Muhalefet başardı

Hükûmetin aldığı elektrik – su – doğalgaz borçlarının kapatılmasına ilişkin karar sevinçle karşılandı. Elbette bu kararı eleştirenler de var. Eleştirenler, “Fakirler ölsün!” diye eleştirmiyor. Eleştirenler “Borçlarını zamanında ödeyenlere haksızlık oluyor” diye eleştiriyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. Bir kere hükûmet bütün borçları silmiyor. Borcunu ödeyemeyip, icraya düşenlerin, o da sadece 2 bin 500 liralık kısmını karşılıyor. Eğer ki bir vatandaş 2 bin 500 liranın altında borcunu icralık olmasına karşın ödeyemiyorsa ve bu sebepten dolayı evinde elektrikler kesikse gerçekten zor durumda demektir. Hükûmetin aldığı kararı destekliyorum. Hiçbir evde elektrikler kesilmesin. Hiçbir çocuk arkadaşlarına evlerinde elektriklerin kesik olmadığına ilişkin yalanlar söylemek zorunda kalmasın. Bu arada “Borçlarınızı ödemeyin, biz iktidara gelince o borçları sileceğiz” diyen muhalefet de ayrı bir teşekkürü hak ediyor. Eğer ki muhalefet böyle bir çıkış yapmasaydı, muhtemelen sarayda keyif sürenler, Türkiye’de 6 milyon kişinin hanelerinde elektriklerin kesik olduğunu bile bilmiyor olacaktı. Eğer ki muhalefet henüz iktidara bile gelmeden ülkede doğru işlerin yapılmasını sağlıyorsa, o muhalefet doğru yolda demektir.

Dindar taklidi yapıyorlar
Şarkıcı Gülşen, sosyal medya hesabından yaptığı ve imam hatip liselileri aşağılayan bir paylaşımı nedeniyle tutuklanmış. Pek çok imam hatip mezunu tanırım. Hepsi düzgün insanlardır. Elbette koca bir camianın içinden çürük elmalar da çıkabilir. İyi de bu bütün okullar için geçerli değil mi? Şarkıcı Gülşen’in yaptığını kabul etmek mümkün değil. Tutuklanıp hapse atılmasını ağır ve orantısız bir karar olarak değerlendirmekle birlikte, ettiği laftan dolayı hesap vermesini de memnuniyetle karşılıyorum. Öte yandan Gülşen’in bu sözünü Nisan ayında sarf ettiğini hatırlatayım. Neden bir anda ve bütün Türkiye’deki AK Troller aynı anda bu durumu fark etmiş? Belli ki ortada “Organize” bir iş var. Belli ki birileri yaklaşan seçimlerden önce yine Müslüman taklidi yapmak niyetinde. AK Partili bakan Egemen Bağış Kur’an-ı Kerim’e hakaret ederken Müslümanlığınız neredeydi? Neden iki kelam edemediniz? Siz Allah’tan mı korkuyorsunuz? Yoksa kulluk ettiğiniz saraydaki kuldan mı?