CHP İl Kongresi’nin yankıları sürüyor. Herkesin bakış açısı ve eğilim gösterdiği tarafa doğru kendince haklı olduğu söylemler mevcut.
Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ataç’ın seçim kuruluna yapılan itiraz neticesinde Kurultay Delegeliği için kuraya girmiş olması herkesi rahatsız etmiş.
CHP’ye bu denli katkılar sunan, CHP’nin aldığı oy hanesini 200 binlerin üstüne çıkarmış isimlerin CHP Kurultay Delegeliği’nin kura ile belirlenmek zorunda kalışının ne kadar acı olduğu konusunda aksi yönde bir düşüncem yok.
Biliyoruz ki; CHP genel siyasetin Türkiye’de en köklü partisi ve demokrasi ile Cumhuriyet rejiminin en büyük teminatı olan güçlü bir partidir. Ancak yerel siyasette onu Eskişehir’de ‘zirveye taşıyan şey’in isimler olduğu gerçeğini göz önüne alınca bu isimlerin birinin ‘kura’ ile delege olabilmesi, birinin ise kurultay delegesi olamaması durumu büyük ayıptır.
Ancak biraz geri sarıp ‘Bu tablonun başından beri işin bu hale gelmesi ne kadar doğruydu?’ diye sormamız gerek değil mi? Bu kadar önemli isimlerin karşı karşıya getirilmesi, ‘Belediye Başkanı’ dediğimiz isimlerin yarıştırılması ve kazanan ile kaybedenin bile adaylar değil Başkanlar bazında yorumlanması ne kadar doğru ki?
Yani, birileri kusura bakmasın ama iş bu noktaya gelinceye kadar her şey normaldi de iş kuraya gelince mi anormal?
“Keşke en başından beri yerel yönetimler işin uzağında olsaydı, dâhil olmasaydı ve tavırlarını gösterecek ise bile bunu etik sınırlar içinde yapsaydı” diyeceğim ama… Nasıl olsa havanda su dövmeye alıştık.
Çarşı ortasında Termal Hazine…
Çarşı ortasında, Büyükşehir Belediyesi arkasında yıkılan eski Vergi Dairesi alanı ile ilgili pek çok talep, fikir, düşünce dile getirildi. Elbet bu alan park ya da ufak bir meydan olarak kalsaydı iyi olurdu ama illa ki bir şeyler yapılacak ise bence katma değeri en yüksek iş, alanın altından sessizce haykırıyor.
O bölge Hamamyolu’nda sıcak su kaynaklarının en verimli olduğu noktalardan birisi ve ufak bir drenajla çok derine inmeden bu kaynağa ulaşılabilir. Bildiğim kadarıyla ada bazında olan bu arsa için yüksek katlı inşa yapılması da sakınca arz etmez. Yani demem o ki, termal su kaynakları ile yapılan işleri, hamamların turizm ve hizmet standartlarını eleştirenlere de fırsat olacak çok özel bir midi tesis bu alanda rahatlıkla yapılabilir.
Konaklama imkânıyla, hizmet standartları ile Eskişehir’e katma değer sağlayabilecek ve doğal sıcak suyu ile bunun için büyük maliyet gerektirmeyen bir termal tesis için kimsenin hayır diyeceğini de düşünmüyorum.
Hatta bu tesis yap, işlet, devret sistemiyle kamudan herhangi bir kaynak çıkmadan kamuya yerel ölçekte ciddi kaynak da sağlayabilir.
Bence başta Eskişehir Valiliği olmak üzere, Büyükşehir Belediyesi için de alan tahsis edilir ise değerlendirilebilir bir proje için en azından bir 5 dakika düşünelim. Sizce güzel olmaz mı?
Samimi Yıllar
Gelip geçen günler, aylar ve yıllar konusunda söylenebilecek çok şey var. Yarın yeni bir yıla merhaba derken 24 saat içinde her şeyin değişeceğini beklemek biraz hayalî olur. Ancak iyiye gitmesi beklenen dileklerin ilk adımı önemlidir ve bu adım için ilk şanstır yarın. Ben yitip giden değerlerin en büyüğünün samimiyet olduğunu ve idealistlikten uzak hayatların, hırsların peşinde insanlığı yaraladığını gördükçe tek bir şey diliyorum 2016’dan… İş, Siyaset, Spor, Medya diye başlayan ve tüm topluma yayılan samimiyet erozyonu umarım son bulur. İyi niyetler dikeceğimiz ağaçlar umarım bu erozyonu önler ve umarım çocukların, hayvanların, muhtaçların yüreğimizi ezdiği acı fotoğraflara sıklıkla tanık olmayız. Hepinize samimi yıllar.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...