Köpek muzu ısırırsa

Ülkemizdeki en büyük çevre sorunlarından biri de kentlerin çöplüklerinin dağlar gibi yığılıyor olması. Ancak ve maalesef buna karşı ciddi bir çözüm üretebilmiş değiliz. Tabii Eskişehir hariç.  
Büyükşehir Belediyesi Entegre Katı Atık Dönüşüm ve Enerji Üretim Tesisleri, Türkiye’ye örnek olacak bir proje. Burada kentin biriken çöpleri yakılıyor ve hem bir çevre ve sağlık sorunu ortadan kaldırılıyor, hem de kentin elektrik ihtiyacının bir kısmı karşılanıyor. Başta Büyükerşen olmak üzere emeği geçenleri tebrik ederiz.
Bu arada aynı tesiste elde edilen ısı, bölgedeki seraların da çalışmasına neden oluyor. Büyükşehir Belediyesi bu seralarda o tüm Türkiye’de konuşulan birbirinden güzel çiçeklerini üretiyor.
Şimdi aynı serada 6 tane muz ağacı da yetiştirilmiş. Şimdi buradan yola çıkıp da “Eskişehir muz üretiminde dünya pazarına girdi” gibi bir iddiada bulunanı görmedim. Sadece ilginç bir haber olarak Büyükşehir Belediyesi bu gelişmeyi paylaşmış. Bizim gazetecilikte bir deyim vardır, “Köpek insanı ısırırsa haber olmaz. İnsan köpeği ısırırsa haber olur” diye. Yani işin özeti Anamur’da muz yetişiyor olması sıradan bir hadisedir ve haber olmaz. Ancak 6 tek muz ağacı Eskişehir’de yaşamayı başarırsa bu haber olur.
Bu arada basında yer alan bütün haberlerin Birleşmiş Milletlerin açıklaması kıvamında olması gerekmez. Bazı haberler “Hard” yani ağır haberlerdir. Bazı haberler ise “Light” yani hafif haberlerdir. Arada sırada yüzümüzü güldüren haberler de olması lazım. Üstelik Eskişehir’de birileri birkaç hevenk muzdan bile kavga çıkartmayı başarıyorsa, bizim her zamankinden çok hafif habere ihtiyacımız var demektir.
 

Usluer ve Foreman

Eski Milletvekili Gaye Usluer’in yeniden CHP’ye dönüp dönmeyeceği üzerinde çok tartışma yaşanıyor. Benim bu konudaki görüşüm net; Taş yerinde ağırdır… İnanıyorum ki Sayın Usluer, seçimler yapılmadan önce eski partisine dönecektir.
Dönecektir ancak bıraktığı yeri bulacak mıdır? O iş biraz zor gözüküyor. Hiç kimsenin Gaye Usluer’e “Bıraktığınız yerden devam edin” diyeceğini zannetmiyorum. Usluer dişiyle – tırnağıyla mücadele ederek parti içinde belli bir konuma gelmişti. Ancak o konuma yeniden gelmesi için yeniden uğraşması gerekecek.
Boksu takip edenler George Foreman’ı çok iyi tanır. Tarihin en iyi boksörlerinden biri olan “Canavar” lakaplı Foreman unvanını Muhammed Ali’ye kaptırınca morali bozulur ve 28 yaşında – kariyerinin zirvesindeyken – boksu bıraktığını açıklar.
Üzerinden yıllar geçer ve bir gün parasının suyunu çektiğini fark eder. Bunun üzerine tek iyi bildiği işe, yani yumruk atmaya geri döner. Ancak Foreman’a kimse kapıları ardına kadar açmaz. Sıfırdan başlayarak yeniden zirveye çıkması gerekir ve 45 yaşında tarihin en yaşlı ağır sıklet şampiyonu olmayı başarır.
Gaye Usluer’in de önünde birbirinden zorlu boks müsabakaları olacak. Bıraktığı yere gelebilecek mi? Gelecekse ne zaman gelecek? Bunları zaman gösterecek. Hep birlikte göreceğiz…