GÜNÜN SÖZÜ : Herkes mutluluktan bahseder, ama pek az kimse bilir onu. JEANNE P.ROLAND
DEDEM DİYOR Kİ : Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zeka, kırk yaşında akıl önemlidir.
3 yıl Milli Eğitim Bakanlığı yapan Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Binali Yıldırım’ın Başbakanlığında kurulan yeni hükümette Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirildi…
Nabi Hoca kimilerine göre başarılı, kimilerine de göre başarısız bir bakanlık yaptı…
Benim için başarı ölçüsü şehrimize yaptığı hizmetlerdir…
Bu açıdan baktığımda 3 yıllık Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Eskişehir’e kazandırdıklarına bakarsak Nabi Hoca bana göre başarılı…
Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı oldu…
Eskişehirlilerin beklentisi daha da yükseldi…
Üç gün önce yazdım…
Eskişehir Frig Vadisi içerisinde…
Bu nedenle tarihi önemi çok fazla…
Frig Vadisi içerisindeki ören yerlerini gezmek isteyen yerli ve yabancı çok sayıda kişi var…
Ancak yol ve konaklama imkanı olmadığından bu gerçekleşmiyor…
Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Eskişehir’in okul, lise öğrencilerinin kalacakları yurt sorunlarını çözen Nabi Hoca’dan, Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde de aynı performansı bekliyoruz…
Gelelim Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının Nabi Avcı’nın Kültür Bakanlığına nasıl baktıklarına…
Dünkü gazetelerde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın Nabi Avcı’nın Kültür Bakanı olmasına nasıl baktığını okumuşsunuzdur.
Sevindiğini söylüyor.
Ben yine de kısa hatırla yapmak istiyorum.
"Eskişehir için faydalı işler yapacağına inanıyorum. Kızılinler konusunda süratle çözüme ulaşacağımızı düşünüyorum. En kısa zamanda Bakanlığa gidip Kızılinler konusunda daha kapsamlı bir bilgilendirme yapacağım. Milli Eğitim'de olduğundan daha yararlı olacağını düşünüyorum. Daha önce de kendisine hatırlatma yapmıştık. Nabi Hoca'nın söylemesi işi hızlandırmıştı. Bir anda tahsis ihalesine çıktı. O zaman arayıp teşekkür de etmiştim. Şimdi de Bakanlığı dolayısıyla hayırlı olması için arayacağım. İyi işler olacağına inanıyorum. Yeniliklere açık olan bir insan. Süratle bir netice çıkacağına inanıyorum. İhaleye katılan olmaması ile ilgili karşılıklı düşüncelerimizi aktarabiliriz. Belki de Kızılinleri tek başına vitrine çıkarıp insanların daha net anlamasını ve ihaleye girmesini sağlarız. Buradaki müteahhitlerimize bir konsorsiyum yapmaları kaydıyla birleşerek, dışarıya ihtiyacımız olmadan onların yapmaları düşünülebilir. İşte bu konuyu artık daha rahat temas ederek yapma şansımız olacaktır. Eskişehir'e ciddi yatırımlar getireceğini düşünüyorum. Nabi Hoca'dan önce CHP'li belediye olduğumuz için bazı sıkıntılar yaşayabiliyorduk. Ancak bundan sonra öyle bir şey olmayacağına inanıyorum. Nabi Hoca ile çok şeyde hem fikir olup, Eskişehir ile ilgili birçok konuyu paylaşabiliriz".
Ahmet Ataç’ı kutluyorum…
Siyasi görüşü farklı olabilir…
Ancak sonuçta Eskişehir’in bakanı…
Keşke böyle düşünenlerin sayısı çoğalsa da, sen-ben kavgası bitse…
Seçilmiş kişiler kavga yerine bir birleriyle uyumlu çalışsa…
O zaman Eskişehir gerçekten ihya olur…
Dün Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a telefon ettim.
“Kazım Başkanım Nabi Hoca’nın Kültür Bakanı olmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın düşüncelerini okumuşsunuzdur. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sordum…
“Öncelikle hayırlı olmasını diliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı gibi zor bir bakanlıktan Kültür ve Turizm Bakanlığına gelmesini Eskişehir adına bir kazanç olarak görüyorum. Kızılinler meselesi Eskişehir’in öncelikli konusu. Bir an evvel ihaleler açılmalı. Yatırımcılar Eskişehir’e gelerek yatırımlarını yapmalılar. Bu konuda kendisinden kısa süre de atım atmasını bekliyoruz. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri üzerlerine düşen görevi yaptılar. Her iki belediye de güzel bir proje hazırlayıp bakanlığa sunmuşlardı.”
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’ta, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ta Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’dan Kızılinler Konusunda kısa zamanda gereken adımın atılmasını bekliyor…
Ben Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının daha doğrusu Eskişehirlilerin Kızılinler konusundaki beklentilerine kısa sürede gereken adımın atacağına inanıyorum….
*-****
Dernekler Masası’na verilmiş
Dün “Demokrat Parti İl Başkanı kim?” Diye yazmıştım…
Yazımı okuyan İl Başkanı Fevzi Yalçın önce telefon etti…
Telefonda bazı konuları anlattı.
Öğleden sonra da gazeteye geldi…
Göreve geldiği günden düne kadar neler yaptıklarını özetledi…
GİK Üyesi olduktan sonra dönemin İl Başkanı Emre Demir, Tepebaşı İlçe Başkanı Yüksel Alem ve Odunpazarı İlçe Başkanı rahmetli Muharrem Karaçay’a, kendileriyle çalışmak istediğini söylediğini hatırlattı..
“Buna rağmen Emre Bey, Yüksel Bey istifa ettiler. Bir tek Odunpazarı İlçe Başkanı Muharrem Karaçay ve yönetimi istifa etmemişti” dedi ve şunları anlattı:
“Sevgili Sadi ben atama yazısı geldiğinde Dernekler Masasına resmi yazı ile bildirdim. Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları da bildirdiler. Dernekler Masası Müdürlüğü 12/05/2015 tarihli 23729 sayılı yazı ile DP İl Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin isimleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmiş. Odunpazarı İlçe Başkanı ve yönetim kurulunun isimleri 02/05/2015 tarih 27284, Tepebaşı İlçe Başkanı ve yönetim kurulunun isimleri de 02/06/2015 tarih ve 27285 sayılı yazılarıyla bildirilmiş. Yani Dernekler Masası Müdürlüğü bizim kendilerine vermiş olduğumuz dilekçelerimizi işleme koyarak gereğini yapmış. İl Protokol Listesinde benim adım var ise o zaman Dernekler Masası Müdürlüğü bizim kendilerine vermiş olduğumuz yazımızı Valilik Protokol Müdürlüğüne de yazmış olacaklar ki Protokol Müdürlüğü benim ismini protokol listesine geçmiş. Seçim Kurulu’nda İl Başkanı kim gözüküyor bilemem. Ama iki seçim geçirdik. Seçim Kurullarına bu süreç içerisinde benim imzam ile birçok evrak gitti. İl Başkanı ben görülmüyor isem Seçim Kurulu bu evrakları kabul eder mi? Ben tecrübeli bir siyasetçiyim. 45 yıldır siyaset yapıyorum. Bu işleri bilirim. Demokrat Parti’nin resmen İl Başkanı benim”.
Karar Defteri’ne neden alınan kararları yazmadıkları konusuna ise şöyle cevap verdi:
“Benim bir defterim var. Aldığımız kararları bu deftere yazıyorum. Daha sonra bu kararları karar defterine geçiriyorum. İl Yönetimi toplam 14 toplantı yaptı.”
Haber kaynaklarım beni pek yanıltmaz…
Ancak sanıyorum bir yanlış anlaşılma söz konusundan dolayı bana bilgi eksik geldi…
*-********
FIKRA:
İYİ BİR İŞ
Bir futbol hakemi, cennetin kapısına dayanınca, cennetin baş meleği onu durdurup demiş ki:
- Seni iceri almadan önce, sorularıma cevap vermelisin. Şimdi söyle bakalım; hayatın boyunca tam anlamıyla iyi bir iş yaptın mı?
Hakem, hafızasını zorlayıp uzun uzun düşünmüş, ama ne yazık ki yaptığı iyi bir şeyi hatırlayamamış. Melek tekrar sormuş:
- Peki, hayatında cesaret gerektiren bir şey yaptın mı?
Adam gururla cevap vermiş:
- Elbette yaptım!..
- Anlat bakalım, neymiş bu cesur iş?
Adam anlatmaya başlamış:
- Ben bir futbol hakemiydim. Kadıköy de bir Fenerbahçe-Galatasaray maçını yönetiyordum. Maçın son dakikasında Fenerbahçe aleyhine penaltı verdim.
- Vay canına!.. Gerçekten sen çok cesurmuşsun sen, hadi geç bakalım!
Cennetin kapıları açılmış. Bizim hakem tam geçecekken, melek merak edip sormuş:
- Ne zaman olmuştu bu mac?
Zavallı hakem boynunu bükerek cevap vermiş:
- Asağı yukarı maç biteli üç dakika oluyor!..