Küpeli’den FETÖ’ye gönderme!

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli, üç önemli projeye ilişkin bilgilendirme toplantısı yaptı. Yaşam parkı, mesleki-teknik lise ile yeterlilik sınavı-belgelendirme merkezi… Küpeli’nin mesleki ve teknik lise hakkında yaptığı konuşmanın bir bölümü dikkatimi çekti. Şöyle ki… Küpeli, okulun ücretsiz olduğunu, öğrencilerin ulaşım ve beslenme masraflarının EOSB tarafından karşılanacağını ifade etti. Dahası, şehir dışından gelen öğrenciler için ‘öğrenci pansiyonu’ açılacağını kaydetti! Pansiyon üzerine konuşurken de, şu ifadeleri kullandı: “Bundaki temel amacımız, okulumuzun öğrenci yetiştirmedeki ana hedeflerinin dışında, illegal ve etnik etkiler altında kalmalarını engellemektir.” Bence burada FETÖ’ye bir gönderme var. FETÖ’nün en büyük silahlarından biri neydi? Zeki, ancak maddi durumu kötü olan öğrencilere burs vererek, barınma imkanı sağlayarak ağlarına düşürmeleriydi. İşte Küpeli, öğrencilerin, illegal yapılanmaların ağına düşmemeleri için böyle bir farkındalık yarattı. Eğitim ücretsiz, ulaşım ücretsiz, yemek ücretsiz ve pansiyon imkanı var. Örnek olsun!

 Ranta açılırsa şaşırmayın

   

Allah Eskişehirspor’u korusun

 
Eskişehirspor’da ‘hiçbir şey’ yolunda gitmiyor! Para yok, kadro yetersiz, transfer tahtası açılamayacak, eksi altı puan yedik ve yeni eksi puanların da gelme olasılığı var, mevcut futbolcuların kaçının elde tutulacağı konusundaki soru işaretleri kafamızı kurcalıyor, vesaire… ‘Hiçbir şey yolunda gitmiyor’ derken şunu kastediyorum. Bütün olumsuzluklara rağmen, Eskişehirspor için, takımda ve şehirde birlik olmalı değil mi?  İşte bu birlik de yok! Bu yüzden ‘hiçbir şey yolunda gitmiyor’ diyorum. Yönetim birlik olamadı, taraftara güven vermiyor. Başkan Osman Taş ile teknik patron Fuat Çapa arasında ciddi bir problem olduğu da gün gibi açık. Bütün bunların yanında, şehrin ileri gelenleri, elini taşın altına koymaktan imtina ediyor. Bütün bu anlattıklarım ışığında söyleyebilirim ki, Eskişehirspor, belki de ilk defa bu kadar kötü durumda. Ne diyelim? Allah Eskişehirspor’u korusun.  

E, hani bisiklet yolu?

 
Bazen ülkemizde fıkra gibi işler gerçekleşiyor. Zaman zaman sizlerle paylaşıyoruz… Bir fıkra gibi iş de Eskişehir’de gerçekleşti. Hep ne diyoruz? Eskişehir’deki bisiklet yolları yetersiz, hatta çok yetersiz, ve hatta numunelik bisiklet yolları var, o kadar. Sağ olsunlar o yolları da Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Burhan Sakallı yaptı. İşte, Tepebaşı Belediyesi, ETO ve Corelli firması ortaklığında “Konuk Pedal” projesi yapıldı, 35 otele 70 bisiklet dağıtıldı! Neymiş efendim? Özellikle Tepebaşı ilçesinin fiziki yapısı, bisiklet kullanımına uygunmuş. İyi de arkadaş, bisiklet yolu var mı? Yok. İşte, fıkra dediğim nokta bu. Samimi olmak lazım, ‘bir şeyler yapıyorum’ algısı yaratmak için kaynakları boş yere tüketmemek lazım. Bu proje şöyle değer kazanır. Yaparsın Eskişehir’e yakışır cillop gibi bisiklet yollarını, ondan sonra bisiklete biner poz verirsin. Biz de deriz ki: Helal olsun size!  

Hasan Hüseyin Köksal gibi olun

 
“Sağlık Bakanlığının milyar TL’lik yatırım yaptığı iki devasa tesis son sistem teknoloji ile donatılmış ve halkımızın hizmetine sunulmuş; ancak basiretsiz idarecilerin, liyakatli elleri engellemesi sebebi ile Cumhurbaşkanımızın istediği kalitede hizmet, halka sunulamamaktadır.” Tırnak içerisindeki ifadeleri AK Parti’ye muhalif herhangi bir isim söyleseydi, pek de dikkate alınmazdı. ‘Popülizm kokan bir açıklama’ der, geçerdik. Ancak bu ifadeleri kullanan isim Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal olunca, açıklama da değer kazandı. Hem sağlık çalışanlarının sendikası kurumsal bir görüş beyan ediyor. Hem de sendika adına görüş bildiren isim, AK Parti muhalifi olmayan Hasan Hüseyin Köksal. O halde sağlık hizmeti veren kurumları yönetenler kendilerine çeki düzen vermeliler, liyakati önemsemeliler. Son söz: Herkesi, Hasan Hüseyin Köksal gibi objektif olmaya davet ediyorum.  

Kabukçoğlu’nun 3Y ispatı

 
AK Parti 17 yıl önce 3Y’yi bitireceğiz diyerek çıkmıştı yola. Yani, yolsuzluk bitecekti, yoksulluk bitecekti, yasaklar bitecekti. Ancak gelin görün ki, tam tersi meydana geldi. Ve İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’nun bir hamlesi, 3Y’nin arttığını ispat etti! Neydi o hamle? Şu… Kabukcuoğlu, Türk vergi sistemindeki adaletsizliklerin ve ekonomide kayıt dışılığın artış sebeplerinin araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi verdi.  Önergeyi de Anayasanın 73. Maddesine dayandırdı. Söz konusu madde diyor ki:  “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” Sonuçta ne oldu biliyor musunuz? AK Parti, önergeye ret verdi! MHP ise çekimser kaldı. Yani, vergi adaletsizlikleri ile kayıt dışılığın olup olmadığının araştırılması engellendi!   

Tebrikler…

 
Dünya kentlerindeki yaşam kalitesini her yönüyle mercek altına alan uluslararası araştırma servisi Numbeo, ‘dünyanın en güvenli şehirleri’ listesini yayınladı. Listenin ilk sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi yer aldı. Araştırma firmasının sistemine giren katılımcılar tarafından hazırlanan listede, Eskişehir, dünyanın en güvenli 10’uncu şehri seçildi. Harika değil mi! Ve bu liste hazırlanırken şu kriterler dikkate alındı. Suç seviyesinin ciddiyet oranı, suç seviyesinde görülen değişim oranı, soygun ve araba hırsızlığı ile herhangi bir kamusal alanda taciz veya darp edilme korkusu, ırk veya dini inanışları nedeniyle fiziksel bir saldırıya maruz kalma endişesi, uyuşturucu kullanan insanlar sorunu, vesaire… Tabii Eskişehir’in böyle bir kent olmasına en çok katkı sunan kurum ve kişileri tebrik etmek gerekir. O zaman; Eskişehir Emniyet Müdürlüğünü, Yılmaz Büyükerşen’i, Kazım Kurt’u ve Ahmet Ataç’ı tebrik ediyorum.   

Vali ile Kurt

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, politik bir figür olduğu için, pek çok kez engelleme girişimlerine maruz kalıyor; bazı zamanlar da ise kamu kurumları tarafından görmezden geliniyor. Bu durum Kazım Kurt’un şahsına tabii ki zarar veriyor. Ancak daha önemlisi, belediyenin işlerine olumsuz etki yaptığı için, dolaylı olarak halka zarar veriyor. Geçtiğimiz hafta, dikkat çeken bir buluşma gerçekleşti. Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Kazım Kurt’u ziyaret etti ve 31 Mart yerel seçimlerinde bir kez daha belediye başkanı seçildiğinden dolayı tebrik etti. Bu ziyareti önemsiyorum. Çünkü Kazım Kurt, zaman zaman Vali Çakacak’ı da eleştirir ve “hiçbir etkinliğimize gelmiyor” diyerek serzenişte bulunurdu. İşte, bu ziyaretle beraber işlerin düzeldiğini zannediyorum. Zira Kurt’un, ziyaret sırasında kullandığı şu ifade, ikili arasındaki buzların eridiği mesajını veriyor gibi: “Eskişehir ve Odunpazarı için birlikte uyum içinde çalışacağız. Bunu gerçekleştirmek için önümüzde bir engel yok.”

FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA

Sebahattin Tetik: Hocam meclis üyesi olmaktan vazgeçtim, çıtayı yükselttim, önümüzdeki seçimlerde ben de varım. Önümü açar mısınız?
Yılmaz Büyükerşen: Sen iyi çalış, benim yanımdan ayrılma, sonrasına bakarız evladım…
 

BİR TWEET

NİHAL ELGÜN
Yanında EYP patlarken görmediniz, dağda askerin yanında görmediniz, şehirde polisin yanında görmediniz, ekranda şehide ağlarken görmediniz, şort giyince dikkatinizi mi çekti? Şerefsizsiniz! #NazlıÇelik 

AFİŞ

PİYANİST
2003’te vizyona giren film, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alıyor. Polonyalı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film, Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkânsızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanıyor. Varoşlarda tam anlamıyla sefil bir hayat süren müzisyen, halkla birlikte, kıtlığa ve aşağılanmalara maruz kalsa da, kahramanca mücadele ediyor. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa, başkentin harabelerine sığınıyor, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanıyor… 

DÜNYA İNSANLARI

Fotoğraf: Donald McCullin/1964
Kıbrıs’ta bir Türk kadın, Rum’lar tarafından öldürülen kocasının yasını tutuyor

KARİKATÜR

Ahmad Reza SOHRABİ