CHP Genel Merkezi belediye başkanlarını topladı ve bundan sonra izlenecek yol haritasını çizdi.
Bu noktada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının dikkat etmesi gereken yedi maddeyi kamuoyuyla paylaştı.
*
Paylaşmaz olaydı!
*
Kılıçdaroğlu’nun, söz konusu maddelerle ilgili her açıklamasından sonra, CHP’li bazı belediyelerin, bahsi geçen maddelere aykırı uygulamaları ortaya çıktı.
*
Örneğin…
İzmir Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur’un oğlu Efe Uygur, belediye şirketine müdür yardımcısı olarak atanmış!
*
Örneğin…
İzmir Karaburun Belediye Başkanı Girgin Erdoğan, kendini belediye şirketinin müdürü olarak atamış!
*
Örneğin…
Adana Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, damadını Özel Kalem Müdürü olarak atamış.
*
Örneğin…
Karabük Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, erkek kardeşi Zafer Köse’yi Özel Kalem Müdürü olarak atamış.
*
Ama…
Kılıçdaroğlu ne demişti?
“Yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyunuz. Partizanca uygulamalardan kesinlikle kaçınınız. ‘İşi ehline verme’ kuralını, her atamada göz önünde bulundurunuz. Kamu yararına uygun olması şartıyla sizden önce başlatılmış projeleri sürdürünüz.”
Başka?
“Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil, halk için üretiniz. Sizi, bulunduğunuz makama taşıyanın belde halkı olduğunu asla unutmayınız.”
*
Ancak gelin görün ki, CHP’li bazı belediyelerde ortaya çıkan vaziyet, Kılıçdaroğlu’nun talimatlarına tamamen aykırı.
Hatta Kemal Kılıçdaroğlu’na,
“Haydi oradan” der gibi!
*
Burada bir parantez açmak istiyorum.
Diğer partilerin belediyelerinde, CHP’li bazı belediyelerde gerçekleşen kabul edilemez uygulamalar yok mu?
Tabii ki var.
Hem de babası var!
Yani, Cumhurbaşkanının damadının bakan olduğu bir ortamda, aksini beklemek mümkün mü?
O zaman, durum böyleyse, niçin CHP’li belediyeler dikkat çekiyor?
Nedeni belli.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun koyduğu kurallar.
Kılıçdaroğlu, bu kuralları koymasaydı, inanın sorun yoktu!
Ve iddiayla söylüyorum, birçok CHP’li belediyenin daha, süreç içerisinde, tartışmalı uygulamaları gündeme gelecek.
*
Parantezi kapattım ve devam ediyorum…
*
Dikkatimi çeken başka bir şey daha var.
Ne diyor Kılıçdaroğlu?
“Belediyede yapacağınız her atama liyakatli olacak. Verdiğiniz her görevi yapacak. Verdiğiniz talimatı yapmıyorsa rahatlıkla görevden alabilirsiniz. Partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum; ‘falan milletvekili aradı onun akrabasıymış’ hiç dinlemeyeceksiniz. ‘Genel Başkanın akrabası’ hiç dinlemeyeceksiniz, kapının önüne koyacaksınız.”
Bu ifadelerden anlaşılıyor ki, bazı milletvekilleri, belediye başkanlarına ‘baskı’ yapıyor ya da belediye başkanlarıyla ‘iş tutuyor.’
E, Kılıçdaroğlu böyle imalı bir açıklama yaptıysa, hangi milletvekillerinin ‘ters işlere’ girdiğini de biliyordur!
Ve iradesi varsa, o milletvekillerini bir daha aday yapmaz!
Özellikle, AK Parti’nin üst düzey isimleriyle ‘ahlaki olmayan bir biçimde’ ticaret yapan CHP’li milletvekillerini gözüne kestirmesi lazım!
*
Devam edelim…
*
Bir de şunu söylüyor Kılıçdaroğlu:
“Belediyede siyaset yapacak kişi sadece belediye başkanıdır. Yardımcılarınız, müdürleriniz, ‘ben de siyaset yapacağım’ diyorsa onları kapının önüne bırakabilirsiniz. Hiç endişe etmeyin. Belediye başkanı burada tek siyasetçidir.”
Kılıçdaroğlu iyi diyor, hoş diyor da, bu söylediğinin hayata geçeceğine kendisi inanıyor mu?
Yoksa bu söylediği, sadece safiyane yapılmış bir uyarı mı?
Ya da CHP lideri, popülizm yapıyor olamaz mı?
En basiti, çok yakın gelecekte CHP’de kongre süreci başlayacak; göreceğiz bakalım belediye başkanlarının yöneticilerinin ‘işinde gücünde’liğini!
*
Haydi, kıssadan hisseyle bitirelim…
AK Parti ile MHP’deki liyakatsiz sistemi eleştirirken, önce iğneyi kendine, sonra çuvaldızı eleştirdiklerine batıracaksın CHP!
Aklın yolu bir…
19 Temmuz 2019 tarihinde kaleme aldığım
“Kurtarırsa Yılmaz Büyükerşen kurtarır” başlıklı yazımda, şu düşüncemi siz değerli okurlarımıza aktarmıştım:
BÜYÜKERŞEN BETONLAŞTIRMAZ
“Eskişehir’e yapılacak olan Millet Bahçesi yine gündemde. Gündeme getiren isim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt. ‘Millet Bahçesinin planları belediyelerden kaçırılıyor’ diyen Kazım Kurt, ‘betonlaşırsa hiç şaşırmayın’ şeklinde bir de ekleme yapınca, ortalık karıştı. Hemen akabinde TOKİ bir açıklama yaptı, ‘o iş öyle değil’ dedi. Ardından Odunpazarı Belediyesi tarafından karşılık verildi ve ‘TOKİ’nin kamuoyunu yanılttığı, beton yoğunluğunun önünün açık olduğu’ kamuoyuna duyuruldu. Sonrasında, TOKİ, Millet Bahçesi projesinin görsellerini paylaştı
. Ancak söz konusu görseller, şehrimizde yaşayan yurttaşlarımızı pek tatmin etmedi. Çünkü deneyimlerimizden biliyoruz ki, çoğu proje, vücut bulduktan sonra, vaat edilenle büyük farklar taşıyabiliyor.
Bu noktada bir önerim var. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Millet Bahçesi projesini detaylı bir şekilde incelemeli. Ardından alanında uzman isimlerle Millet Bahçesinin yapılacağı alana gitmeli, detaylı bir inceleme de orada yapmalı. Sonrasında bu incelemeler ışığında çıkan sonucu, Millet Bahçesinin yapılacağı alanda, basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna paylaşmalı. Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Şu nedenle: Millet Bahçesini betonlaşmadan kurtarabilecek tek isim Yılmaz Büyükerşen de, ondan!”
*
ÇAKIRÖZER DE BÜYÜKERŞEN’İ İŞARET ETTİ
Bu yazıyı niye hatırlatma gereği duydum?
Nedeni şu…
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, önceki gün yaptığı açıklamada dedi ki:
“Keşke Bakanlık Yılmaz Hoca’nın görüşünü alarak, Kazım Kurt’un görüşlerini alarak hareket etse… İnanıyorum ki hem bakanlığın hem de Eskişehirlilerin içine sinen bir yer olur.”
Evet, bu doğru!
Aklın yolu bir!
Fakat…
Bakanlığın, Büyükerşen ile Kurt’tan görüş alacağını zannetmiyorum.
O nedenle teklifimde ısrar ediyor ve Büyükerşen’in, Eskişehir’imizin geleceği için, söz konusu projeyi teknik ekibiyle beraber ciddiyetle incelemesini ve görüşlerini kamuoyunun önünde paylaşması gerektiğini düşünüyorum.