Kol kırılmadan!...

"Ereedom House..."

Amacı, dünyada demokrasinin temel hak ve özgürlüklerinin gelişmesine katkıda bulunmak....

Son raporlarına göre...

"Türkiye kısmen özgür..."

Araştırma direktörü diyor ki:

"Türkiye'de inanılmaz derecede bir siyasi kutuplaşma var..."

Adam doğru söylemiş...

Seçime giderken bile bölüyorlar:

"Onlar konudur, AKP yapar..."

***

Yarımız özgürse bunun anlamı da açık...

"İki gözün biri.."

"İki kulağın biri.."

"İki kolun biri.."

"İki bacağın biri..."

"Bacak” denilince de nasıl anmazsınız "Epiktetos"un ünlü öyküsünü...

Adam hem köle, hem filozofmuş.

Efendisi de çok zalimmiş.

Bir gün "Epiktetos"un bacağını bir aletle buruyormuş. Filozof uyarmış:

"Burma" demiş:

"Kıracaksın.."

Ve bacak kırılmış.

Epiktetos, acısına karşın sakin:

"Demedim mi sana'"

***

"İsmail Hakkı Demirci", ne demişti?

"7 Haziran seçim değil, Kurtuluş Savaşı.. Kalk artık da yaz.. Çok meraklıysan, seçimden sonra hasta olup yine yatarsın”

Son iki ay içinde önce rahmetli “Kemal Gültekin” hoca, sonra İsmail böyle uyardı… İkisi de haklı..

“Kısmen özgürlük hiç yakışmıyor…”

Kol bükülmeden, kırılmadan atın oyunuzu sandığı…

“Yen içinde kalır diye, güvenmeyin!”

Günün uyarısı

Doğru yolda yürüyün, isterseniz toplayın..

Günün sözü

Boyun esen mutsuz, kendi kederini tüketir.

Honore De Balzac

Kolsuz Yasar'dan

Sarraf, gıda şirketiyle mücevherde kırmış...

Ben de kırdım abi...

"Roman zilleriyle!.."

Günün Balı

Türkiye'de bütün yayın organları sadece 3 gün gerçeği yazsın, ortada ne AKP kalır, ne de liderleri...

Mustafa Balbay

Günün Sorusu

Türkan Saylan'a "terörist" diyenler nerdesiniz?

Hiç mi yüzünüz kızarmıyor?

“Utanmıyor musunuz?”

Zeynep Oral

Günün İncisi

Kendinizi yönetmek için kafanızı, başkalarını yönetmek için kalbinizi kullanın.

Roosevelt

Özdeyiş     

Hiç üzülmeyin.

Her toplum hak ettiği biçimde yönetilir!

Cuk

Zeki kişinin kılıca ihtiyacı yoktur...

Hanri Benasus

Kıssa-dan

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır...

Türkan Saylan’ın onur mirası

2009'un 18 Mayıs'ında yitirmiştik onu...

Bıraktığı öyle bir miras vardı ki..

Asla unutulmaz...

“İnsan sevgisi…”

O sabah evini arayanlara tebessüm ediyordu:

"Umarım aşk mektuplarımı almadılar..."

Dün gibi anımsarız o 8 sütuna manşetleri :

"İşte Ergenokun'un finans kaynağı ..."

ÇYDD'den burs alan öğrencileri "terör örgütü üyesi" olarak yansıtıyorlardı...

"ÇYDD örgütün dağ kadrolarına eleman kazandırıyor" diye televizyonlarda öten pislikler vardı...

Altı yıl gelip geçti ama...

"Türkan Saylan"a ve eşsiz kuruluşu "ÇYDD”ye yapılan ahlaksız suçlamaları düşünmeden edemiyoruz...

İktidarın elvermesiyle, kışkırtmasıyla yapıldı bu suçlamalar, yandaş medyayla yaygınlaştırıldı

Onu yitirdikten sonra da devam ettiler...

Ne diyordu?

"Beni hırpaladılar, yerden yere vurdular, ne gâvurluğum kaldı ne Kürtçülüğüm, ne de komünistliğim.   Son aramayla da darbesi yerine kondum. Umurumda bile olmadı. Ben ülkemi, insan haklarına ve hukuka saygılı, demokrasiye inanan hükümetlerin idare etmesini isteyen bir vatanseverim..."

Hani tebessüm ederek, "Umarım aşk mektuplarımı almadılar" diyordu ya...

Oysa, her alman onun bir aşk mektubuydu...

"Hemingway"in sözlerini anımsatmıştı:

"Baskı altında zarafet..."

Rahat uyu Türkan abla...

Nerede lan o kedi?

Vaktiyle üç şarapçı oturmuş konuşuyorlarmış...

Biri gururla göğsünü şişirerek, "Benim şarabımın üstüne yoktur" demiş:

"Bir bardak içtin mi tamam, zom olur, kütük gibi yıkılırsın yere."

İkincisi, ilkinden aşağı kalır mı?

"Benim şarabı içmeye bile gerek kalmaz" demiş:

"Şişesini azıcık şöyle kokla 24 saat ayılamazsın."

Üçüncüsü, "sizinki de bir şey mi?" demiş:

"Geçenlerde bizim fıçılardan biri taşınırken mahzende bir damla düştü yere... Onu da oradan geçen fare yalayınca hemen ay asa kalkıp, göğsünü yumruklayarak nara atmaya başladı..."

Diğerleri şaşkın dinlerken, üçüncü şarapçı "Nerede lan o kedi?" diye bağıran farenin son sözlerini aktarmış:

"Getirin o şerefsiz kediyi de paramparça edeyim!.."

Kim oy verir ki?

Adamın biri belediye seçimlerinde adaylığını koymaya karar vermiş. Karısı küplere binmiş:

"Çıldırdın mı sen? Sana kim oy verir ki benden başka?"

Seçim günü üç oy çıkmış adama...   Bunu duyan karısı "Hain alçak!" diye bağırmış:

"Biliyordum beni aldattığını!.."

Madrid saati

Özellikle de maç günlerinde hep merak ederdik : "İspanya, İngiltere ile aynı boylamda hatta biraz daha Doğu'da kalıyor. İngiltere ile aramızda 2 saat fark varken İspanya ile neden 1 saat var?”

İkinci Dünya Savaşı'nda "Hitler" ile ittifak yapan General "Franco",   Nazi Almanya'sı ile uyum sağlamak için saati değiştirmiş...  "Greenwich"e göre bir saat ileri almış. İspanyollar bu yüzden bir saat az uyur. Az uyumaktan kaynaklanan rahatsızlıklar çekerler.

Yemek vakitleri, spor karşılaşmaları hep geç saatlerdedir. Bu tuhaflığı ara sıra düzeltmeye kalkışırlar ama, bir türlü beceremezler!..

Adalet hastanede bile yok!

Hani bugünlerde hep tartışıyoruz ya... Şaka değil, adalet hastanede bile yok!

"Hem de Devlet Hastanesi’nde..."

Nasıl mı?

Daha ilk gün akşam yemeği geldi...

“Çorba, kapuska, salata ve yoğurt...

" Ya yanımızdaki refakatçiye?

"Çorba, kızartma, rosto ve ..."

Adaletin batsın dünya!..

Günün şiiri

Nasıl

Bir gecede analdım yanıldığımı

En güç sevmeleri kolay bilerek

Karanlıkta gittikçe ufaldığımı

Bir gecede anladım yanıldığımı

Sevmeler kursağımda zehir zemberek

Bizdik bir yoklukta aşkı tüketen

Bir gözü bize bakan binlerce sandık

En candan belki de en yürekten

Bizdik bir yoklukta aşkı tüketen

Aydınlığına güneşin nasıl inandık…

Yusuf Savaş (Varlık – 1968)

 Günün olayı

Davutoğlu “Seçimi kaybeden lider istifa etsin” demesin!

Ne de olsa kendisi seçim kaybettiğinde değil, kazandığında istifa etmek zorunda kalacak!

Akif kökçe

Günün biberi

Erdoğan, şimdiye kadar bütün seçimlerde, hep pervasızca gerilim stratejisi uyguladı…

Şimdi de aynısını yapıyor… Ama ülkedeki gerilim hatları kopmak üzere… Bu kez ters tepiyor!...

Emre kongar