Hocayı bir güzel dövmüşler. Sabah olmuş, Hoca ağzı burnu kan içinde eve gelmiş. Karısı Hocayı o vaziyette görünce telaşlanmış: 
- Hoca Efendi, ne oldu sana böyle? 
- Ah hanım başıma gelenleri bir bilsen!
Bu söz üzerine Hocanın karısı çok merak etmiş: 
- Hocam Efendi, ahrette ne var ne yok? 
Hoca da cevap vermiş: 
- Fincancı katırlarını ürkütmezsen, hiçbir şey yok!..