Önceki gün, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı İsmail Candemir’i ES TV’de yayınlanan Vaziyet programına konuk olarak aldık ve hem ülke hem de Eskişehir gündemine ilişkin konuştuk.
*
Candemir’in açıklamaları içerisinde yer alan bazı konular dikkatimi çekti.
Sizin de dikkatinizi çekeceğini düşündüğüm için paylaşma gereği duydum.
*
Önce, İsmail Candemir’in, belediye seçimleri süreci içerisinde herhangi bir belediyeye aday olup olmayacağına ilişkin açıklamasını okuyalım:
PARTİ TALİMATINI KABUL ETMEM
“Ben, şimdi… Benim parti içindeki durumumu bilirler. Ben kırk üç yıldır ülkücü hareketin içinde var olmuş bir insanım. Ben teşkilat dışındaki hiçbir göreve talip olmadım, olmam da. Ben ülkü ocaklarına girdiğim dönemde, çok küçük yaşlarda kendime bir yön çizmiştim: ‘Ben, teşkilatların dışındaki hiçbir göreve talip olmayacağım’ diye. Ben teşkilattaki görevimden memnunum. Bu işi yapabilecek çok kıymetli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var. Biz siyaseti kendimizi bir yere taşımak için değil inandığımız davayı bir yere taşımak, Allah rızası için millete hizmet olarak gördüğümüz için bizim öyle bir isteğimiz yok.
MHP Genel Merkezi dahi talimat verse kabul etmem, affımı isterim. Çünkü bu şehirde, benden daha iyi bu işi yapabilecek kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız mevcut.”
*
Bildiğiniz üzere 2014 yerel seçimlerinde Emine Edizgil MHP’nin Odunpazarı Belediye başkan adayıydı, Kadir Çalışıcı ise MHP’nin Büyükşehir Belediye başkan adayıydı. Bu iki ismin önümüzdeki yerel seçimlerdeki tavrını, partinin de söz konusu iki isme olan tavrını şöyle ifade etti Candemir:
EMİNE EDİZGİL’İN
MHP İLE İLİŞKİSİ YOK
“Emine Edizgil şu anda partimizle pek yakın değil. Tabi siyaset, konjonktür meselesi… O günkü konjonktüre bakmak lazım. Yani Emine Hanım biraz İYİ Parti’ye yakın. Şu anda kendisi devlet memuru olduğu için üye olamıyor tabii ki. Yani değişik kanallardan oraya daha yakın. Partimizle pek fazla ilişkisi yok.
KADİR ÇALIŞICI MUHALİF
Kadir Çalışıcı’da süreç içerisinde muhalif hareket içerisinde yer almıştı. O da İYİ Parti’ye gitti. Yani bu arkadaşlar, tabii ki o günkü şartlarda aday oldular. Ama bir şey kazanamadık. Yeni adaylarla belki başarılı oluruz.”
*
CHP’liler tarafından, “MHP’li seçmen tercihini CHP’li belediye başkanlarından yana kullanır” şeklinde yapılan değerlendirmelere de karşılık veren İsmail Candemir, şu ifadeleri kullandı.
CHP’LİLER MHP’YE OY VERİR
“CHP’nin tabanı her zaman bize oy verir, destek verir. Biz de onu görüyoruz. MHP Eskişehir’de tek başına seçime girerse, biz de tam tersini düşünüyoruz. CHP’nin ulusalcı tabanından bize karşı çok büyük bir oy akışı olacağını bekliyoruz. Çünkü CHP’nin de tabanında, hendek siyasetine karşı olan çok büyük bir grup var. MHP kurulduktan sonra başbuğumuzun bir sözünü çok iyi hatırlamamız lazım: ‘Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi olsaydı, ben Milliyetçi Hareket Partisi’ni kurmazdım.’ Mesela 24 Haziran seçimleri sonrası, bizim CHP’li birçok kişiden duyduklarımız var. Diyorlar ki, ‘Keşke seçime tek başınıza girseydiniz. Biz size oy verecektik. Bugüne kadar da her türlü desteği verdik.”
*
Candemir, MHP’ye göre Eskişehir’in önde gelen problemlerini de sıraladı. Trafik, imar, AK Parti ile CHP çekişmesi, belediyelerde liyakat anlayışı vesaire. Bakın Candemir, bu başlıklara ilişkin neler söyledi:
20 YILLIK BAŞKANLAR
“Bu şehrin en büyük problemi trafik problemi. Yılmaz Hocam, Ahmet Bey, bu şehirde yaklaşık yirmi senedir belediye başkanı. Eskişehir’in trafik problemiyle alakalı biz hiçbir şey göremedik. Tam bir keşmekeş içindeyiz. Yaşanmaz hale geliyor. Birincisi bunun çözülmesi lazım. Bu iradeyi bugüne kadar göremedik. İkincisi Eskişehir’de çok büyük imar problemleri var. Değişik yerler imara açılıyor, şehir merkezindeki yerler göz ardı ediliyor. Bunun tartışmalarına girmek istemiyoruz. İşte Esentepe’de, Fevzi Çakmak’ta, Gündoğdu’da, Erenköy’de, Huzur’da başlatılmış yarım kalan projeler var. Ama buradaki sorunlar görmezden gelinip yeni yeni yerler imara açılıyor. Burada çok büyük bir problem var.
EN BÜYÜK EKSİKLİK LİYAKAT
Bir de Eskişehir’de vatandaşın yerel yönetimlere ulaşmakta da sıkıntısı var. Eskişehir öyle bir hal aldı ki, yerelde CHP genelde iktidar partisi olan AK Parti, ikisinin çekişmesi… Böyle bir şey olamaz yani. Bu şehrin sorunlarında herkes bir araya gelmek zorunda. Bu mecburiyeti sağlamak zorundayız. Biz de onun için diyoruz ki: ‘MHP merkezdeki belediyelere sahip olursa biz bu uzlaşmayı sağlayabiliriz.’ Çünkü bizim ne AK Parti’yle ne CHP’yle herhangi bir problemimiz yok. Ve biz çalmayız çaldırmayız, yemeyiz yedirmeyiz, bizim kapımız vatandaşımıza sonuna kadar açıktır. Biz istişare ederek, vatandaşın ihtiyaçlarına göre ve liyakat sahibi insanlarla belediye yönetiriz.
Türkiye’deki ve belki de Eskişehir’de en büyük eksiklik liyakat. Yani belediyelerin alt kadroları liyakat sahibi olsaydı, bugün biz trafik ve imar problemlerini yaşamıyorduk. Çünkü yirmi yıldır bu zihniyet bu şehri idare ediyor. İyi yaptıkları işler için de Allah razı olsun. Ki biz MHP olarak şehir menfaatine olan her şeyi belediye meclislerinde destekledik.”
*
Son olarak, Candemir’in, Avukat
Heval Yıldız Karasu’nun Odunpazarı tarihi bölgede bulunan avukatlık ofisine gerçekleştirilen silahlı saldırıya ilişkin görüşlerini aktarmak istiyorum. Diyor ki Candemir:
SALDIRIYI TASVİP ETMİYORUZ
“O saldırı olayını tasvip etmiyoruz. Bence birileri, bu işin arkasından farklı şeyleri yapmanın peşindeler. Bunlar yanlış işler. Yani insanlar, problemleri varsa bunları oturarak çözmeliler. O bir algı oluşturmak için yapılmış gibi de geliyor bana. Bunu da tabi çözecek olan emniyet güçlerimizdir, hukuktur. Bununla alakalı da zaten gerekli çalışmalar yapılıyor. Eskişehir’in böyle bir gerginliğe ihtiyacı yok. Eskişehir bir huzur şehri. Bizim bunlara ihtiyacımız yok.”
Muammer Karaman ne dedi?
3 Ekim Çarşamba günü kaleme aldığım,
“Bu seçim çok çekişmeli olacak!” başlıklı yazım üzerine Eğitim Bir Sen 1 Numaralı Şube Başkanı Muammer Karaman aradı ve cevap hakkını kullanmak istedi.
*
Karaman’ın cevap hakkını kullanmak istediği yazıya,
www.anadolugazetesi.com adresinden ulaşabilirsiniz.
*
İşte Karaman’ın söz konusu yazıya ilişkin cevabı:
AYRIMCILIĞA KARŞI MÜCADELE
“Eğitim Bir Sen, kendini, birliğin ve kardeşliğin sendikası olarak tarif eden ve bu tarife göre tavır alan bir sendika. Uzun yıllardır bu sendikanın içinde bulunan ve sendikanın ortaya koyduğu temel değerleri benimsemiş biri olarak, ülkemizde ve eğim çalışanları arasında her türlü ayrımcılığa karşı mücadele etmeye çalışıyorum.
KARDEŞLİĞİ SAVUNUYORUM
Bu ülkeyi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, sağcı-solcu diye ayırmaya çalışanlara karşı birliği, bütünlüğü ve kardeşliği savunuyorum. Eğitim çalışanlarını memleketlerine, hizmet sınıflarına, unvanlarına göre ayırmaya çalışanlara karşı bütünleştirici bir dille kardeşliği savunuyorum. Bugüne kadar yaptığım bütün açıklamalarda, olağanüstülük arz eden tüm durumlarda eğitim çalışanlarını ve toplumu sağduyu ve itidale davet eden açıklamalarım oldu. Kamuoyu bunu duydu, gördü ve yaşadı. Dolayısıyla farklı sendikalara üye arkadaşlara karşı olumsuz bir davranış içerisine girmem, giremem. Bu benim anlayışıma ters.”
*
Evet…
Muammer Karaman’ın açıklamasını okunuz.
Takdiri size bırakıyorum.