GÜNÜN SÖZÜ : Sakın sofrada tartışmaya kalkmayın; nasıl olsa aç olmayan kazanacaktır. WHATELY
DEDEM DİYOR Kİ : İnsanlara inanmalı ve güvenmelisiniz, yoksa hayat çekilmez bir hal alır.
“Ben Eskişehirspor Kulübünü Halil Ünal’dan daha iyi yöneteceğim” iddiası üç yıl önceki seçimde Eskişehirspor Kulübünün Başkanı seçilen Bay Mesut Hoşcan, bu süre içerisinde yapmış olduğu peş peşe hatalar sonucu “kulübü küme düşüren başkan” olarak tarihe geçti…
“Ben takımı gençleştirerek pahalı futbolcu yerine yıldız olacak futbolcular transfer edeceğim” diyen Bay Hoşcan, Halil Ünal’ın miras olarak bıraktığı pahalı futbolcuları da tek tek satarak hem takımın iskeletini bozdu hem de kendisine bırakılan mirası koruyamadı…
4 Haziran’da yapılacak olan Olağanüstü Kongre de,”Ben yoruldum. Bu sefer kesin aday olmayacağım” demiş…
9 Ocak’ta yapılan kongre öncesinde de,”aday olmayacağım” demişti…
Ama son anda 180 derece U dönüşü yaparak “adayım” dedi…
Ocak’taki kongre de, önce “aday değilim” sonra da neden vazgeçerek “adayım” açıklamasının gerekçesini düne kadar söylemiyordu…
Nihayet ağzındaki baklayı çıkardı!
“Ocak ayındaki kongrede aday olmak istememiştim. ‘Kongre isteriz’ diye ortalığı yangın yerine çevirenler ortada görünmeyince, şehrin kanaat önderleri aday olmamı istedi, beni adaylık için zorladı. Ondan sonra da,’adayım diye sağda solda konuşanlar karşıma çıkmadılar’. O kongrede, takdir edilesi tek aday vardı. Uğraş Erkayman. Kendisi, hiçbir beklentisi olmadan, o kongrede aday oldu. Ruhunda taşıdığı sevdayla sorumluluk almak için kendi listesini oluşturdu. O saatten sonra, onun dışında camiada laf çeviren kimsenin bir söz söylemeye hakkı yok.”
Tamam diyelim birileri o medeni cesareti gösterip aday olmadı…
Peki, o kongre de karşına aday çıkmadı mı? Çıktı. Hem de taraftarların içindendi. Peki, neden başkanlık koltuğunu ona bırakmadın?
Dün bir gurup taraftarlarla sohbet ettim.
Mesut Hoşcan’ın taraftarlar ile sözlerini şöyle yorumluyorlar:
“Aklanma sorunu yaşamayalım, taraftarların gönlünü ne girelim diye mi Uğraş Erkayman’a övgüler yağdırdı.”
Ben de: “Bunu kendisine sorun” dedim...
Bay Hoşcan, Halil Ünal’dan koltuğu aldığın üç yıl içerisinde 300’e yakın yeni üye yaptın. Belki de daha fazla. 200’e yakında senin ve yönetim kurulu üyelerinin yakınlarının oyları vardı.
Sen, önce “aday değilim”, sonra da “adayım” demenden sonra Halil Ünal veya başka birisi yenileceğini bildiği yarışa girer mi?
Sende itiraf etmişsin…
Birde şehrin önderlerinin! De desteğini almışsın…
Ondan sonra da,”adayım diye sağda solda konuşanlar karşıma çıkmadılar” diyorsun…
Bay Hoşcan size soruyorum:
1-Şehrin hangi kanaat önderleri 9 Ocak’taki kongrede aday olmanı istedi?
2-Kanaat önderleri derken arkanda sana destek veren geniş bir kitle mi vardı?
3-Kanaat önderlerine;“Ben kamuoyuna aday olmayacağımı açıkladım. Tekrar aday olursam sözümden döndüğüm için taraftarlar ve şehir halkı beni sözümde durmadığım için eleştirirler. Bu eleştiriler hem bana hem de kulübe zarar verir” neden diyemedin?
4-Üç yıllık süreçte kulübün kasasına ne girdi?
5-Üç yıllık süreçte ne kadar borç ödediniz? Ne kadar yeni borç yaptınız?
6-Bir sezonda transferlerini yaptığınız 26 futbolcuya ne ödediniz?
7-Sözleşmesini önce uzattınız, sonra da beğenmeyerek gönderdiğiniz Teknik Direktör Skibbe’ye ne kadar ödeme yaptınız?
8-Dört maçta sıfır puan kazandıran Teknik Direktör İsmail Kartal’a sözleşmesini fesih ettikten sonra tazminat ödediniz mi?
9-Gerek sezon başında gerekse sezon arasında transferlerini yaptığınız futbolcuları kim veya kimler izledi?
10-Transferleri gerçekleştirdiğiniz futbolcuları izleyen teknik adamlar var ise rapor yazdılar mı?
11-Bu raporlar doğrultusunda mı transfer yaptınız?
12-Kulağımıza gelen bilgiler de,”transferler eşin dostun tavsiyeleri üzerine yapıldı” bilgileri doğru mu?
13-Her ne kadar “kesinlikle aday değilim” desende, şehrin kanaat önderleri tekrar rica edecek! Olurlar ise 9 Ocak’taki kongre öncesi olduğu gibi,”şehrin kanaat önderleri istedi adam oldum” diyecek misin?
Bugünlük bu kadar…
Cevap gelirse yarın kaldığımız yerden devam ederiz…
Çünkü yazılacak başka şeylerde var daha….
*-****
DP’de İl Başkanı kim?
Yaklaşık 13-14 ay önce Demokrat Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Fevzi Yalçın, Genel Merkez’den aldığı atama yazısı ile Eskişehir İl Başkanlığı görevini, bu göreve seçimle gelen Emre Demir’den alarak İl Başkanlığı koltuğuna oturmuştu…
Bir yılı aşkın süreden beri hem Genel İdare Kurulu üyeliğinin yanı sıra Demokrat Parti İl Başkanlığı da yapıyor…
Demokrat Parti İl Başkanı sıfatıyla basın açıklamaları yapıyor, davetlere katılıyor…
Birkaç gün önce kulağına birileri,”Resmi makamlarda partinin İl Başkanı Emre Demir, Tepebaşı İlçe Başkanı da Yüksel Alem gözüküyor hala. Sende araştır” demişti.
Hemen Valiliğin Protokol Listesi aklıma geldi…
Açtım baktım, DP İl Başkanı Muammer Fevzi Yalçın olarak yazıyor…
Kulağıma fısıldayan kişiye telefon ederek,”Valilik Protokol Listesinde İl Başkanı Fevzi Yalçın’ın adı yazıyor” dedim…
“Onu geç. Dernekler Masasına bak. Oradaki defterde DP İl Başkanı kimin adı yazıyor” dedi…
Dernekler Masası Müdürlüğü’ne giden bir arkadaşım gereken araştırmayı yapmış…
26 Mayıs 2016 tarihinde DP İl Başkanı Emre Demir’in adı yazıyormuş…
Bunun üzerine DP İl Yönetiminden bir arkadaşıma telefon ettim.
“Siz atama yazısını İl Dernekler Müdürlüğüne vermediniz mi?” diye sordum…
“Bilmiyorum. Bizden savcılık temiz kâğıdı istendi. Biz partiye verdik. Onlar ne yaptılar bilmiyorum” dedi.
“Peki, siz atamayla göreve geleli bir yılı geçti. Bu süre içerisinde hiç yönetim kurulu toplantısı yapmadınız mı? Karar defterine hiç aldığınız kararları yazmadınız mı?” diye sordum…
“Almadık. Daha doğrusu benim katıldığım toplantılarda karar defterine bir şey yazılmadı. Ben bir karar alınıp yazıldığını sanmıyorum” diye cevap verdi.
DP Tepebaşı İlçe Başkanlığı yönetim kurulu üyelerinden birisine de Tepebaşı İlçe Başkanlığı olarak karar defterine bir karar alıp yazıp yazmadıklarını sordum…
O da,”bugüne kadar karar defterine bir karar alınıp yazılmadı” dedi…
Çok ilginç bir durum…
13-14 aydan beri İl Başkanlığı koltuğunda aynı zamanda GİK Üyesi olan Fevzi Yalçın oturmasına rağmen, Dernekler Masası Müdürlüğünde İl Başkanı olarak seçimle geldiği başkanlık görevinden alınan hala Emre Demir’in gözükmesini anlamış değilim…
İl Başkanı Fevzi Yalçın ve Tepebaşı İlçe Başkanlığı DP Genel Merkezinden aldıkları atama yazısını Valilik Makamına ve İl Dernekler Masasına vermediler mi?
Vermediler ise usul hatası işliyorlar…
Ha bir usulsüzlük müdür bunun adı?
Hayır…
Önemli olan Parti Genel Merkezinin almış olduğu karar…
İl Başkanı Fevzi Yalçın’ın ve Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkan ve yönetimlerinin atama yazılarını İl Dernekler Masasına vermek zorundalar…
Herhalde iş yoğunluğundan dolayı atladılar!
*-********
FIKRA:
NEREDEN BİLECEK?
Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir görüşme yaparak, iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar:
- Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?
Adam gülümsemiş:
- Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım.
Doktorlar, içleri rahatlayarak demişler ki:
- Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı.
Ve çıkış belgelerini imzalayıp adama uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görünce sormuş:
- Ne oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını çıkar!
- İyi de doktor bey, orada bir kedi var!
- Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını biliyordun?
- Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare olmadığımı nereden bilecek?