Kurtuluş Büyükerşen’in önerisinde 

Eskişehirspor’un kurtulması için politikacılara yalvarıp duruyoruz. Şunu açıkça ortaya koyalım: Eskişehirspor’un 350 milyon lira borcu var ve bu yükün altına ne bir politikacı ne de bir iş adamı girer. Bu kadar büyük borçtan kurtulmanın iki yolu var:

1. Kulübü kapatacaksın ve alacaklılara bir bardak soğuk su göndereceksin.
2. Politikacılara, “Kurtar bizi baba” diye yalvaracaksın.

Biz kulübü kapatmak istemediğimiz için politikacılara çağrılarda bulunuyoruz. Fakat ciddi bir cevap alamıyoruz. Neyse ki yeni dönemde bazı isimlerin Eskişehirspor’u kurtarmak için kolları sıvadığını görüyoruz.
350 milyon lira, ağaç kampanyası yaparak veya işadamlarını kapı kapı dolaşarak ödenecek bir para değil.
Bununla ilgili olarak Eskişehir yakınlarındaki bir tarım arazisinin alınıp imara açılması ve müteahhitlerden arsa karşılığı nakit para alınması gündeme getirildi. Böylece Eskişehirspor 350 milyon liralık borçlarını ödediği gibi, kasasına ilaveten 400 milyon lira daha koyabilir. Bu projeyi ilk dile getirenlerden biri de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’di.
Yani Eskişehirspor’a beş kuruşluk yardımda bulunmayıp, bir de Yılmaz Büyükerşen’i suçlayanlar şunu unutmasın; Eskişehirspor’un kurtuluşu yine Yılmaz Büyükerşen tarafından önerildi.
Tabii öneri başka bir şey, icraat başka…
Eskişehirspor’un kurtulması için seçilmiş ve atanmış bütün yöneticilerimizin bir araya gelmesi lazım. Ki ben inanıyorum ki Eskişehir’de “Adam sen de” zihniyeti tarih olacak, Eskişehir’e yatırımlar yağacaktır.
Hiç kimse karamsarlığa kapılmasın: bu Eskişehirspor yine fırtınalar gibi esecektir…
 
Derviş krizin sorumlusu değildi
Seçim heyecanından dolayı bazı önemli gelişmeleri yeteri kadar masaya yatıramadık. DSP – MHP – ANAP Hükûmeti’nin Maliye Bakanı olan Kemal Derviş hayatını kaybetti. Derviş’in politikacı olarak başarısız olduğuna ben de katılıyorum. Ancak bazıları Kemal Derviş’in ekonomik krizi doğurduğunu düşünüyor. Bu fikirler saçmalıktan ibaret. Biz Kemal Derviş’i Maliye Bakanı yaptığımız için ekonomik kriz yaşamadık. Ekonomik kriz yaşadığımız için Kemal Derviş’i Türkiye’ye getirdik. Üstelik yalvarıp – yakararak getirdik.
Ki aynı Derviş, ülkemizdeki krizin giderilmesi için çok önemli katkılarda bulundu. 2008 yılına kadar ülkemizin gayet düzgün yönetilmesinin de sebebi Derviş yönetimi oldu.
Bana inanmıyorsanız Sayın Devlet Bahçeli’ye sorabilirsiniz. Hafızasının o kadar da bozulduğunu düşünmüyorum; kendisi Kemal Derviş’i nasıl el üstünde tuttuklarını anlatacaktır.
Eğer ki 2001 yılında ekonomik kriz yaşadıysak bunun sorumlusu Kemal Derviş değil. 1980’lerden beri ülkeyi yöneten politikacılardır.
Kemal Derviş’e Allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı dileriz. Ülkemize hizmet eden önemli bir insandı. Hak emretti, kulunu yanına aldı…