Kazım Kurt, tarihi Odunpazarı bölgesindeki bir binayı daha hayatımıza kazandırdı. Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi’nin açılışı, merhumun ölüm günü olan 4 Kasım’da gerçekleştirildi. Ayrıca bugün, Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde Odunpazarı Belediyesi ve Tekin Yayınevi tarafından ilk kez düzenlenecek olan Doğan Avcıoğlu Ödülleri’nin töreni de yapılacak.
Kazım Kurt, tarihi Odunpazarı bölgesindeki bir binayı daha hayatımıza kazandırdı. Doğan Avcıoğlu Kütüphanesi’nin açılışı, merhumun ölüm günü olan 4 Kasım’da gerçekleştirildi. Ayrıca bugün, Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde Odunpazarı Belediyesi ve Tekin Yayınevi tarafından ilk kez düzenlenecek olan Doğan Avcıoğlu Ödülleri’nin töreni de yapılacak.
Eski bir solcu olarak Doğan Avcıoğlu’nun kalbimdeki yeri ayrı. Üniversitedeyken biz genç solcular kendimizi Doğan Avcıoğlu’nu okuyarak geliştirmiştik. 1983 yılında, henüz 57 yaşındayken kaybettiğimiz Avcıoğlu, Türk düşünce tarihinin önemli isimlerindendir.
Doğan Avcıoğlu’nun başını çektiği “Milli Demokratik Devrim”cilerden (MDD Hareketi diye de bilinir) pek kalmadı. Köklerini Yakup Kadri ve Şevket Süreyya gibi isimlere borçlu olan MDD hareketi tarih olup gitti. Geriye rüzgârı bile kalmadı. Pek çok genç solcu bilmez ancak, Türk tarihinde sosyalistlerin iktidara en yaklaştıkları tarih olan 9 Mart 1971 Madanoğlu darbe teşebbüsünün de mimarlarındandır.
Daha sonra ülkedeki ‘özenti’ solcular 1930’ların “Kadro” hareketiyle ilgilerini tamamen kestiler ve aslında halktan kopuk olan “Proleter Devrim” modeline girdiler. İşte aynı dönem; bu memleketin sağcı ve solcu gençlerinin birbirini kırdığı dönem oldu. Nihayetinde de hâlen sıkıntılarını yaşadığımız 12 Eylül doğmuş oldu.
Her neyse; felsefeye yapmayı bırakalım…
Özellikle Türklerin Tarihi adlı tarafsız kitabı, şimdi aralarında bulunduğum Milliyetçi cenahtakilerin de okuması gereken 5 ciltlik bir baş yapıttır. Sosyoloji ve Tarih bilimini birleştiren bu yapıtı bütün milliyetçilere öneririm. 1968 yılında yayınlanan “Türkiye’nin Düzeni” solcu bir bakış açısıyla yayınlanmış olmasına karşın, herkesin okuması gereken bir kitaptır. Yine 3 ciltlik “Milli Kurtuluş Tarihi” adlı yapıtı, bazı maddi hatalara sahip olmakla birlikte önemlidir.
Doğan Avcıoğlu’nun veya Kazım Kurt’un solcu olmasını zerre kadar önemsemiyorum. Her ikisinin de ülkesini ve halkını seven insanlar olması benim için yeterli. Aslında solculuk veya sağcılık aynı meseleye iki farklı açıdan bakmaktan başka bir şey değil. Şunu çok iyi biliyorum ki, sağcıların solculardan öğreneceği ve solcuların sağcılardan öğreneceği çok şey var. Bunun yolu ise okumaktan geçiyor. Yani aslında Kazım Kurt Doğan Avcıoğlu kütüphanesini açarak, bir anlamda sağcıları ve solcuları birleştirmiş oluyor.
Bizler farklı kavim ve kabilelere ayrıldık. Farklı düşüncelerde olmak zayıflığımız değil, tam tersine gücümüzdür. Yeter ki birbirimizi tanıyalım.
Kazım Kurt ve çalışma arkadaşlarını hem tarihi Odunpazarı Bölgesi’ne yeni bir bina kazandırdıkları için hem de Doğan Avcıoğlu’nun adını taşıyan bir kitaplık kurdukları için teşekkür ederiz.