Günün Sözü: Açgözlü ile dost olma ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez, üzülürsün. Şeyh Edebali
Dedem diyor ki: Yaşlılar her şeye inanırlar, orta yaşlılar her şeyden kuşkulanırlar, gençler de her şeyi bilirler.
Son günlerde gerek yazılı basında gerekse sosyal medyada “görevden alınacak” şeklinde isminden çok bahsedilen MHP İl Başkanı Oğuz Sever telefon etti…
Oğuz Sever’i çok yakın tanımıyordum…
Ancak MHP’den milletvekili adayı olduğu yıllarda tanışmıştık kendisiyle…
Yine de “merhaba-merhaba”, “nasılsınız-iyimi siniz” demekten başka muhabbetimiz olmamıştı…
Temiz, dürüst, siyasette genç olmasından dolayı gelecek vaat eden bir isim olarak görüyordum kendisini…
MHP İl Başkanı seçimleri öncesi bu düşüncemden dolayı her ne kadar MHP üyesi değilsem de, kongrede oy hakkım olmasa da yakın tanıdığım arkadaşlarıma, ”Oğuz Sever’e destek verin” diye ricada bulundum…
O günlerde yazdığım yazılarımda da tavrımı Oğuz Sever’den yana koymuştum…
İl Başkanı seçildikten sonra kendisini birkaç kez ziyaret ettim…
Bu vesile ile samimiyetimiz arttı…
Kendisini daha yakın tanıma imkânım oldu…
Babası sevgili Akif Sever’de koyu Ülkücü ve yıllardır hiçbir çıkar beklemeden MHP’ye destek veren milliyetçi…
Yani Oğuz Sever’in MHP’ye ve Ülkücülük sevgisi taa bebeklikten geliyor…
Öğrencilik ve gençlik yıllarında girdiği Ülkü Ocaklarında kendisini yetiştirmiş…
Bugün; “MHP’li misin? Yoksa Ülkücü mü?” diye sorsanız…
Eminim ki önce “Ülkücüyüm” diyecektir…
Ülkücü olmadan MHP’li olunmuyor…
Yok mu?
Var elbette…
Ama onlar azınlıkta…
Son bir haftadır basında ve sosyal medyada yer alan, ”Oğuz Sever ve il yönetimi 19 Haziran’da muhaliflerin çağrısı üzerine yapılan tüzük kongresine katılıp, imza verdiği gerekçesiyle görevden alınacaklar” yazıları yer aldı…
Tatilde olduğu için Ramazan Bayramı nedeniyle partide yapılan bayramlaşmaya da katılmaması bu dedikoduların adeta tuzu-biberi oldu…
Öğle saatlerinde telefon etti…
Kendisi hakkında çıkan haberlere üzülmüş…
Yaklaşık 30 dakika telefonda sohbet ettik…
Şunları anlattı:
“Keşke bana telefon ederek doğru bilgileri benden öğrendikten sonra yazılmış olsaydı üzülmezdim. Benim görevden alınıp alınmamam önemli değil. Ben doğru olduğuna inandığımı yaptım. MHP’de bir değişim şart. Bende bu inançla 19 Haziran’daki kongreye katıldım. Notere imza ve kimlik fotokopisi verdim. Bu kongreye Türkiye genelinde ben dâhil üç il başkanı katıldı. Ayrıca bu kongreye Eskişehir’in 15 delegesinden 14’ü de katıldı. Dolayısıyla, ülkücü iradenin, delegemizin, milletimizin bizden talebi olan bu parti içi meseleyi nihayete erdirmemiz gereken yer olarak, ne sosyal medyayı ne de televizyon ekranlarını gördüm. Parti içi meselemizin çözüm yeri olarak Kurultay'ı gördüm. Hiçbir beklenti ve hesap içinde olmadan sadece davamın selameti için, kendi vicdanım ve istişare ettiğim ülküdaşlarım, Eskişehirli hemşerilerimin düşünceleriyle 19 Haziran 2016 tarihli Olağanüstü Kurultay'a katıldım.
Olağanüstü Kurultay'a katılma kararı alırken başta İl Başkanlığı görevim olmak üzere her türlü makam ve mevkiden vazgeçtim. Bugün için ülkücü hareketin teveccühü ile seçilmiş il başkanı olarak görevimin başındayım. Görevde olsam da olmasam da davamın emrindeyim. Davamın bir adım daha ileri gitmesi ve başarılı olması için her türlü bedeli ödemeye hazırım. Annemizden İl Başkanı doğmadık, mezarımızda da İl Başkanı yazmayacak. Ülkücü olarak yaşamak benim için her türlü makamdan daha kıymetli. Ömrüm boyunca hizmet etmekten gurur duyduğum Türk milliyetçiliği hareketinde pek çok görevde bulundum. Milliyetçi Hareket Partisi iktidara yürürken kendi iç sorunlarını aşmış, ülküdaşlık hukukunu tesis etmiş, bütün fertlerini kucaklamış, yeni bir aşk ve şevkle hedefe doğru yürüyüşe geçmiş durumda olmalıdır. Hal böyleyken bize düşen; Başbuğumuzun emrettiği gibi hedefe doğru yürüyen kağnımızın tekerini saplandığı çukurdan, takıldığı taştan çıkarıp emin adımlarla yürüyüşünü sağlamaktır. AKP'nin geçmişte yürüttüğü açılım süreci neticesinde terör şehirlerde kol gezmekte, yoksulluk ve işsizlik milletimizin canına tak etmiştir. Terör örgütünün siyasi uzantısı HDP mecliste eşkıyanın sözcülüğünü yapmaktadır. AK Saray başkanlık hevesiyle yaşamaktadır. Milletimizin huzuru, barışı ve refahı için Milliyetçi Hareket Partisinin birlik, bütünlük içinde güçlü olmasına ihtiyacı vardır. Türk milletinin kurtuluşu kendi iç sorunlarını aşmış, güçlü MHP'dedir.”
Siyasetçi böyle olmalı…
Ben koltuğumu koruyayım, etliye-sütlüye karışmayayım, suya-sabuna dokunmayayım derseniz bir adım ileri gidemezsiniz…
Sadece egolarınızı tatmin etmek, birilerinin “başkanım-başkanım” diyerek koltuğunuzun altına girmek, protokolde bir sandalyem olsun diyerek o koltuğu işgal ederseniz, o koltuk bir gün altınızdan gittiğinde kimse sizin yüzünüze bakmaz…
O zamanda “koltuğumu koruma uğruna yanlış yapmışım” dersiniz ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur…
Dik duruşu ile onurlu bir çizgi çizen Oğuz Sever’i kutluyorum…
*-********
Sayın Özkar’a bu gol olsun!
CHP İl Başkanı Sinan Özkar ile aramda en ufak bir sorun yok…
Kendisiyle ne hısımın ne de hasımım…
Az çok da samimiyetimiz var…
Ancak geçtiğimiz günlerde TÜLOMSAŞ’ı küçük gören, ”sadece boya yapıyor, vida sıkıyor” sözleri bir beni hem demiryolcunun evladı hem de bir Eskişehirli olarak üzdü…
Demiryolcu çocuğu olsam, TÜLOMSAŞ’ın yaptığı işleri de bilmesen belki o kadar üzülmezdim…
Tekrar ediyorum TÜLOMSAŞ son yıllarda yaptığı gerek lokomotifler gerekse feribotlarda kullanılan dizel motorlarla sadece Türkiye’ye değil Avrupa’ya hatta dünyaya adını duyurdu…
Bugünün Başbakanı dünün ise Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım’ın verdiği önemli destekler ve Genel Müdür Hayri Avcı ile takım arkadaşlarının uyumlu çalışmaları TÜLOMSAŞ’a önemli bir belge kazandırdı…
Sayın Özkar dünkü yerel gazetelerde mutlaka okumuşsunuzdur…
Gözünüzden kaçtı ise! Ben hatırlatmak istedim…
Sizin beğenmediğiniz veya küçümsediğiniz bu kurum yani Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi AŞ (TÜLOMSAŞ), Avrupa Birliği (AB) gereklilikleri kapsamında vagon onarımı konusunda faaliyet gösteren kuruluşlar için şart olan Entity in Charge of Maintenance (ECM) belgesini aldı.
Bu belge ise artık TÜLOMSAŞ, demiryollarında yapılan yük ve yolcu taşımacılığında, uluslararası demiryolu hatlarında işletilen yük vagonlarının kesintisiz ve güvenli çalıştırılmasını sağlamak amacıyla başlattığı çalışmalara ek olarak, AB gerekliliklerine yönelik yetkili bakım kuruluşu dokumanı ECM belgesiyle AB ülkelerine bağlı vagonlara revizyon yapabilecek…
ECM belgesiyle TÜLOMSAŞ'ın gerek yurt içi gerekse yurt dışı firmaların vagon onarımlarını AB gerekliliklerine uygun şekilde karşılayacak…
Bu belgede TÜLOMSAŞ’ın “boya yapıyor-vida sıkıyor” diyerek bu büyük müessesenin neler yaptığının farkında olmayan CHP İl Başkanı Sinan Özkar’a gol olsun…
*-******
FIKRA:
Çanak
Antalya'nın kulağa kesik antikacılarındandı. Bir köyden geçerken köy evinin önünde çok değerli bir çanak gördü. Biraz oyalanınca, bunun köpeğe su vermek için kullanıldığını anladı.
Çanağı satın almak istediğini söylese olmazdı. Bu yüzden, köpeğe kanının kaynadığını söyledi ve sordu:
- Bu cici çomarı bana kaça satarsınız?
Köylü epey nazlandıktan sonra yüksek fiyatla köpeği sattı. Antikacı, onu arabasına götürürken:
- Şu çanağı da alalım, dedi. Çomarı susuz bırakmayalım.
Köylü hemen karşı çıktı:
- Onu veremem.
- Neden?
- O çanak sayesinde bu köpeği beş kere sattım. Daha önce de bunun iki kardeşini yine bu çanak sayesinde sattım.