Soner Yüksel yazdı
Geçtiğimiz günlerde Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde farkındalık yaratan bir üretim yansıdı Eskişehir’den Türkiye’ye…
Köyden, kentten, dört bir yandan kadınlar köprüler örüyoruz söylemini gerçeğe dönüştürdü ve Adalar mevkiinde bir köprüde el emeği, göz nuru ve yüreklerindeki umutlar öyle güzel bir fotoğraf oluşturdu ki, karşısına geçip seyretmeye doyamadık.
Eskişehir’in öncülük yaptığı, pilot olduğu ve insanlarının bir araya gelerek sayısız mesaj verdiği örnekler epey fazla ve bugünlerde yeni bir örnek için kolları sıvama vakti gibi…
Malumunuz ülke zor bir süreçten geçiyor. İnsanlar tedirgin, kopuk, endişeli, korku dolu ve kalabalıklardan, bir araya gelmekten korkuyor. Bu tabloya bakıp da buna en çok sevinenin terör örgütleri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hatta istedikleri, yaratmak istedikleri şey tam da bu.
Dün Anadolu Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Cihan Yıldırım ile Dokuz Onbeş’de yaptığımız çağrı Şinasi Kula’nın köşe yazısı ve yaptığı çağrının altını çizmek, sesimizi duyurmak için bugün de ben yazayım istedim.
Madem birlik ve beraberlik söylemleri karşılık bulmuyor, samimi gelmiyor, kağıt üstünde kalıyor, o zaman bunu yekvücut olarak göstermek için en uygun zamandan geçiyoruz.
Şehrin Valisi, Vekilleri, tüm Belediye Başkanları, Rektörleri, Oda Başkanları, STK’lar yani aklınıza gelen ve birbiriyle aynı duruşta, görüşte olmayan ama terör konusunda aynı düşünen, hisseden herkes o köprüyü vücutlarıyla, el ele, omuz omuza örsün.
Bu iş bir organizasyona, bir çağrıya, küçük birkaç adıma bakıyor. Yapmak zor ya da imkansız değil. Ancak Eskişehir’de bir araya gelerek verilecek fotoğraf tüm Türkiye için örnek, emsal ve ittirici bir etki bırakır. Eminim bir araya normal koşullarda gelip el ele tutuşması zor insanları bile kenetler. Peki böyle bir tabloyu gören terör örgütlerinin ruh halini düşünebiliyor musunuz?
Gelin bunu yapalım, Eskişehir’den başlayan bir akım başlatalım ve biz değil, korku, endişe, uykusuz geceleri o şereften ve insanlıktan nasibini almamış terör örgütleri ve destekçileri yaşasın. Çok mu şey istiyoruz, çok mu zor, çok mu imkansız? Haydi bir deneyelim…
O Köprüye çok ihtiyacımız var…