Kese attırsınlar

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarihi Odunpazarı Mahallesi’ne Hamam Müzesi yaparak, yeni bir turizm yatırımına imza attı. Hamamlar beden temizliğini belki sağlıyor ancak ruh temizliği de önemli. İçimizden bazıları hamama gidip 40 tas su dökünseler, ruhlarını temizleyemezler.
Şimdi Sayın Büyükerşen güzel bir müze kurmuş ve kentimizin turizmi için önemli bir yatırımdır. Nasıl bir zihniyet – Sırf Büyükerşen yaptı diye – hamam müzesine karşı olur? Anlamak mümkün değil. Oysaki sosyal medyada birileri tarafından beslenen aktroller güzel hizmete bile kara çalmaya çalışıyor. Bence trol maaşlarına bir de “Hamam Parası” ekletsinler ki rahat etsinler. Şöyle bir kese attırıp, sırtlarını çiğnetip, üzerine de limonlu soda içip kendilerine gelsinler.
Biz Hamam Müzesine geri dönelim. Açılışta konuşan Yılmaz Büyükerşen geçmişte hayata geçirilmesi engellenen hidroterapi merkezi projesini hatırlatıp, “Açılışını yaptığımız müze işte o günlerden içimde kalan ukdenin mahsulüdür. Türk halkının nasıl bir hamam kültürü yarattığını çocuklarınız, torunlarınız olmak üzere gelecek kuşaklar burada görsün istiyorum” ifadelerinde bulundu.
Eskişehir çok önemli bir hidroterapi merkezi olma şansına sahip. Ancak ve maalesef Büyükerşen gibi “İş bitirici” yöneticilerimizin sayısı az. Bizi yönetenler daha ziyade aralarında kavga edip, yapılması olası hizmetleri engellemekle meşguller. Sahi ne oldu şu bizim Kızılinler Projesi? O da mı yalan oldu?..
 

Bizim karnımız doydu

Tepebaşı Belediyesi bir süredir üniversite öğrencilerine ücretsiz yemek dağıtıyor. Bu projeye de etkili bir isim bulmuşlar; “Gel beraber olsun…” Hani yemek yiyen birisini gördüğünüzde, “Afiyet olsun” dersiniz de karşı taraf sizi, “Gel beraber olsun” diye sofraya davet eder ya. İşte Tepebaşı Belediyesi o hesapla, kimsenin aç kalmaması için kolları sıvamış.
Öğrencilere, hafta içi her gün Anadolu Üniversitesi Cuma Kapısı arkasında bulunan Yeşiltepe Mahallesinde yemek dağıtılıyor. Yine Tepebaşı Belediyesi Aşevi’nde pişirilen yemekler, öğrenci kardeşlerimize dağıtılıyor.
Maalesef ülkemizde açlık sınırını zorlayan bir ekonomik kriz var. Pek çok üniversite öğrencisi günde iki öğün, hatta – belki inanmayacaksınız ama – günde tek öğünle hayatta kalmaya çalışıyor. Elbette açlık seviyesine gelen ekonomik kriz başka bir konu. Tepebaşı Belediyesi’nin ülke çapındaki bu krizi düzeltme şansı da yok gücü de. Ancak öğrencilerimizin aç acına yatağa girmesine de gönülleri razı olmuyor.
Başta Belediye Başkanı Ahmet Ataç olmak üzere, emeği geçenlere teşekkür ederiz. Üniversite öğrencilerinin yemek yediğini görünce, bizim karnımız doyuyor…