Meryem Ana ve tiyatro

Önder Baloğlu yazdı

31 Mart 2015 00:04
A
a
Sütiş Eskişehir
“27 Mart Dünya tiyatro Günü geldi geçti...

Eskişehir, tiyatronun her günü ile onurlanıyor... Kanında var,

Bilmeyen yeni nesil ve kaçıranlar için aktarmak istiyoruz...

-Yıl 1960... Dört - beş genç zamanın ünlü "Konak Kahvesi"nde bir araya geliyor"... Hepsi de sanata meraklı ve özellikle tiyatroya...

Eskişehir'de bir tiyatro kurmak istiyorlar ama, güçleri yok...

"Sonra, kanlarını satmaya karar veriyorlar..."

O da yetmiyor!

Rahmetli "Mete İnselel" atılıyor:

"Benim büyük bir projem var..."

Diğer gençlerden "Yılmaz Büyükerşen" ve yine çok iyi tanıyacağınız "Erol Şaykol" dikkatle dinliyorlar... Mete İnselel projesini açıklıyor:

"Meryem Ana'nın olduğu yerde 100 metre karelik bir arsa alalım. Kibrit kutusu yapmak için bir makine ve de Isparta'dan gülsuyu..."

Arkadaşları gülüyor ama, İnselel ciddi ciddi devam ediyor:

"Alanı telle çevirip küçük bir kulübe yapacağız. Kibrit kutularının içine de toprak doldurup, gülsuyu ile birlikte ziyarete gelen Hıristiyanlarca hacı toprağı satacağız..."

Hepsinin kafasına yatıyor proje...

-Bir fizibilite çıkartıyorlar ki, kimse önlerine geçemez...

İki yılda Eskişehir'e büyük bir tiyatro yapabilecek kadar para kazanacaklar... Tam bu arada Büyükerşen devreye giriyor:

"Bu iş için devletten izin almak gerekir..."

 Diğerleri kabul ediyor ve hemen ilgili bakanlığa başvuruyorlar...

Aradan birkaç gün geçmeden "27 Mayıs İhtilali" oluyor, bizimkilere de yanıt geliyor:

"Vatan toprağı satılamaz!"

***

Bu asla unutulmayacak olayı anlatan “Erol Şaykol” dostumuza bir kez daha teşekkür ediyor ve geçmiş “Tiyatro Günü’nüzü ayrıca kutluyoruz…

 

Adı gibi ENDER’di KONCA

Eskişehirspor'un unutulmazları arasında ayrı bir yeri vardı "Ender Konca"nın...

Ve de efsane slogan:

"Fethi, Nihat Ender, filelere gönder..."

Şanslıydık o günleri yaşamakla...

Geçtiğimiz cuma günü "Sabah Kahvesi" programında konuktu Ender...

"Şinasi Kula" sordu, Konca yanıtladı...

Güzel anılardan söz etti...

"Biz İstanbul'a kafa tuttuk" diyordu:

"Ligi iki sefer 2’inici bitirdik.  Çok güzel işler yaptık. Türkiye'de futbol devrimiydi bu alay. Abdullah Gegiç'in de bunda payı büyüktü. Ancak bizden sonraki futbolcuları da unutmamak gerekiyor..."

Programı izlerken, Ender’le ilgili bir anımız geldi gözlerimiz önüne…

70’li yıllardı... Her hafta toto toto oynayıp şansımızı denerdik...

Eskişehir gazetesinde çalışırken ziyaretimize gelmişti... Tam kolon dolduruyorduk... Eskişehirspor’un da aynı hafta Orduspor deplasmanı vardı... Ve de o haftaya kadar bir deplasman galibiyetimiz bile yoktu...

Ender’e sorduk,  "Ne olur?"

"En iyisi 1-0 oyna" demişti...

Dediğini yaptık ve 12’dede kaldık...        

Eskişehirspor’dan yatmıştık... Maçı 1-0 kazandık Kaçırdığımız para büyüktü.

Biliyor musunuz?

"Tek golümüzü de Ender atmıştı…"

 

CHP’nin kampanyası

CHP, ekonomik ve toplumsal sorunları ana eksen alarak seçim kampanyasını yürütecek.

Demokrasinin yıpratılmasını da sürekli işleme eğiliminde.

Ekonomik ve toplumsal sorun deyince, hiç kuşkusuz, öncelik işsizlik ve sosyal güvencesizlik geliyor.

CHP, iddialı bir sosyal devlet programa ile ortaya çıkacak. Bunu çatısını da daha öncesi seçimlerde işlediği "aile sigortası" oluşturacak.

CHP'nin hedefi,  toplumun en çok ezilen ve refahtan neredeyse hiç pay alamayan yüzde 20-25’lik bölümünün yoksulluk ve dışlanmışlık zincirini kırmak olacak.

 

Günün Şiiri

Öpüldüğümüz

Oralarda uyanırlar gezerler

Tek tek, biner biner düşünürler

Sallanır bugün bile, ulu yel eserken

Gömütlerine bırakılmış

Çiçeklerin kokusu oralarda

Her soluk bir çağ, her çağ bir evren

Evrenler bir doğa varlığa toz, oralarda

Öyle kalabalık, öyle kalabalık ki

Analar çocuklarını

Daha da yitirmiş oralarda

Bir ışık anısı, yokluklarında bir ısı özlemi

Çırılçıplak, birbirlerinin

Sarı yüzlerini öperler oralarda...

F. Hüsnü Damlarca (Varlık-1959)

 

Temel’in şanslı günü

Temel,  çocukluk arkadaşı Dursun’u ziyaret etmek için İstanbul'a gelir,

Beyoğlu’nda gezerken bir otomatik kola makinesi görür. Çok şaşırır...

Hemen cebinden para çıkarıp delikten içeri atar.   Hazneye bir kutu kola düşünce devam etmeye karar verir.   Parayı attıkça kutu kolalar peşi sıra düşmeye başlar.

İşin fazlasıyla uzadığını gören Dursun seslenir:

"Hadi Temel, daha gezecek çok yer var!"

Temel gayet mutlu bir şekilde karşılık verir:

"Acık bekle be Dursun" der:

"Hayatımın en şanslı günüdür. Görmüyor musun, her attığım tutayı, acık bekle!"

 

Suç aleti var ama!

Yeniçeri asası bektaşiye "Elindeki ne şişesi?" diye sormuş... "Boş rakı şişesi" diye yanıtlamış...

Yeniçeri ağası bu yanıt üzerine ağzına geleni söyleyince mm bektaşi dayanamamış, "Ağa bende zina aleti de var ama" demiş:

"Kullanmadıktan sonra suç olur mu?"

 

Özdeyiş

Adalet, insana değer vermekle başlar…

 

Kıssa-dan

Bülent Arınç, muhalefete "Halâ gözyaşlarımla alay etmeye ne hakkınız var?" demiş.

İnsanın "timsah" taklidi yapması komik bir olay değil mi?

 

Gerilim

Türkiye'de her 10 kişiden biri sabıkalıymış.

Hiç önemli delili Önemli olan..

"Sabıkalıların yönetimindeki oran!"

Balthör

 

Günün Sözü

İnsan yaşamı sobana benzer..

Kat kat soyarken, zaman zaman ağlatır...

C. Sandbug

 

Günün Sorusu

Bütçe ve kadın çorabı arasındaki fark nedir?

"Biri genellikle açık, diğeri genellikle kaçıktır!.."

 

Günün Balı

Polis, halka cepten mesaj çeki "Kontör gönderme diyor. Olsa dükkan senin!...

 

Günün Olayı

Eskiden zenginler kurdukları vakıflarla malını mülkünü yoksullara bırakırdı.

Şimdi kurulan vakıflarla vatandaşın malı mülkü yağmalanıyor!

Akif Kökçe

 

Günün Biberi

Erdoğan1m boşluğu doldurulamıyormuş!

 Şair, besteci, tiyatrocudan vazgeçtik, 13 yıl AKP iktidarında Başbakanlık yapabilecek bir siyasetçi bile yetişmedi mi!
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi