Çatalca deplasmanından 1 puanla dönen Kırmızı Şimşekler, taraftarın karamsarlığının dağılmasına neden oldu.
Çatalca deplasmanından 1 puanla dönen Kırmızı Şimşekler, taraftarın karamsarlığının dağılmasına neden oldu.
Eskişehir taraftarı olarak son 5 sene içerisinde sürekli küme düşme acısı yaşadık. Yenilgiden, hezimetten başka bir şey görmedik. Buna karşın tribünlerimizde 6 – 7 bin taraftar topluyoruz. Süper ligdeki pek çok takım bu bizim beğenmediğimiz 6 – 7 bin taraftar rakamına imrenerek bakıyor. İşte biz o kadar büyük bir taraftara sahibiz.
Şunu büyük bir iddiayla söylüyorum; eğer ki Eskişehirspor’un başına gelenler başka bir Anadolu takımının başına gelseydi, şu anda çoktan kapısına kilit asılmış, yerinde yeller esiyordu. Eskişehirspor Fetullahçı terör örgütü tarafından saldırıya uğradı. Bu ülkede FETÖ saldırısına uğrayıp da devletin sahip çıkmadığı tek kurum biziz…
Eskişehirspor şike iftiralarına muhatap oldu. Türkiye Futbol Federasyonu, bizi Avrupa Kupalarına gitmekten men etti. Hem de ortada tek bir mahkeme kararı bile olmadan. En önemlisi de Eskişehirspor, kendi içimizden çıkardığımız yöneticilerimizin, “Yağma Hasan’ın böreği” mantığı yüzünden borç batağına sürüklendi.
Tekrar ediyorum; bizim başımıza gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Ancak bakın ne oldu: Sonuç olarak bizi yıkamadılar, ayaktayız…
Emre Özbayer’in gelmesiyle işer iyi gitmeye başladı. Eski teknik direktörümüz Cüneyt Biçer zamanında 5 haftada sadece 1 puan almıştık. Ancak şimdi 7 haftada 8 puan topladık. İyi mi? Elbette yeterli değil, ancak top oynuyoruz ve mücadele ediyoruz. Ben inanıyorum ki sezon sonunda küme düşmeyeceğiz.
Şimdi önümüzde Ordu maçı var. Karadeniz temsilcisi haftada 2 puan gibi bir ortalama tutturmuş. Biz ise Emre Özbayer zamanında bunun yarısı kadar, yani haftada 1 puan civarında ortalama yakalamışız. Demek ki rakibimiz bizden daha iyi. Ancak saha ve seyirci avantajımızı kullanarak Yeni Ordu’yu evine puansız gönderebiliriz. Yeter ki taraftarımız takımı desteklemeye devam etsin.
Eskişehir ufuklarında biriken kara bulutlar dağılıyor. Bizim sokağımızda da kuşlar şarkılar söylemeye başladı. İnşallah bu sezon sürekli geri düşüşün biteceği sezon olacak.
Vatandaş çok geriliyor
TBMM çatısı altında sürdürülen bütçe görüşmeleri sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ağır sözler sarf etti. Bize göre İçişleri Bakanlığı hükûmetin en prestijli koltuklarından biridir. Dolayısıyla o koltukta oturan kişinin ağzından çıkan sözleri kulağının duyması lazım. İçişleri Bakanlığı sakin ve mantıklı hareket edilmesi gereken bir bakanlık. Bir kişi sinirlerine sahip olacak. Eğer ki sinirlerine hâkim olamıyorsa, İçişleri Bakanlığından istifa etmesi hem kendisinin, hem de milletin ruh sağlığı açısından daha iyi olacaktır.
Öte yandan ne kadar ağır küfürlere maruz kalırlarsa kalsınlar, CHP’li Milletvekillerinin de aynı seviyesizlikte cevap vermesi de kabul edilemez. Siyasetçilere sakin olmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü onlar tepede kavga ettikçe, burada biz vatandaşlar çok geriliyoruz.
Evladım Bayraktar
Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Gayana Yüksel, “Ukrayna’da çocuklara ‘Bayraktar’ ismi konuluyor” ifadelerinde bulundu.
Şimdi “Bayraktar” şirketi ülkemizin en önemli savunma şirketleri arasında bulunuyor. Tayyip Erdoğan’ın da dünürü olan bu ailenin ürettiği TB2 modeli İHA’lar da iftihar kaynağımız oldu. İşte bu bahsettiğimiz TB2 Bayraktar’lardan Ukrayna da çok sayıda kullanıyor ve savaş gemileri de dâhil Rusların korkulu rüyası oldular.
Ukraynalılar çocuklarına bu Bayraktar adını vermeye başlamışlar. Bu da gururumuzu daha da artırıyor. Bu arada Ukrayna vatandaşı olan Kırım Tatarları’nın “Bayraktar” adının anlamını bildiklerinin altını çizelim. Yoksa Türk olmayan Ukraynalılar’ın bu ismi çocuklarına verdiğini zannetmeyin. Ancak yine de duyduğumuz gururda bir azalma yok. Bilakis ve hele ki bir Eskişehirli olarak Kırım Tatarlarının arasında adımızın geçmesi mutluluğumuzu misliyle katlıyor.