Meselenin yaş ile alakası yok!

Eskişehir’de uzun zamandan bu yana Yerel yönetimlerden tutunda, Oda, Sendika ve hatta STK yöneticilerine kadar aynı yüzler, aynı isimler ve çok zaman aynı söylemlere rastlıyoruz.
Bunun pozitif yönleri olduğu kadar, negatif yansılarını da görüyor, hissediyor, duyuyoruz. Sıklıkla duyduğumuz şeylerden biri de kişilerin yaşları ile ilgili yorumlar. Bu yorumlar haksız olduğu kadar yakışıksız da söylemler. Meselenin inanın yaşla ilgisi yok meselenin temelinde heyecan ve hedef var.
35 yaşında sıkılmış, bunalmış, hedeften ve heyecandan yoksun biri yerine 75 yaşında heyecanlı birini tercih ederim. Amma velakin yaşı ilerlemiş olmasına rağmen heyecanını kaybetmiş, her şeyi rutine bağlamış, sıra dışı, farklı bir üretim gerçekleştirmeyenler var ise onlarında artık kendileri ve kurumları adına kenara çekilmeleri doğru olacaktır. Birileri yüksek sesle git dedikten sonra önceki üretimlerin ya da katkıların kıymeti kalmıyor zira.
Malumunuz seçim süreçleri sadece genel ve yerel seçimlerle alakadar değil. Odalar, parti örgütleri, dernekler, kulüpler derken sürekli bu rekabet duygusunu hissediyoruz. İlerleyen aylarda da şimdiden ayak izleri netleşen bir Sanayi Odası seçimleri var. Bunun yanı sıra CHP’nin kongre sürecinin kıyasıya rekabetine ve muhtemelen ETO’ nun da seçim heyecanına ortak olacağız. Adaylar, mevcut yönetimler, sürprizler, tecrübeliler, yeniler v.s. gibi değerlendirmeler, kıyaslar, yorumlar olacak.
Umarım aday kalitesinin yüksek olduğu, hedefi ve heyecanı yüksek, ortaya somut şeyler koyabilen ve kurumu ile birlikte şehre katma değer katacak isimler emeklerinin karşılığını alacaklar.
Örneğin Sanayi Odası seçimlerinde Celalettin Kesikbaş’ın kısa sürede kamuoyuna yansıyan olumlu etkisi dikkatlerden kaçmamalı. Hemen her konu da birbiri ile çelişen isimlerin bile Kesikbaş ile ilgili değerlendirmelerinin aynı kapıya çıkması bana kalırsa uzun zamandır rastlanmayan enteresan bir ortak nokta. Belki birlikte hareket ettiği ekibinde sağlam, heyecanlı, başarmış insanlardan oluşması da bunu kamçılıyor ancak fotoğrafın bütününde bu sürecin Eskişehir adına sonuç ne olursa olsun iyiye gidişine dair bir referans hissediyorum. Vefa İftarı
Ak Parti’nin Eskişehir’de bazı isimler nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşadı. Bizden olmayan öte gitsin, bize benzemeyen ırak olsun diye bir türkü tutturan ve elindeki güç ile bunu hayata geçiren bazı isimler Ak Parti’nin Eskişehir’de bazen elindeki gücün eksilmesine bile sebep oldular. Parti adına bu tahribatı yapanlar öyle bir enkaz bıraktı ki Ak Parti son yıllarda bu enkazı toparlamak için büyük mesai harcıyor.
Daha önce de defalarca dile getirdiğim gibi şu an ki Ak Parti yönetimleri bugüne kadar ki en vefalı, en ötekileştirmeyen, herkese dokunmak isteyen, ayrık otlarını temizleyen ve eski hatalardan tecrübe edinmiş bir halde.
Aslında partinin tasvip etmediği, kapısından bile sokmadığı ve kendini partili gösteren bazı isimler ve müritleri partiye zarar vermeye devam ediyor, sinek küçük ama mide bulandırır misali mide de bulandırıyor ama bunlar nihai sonucu etkilemeyecek ve parti bunlarla uğraşmayı, bunları ciddiye almaya bile değer görmeyecek kadar büyük oynuyor.
Önceki gün vefa iftarında bir kez daha gördük ki Bakan Nabi Avcı’dan tutunda, partinin herhangi bir ferdine, Belediye Başkanlarından tutunda, eski yöneticilere kadar herkes bu şiarı benimsemiş. Parti adına partili olmayanlarda dokunmak, dinlemek ve onları da kucaklamak için ağız birliği etmiş durumda. Bu diğer tarafta kendinden olana bile bırakın dokunmayı, kazanmayı, kaybetmek, yok saymak, hatta küçümsemek eğiliminde olan başkalarına örnek bir tablodur. Açık ve Net sonuca götürecek olanda budur.