400 bin nüfuslu bir ilçe, bu ilçede diyelim ki yüzde on yoksul ve muhtaç insan var, biz onların sorununu çözeriz.
‘O tür insanların Türkiye’de milyonlarca olduğunu biliyorum. Kimse kimseyi kandırmasın. Amerika, Almanya, bizim o halimizi kıskanmıyor. Biz ülkeyi kötü yönetiyoruz. Gelir dağılımında çok ciddi bir uçurum var, adaletsizlik var. Ve bunu düzeltmek için mücadele ediyoruz. Odunpazarı Belediyesi Başkanı olduğum günden bu yana yapmış olduğumuz bu tür iyileştirme hizmetlerinin hiçbirisinin reklamını yapmadık. Halk Market’te şu anda bin 100 aileye, ayda ortalama 250 TL civarında gıda alımı konusunda yardımcı oluyoruz. Ama hiçbir kimseye Halk Market’ten alışveriş yapmış diye bir poşet dahi göstermiyoruz. Onun için bu tartışmanın gerçekten bir demagoji olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bunun olmadığını söylemek gerçekten utanılacak bir şeydir.
EKONOMİ İFLAS ETMİŞTİR
Şunu diyor Sayın Recep Tayyip Erdoğan: ‘Sizin kuyruklarınız yoksulluk kuyrukları, bizim kuyruklarımız bereket kuyrukları.’ Şimdi bu kadar uyduruk, yanlış ve yönlendirmeye dönük bir demagoji olamaz. Şu anda ekonomi iflas etmiştir. İnsanlar açtır. İnsanlar açlıktan çöp kutularını, çöp konteynerlerini temizlemektedir. Bunu herkes böyle bilmelidir. Bunu bildiğimiz zaman çözüm ararız. Siz buna inanmazsanız, bu yanlıştır derseniz, o zaman olmaz. Bu sanki bir senaryodur, sanki bir kurgulamadır…
GÜNLÜK 3 BİN 500 KİŞİYE YEMEK
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu şunu demiyor, ‘işte filanca teyze bu işi yaptı ya da yapmadı. Bu paralı, parasız, aldı yedi’ demiyor. ‘Türkiye’yi bu noktaya getirdiniz’ diyor. ‘Türkiye’de çöpten ekmek toplayan, yemek toplayan insanlar var’ diyor. Buna çare bulun. 17 yıldır ezici bir çoğunlukla iktidarsanız, bunun çaresini bulacaksınız. Odunpazarı Belediyesinin nedir burada kusuru? Nedir burada kabahati? Odunpazarı Belediyesi, şu ana kadar aşevinden her gün 3 bin 500 kişiye sıcak yemek veriyor. Gücümüz budur. Belediye geçen yıl, hayvan barınağındaki canlılarımızı doyurabilmek, dostlarımıza bakabilmek için 2 milyon TL para harcamış. AKP’li meclis üyeleri, ‘bu çok’ diyor. Ben de o zaman dedim ki, daha çok harcamamız lazım. Bu çok değil, daha çok harcamamız lazım. Aynı şeyi, o yoksul hemşerilerimiz için de yaparız. 15 bin kişiye, yemek yapma kapasitemiz var, aşevimizde. Biz bunları yapıyoruz.
5 YILDA YOKSULLUĞU SONA ERDİRİRİM
Şimdi, şu anda yola çıktı, sevgili Mahmut Hoca’mın gayretiyle, çabasıyla… Avrupa’dan bir tır dolusu malzeme geliyor. Yoksul insanlarımızın alamadığı akülü araçlar için, efendim medikal malzemeler için, bunları getirmeye çalışıyoruz, bunları organize etmeye çalışıyoruz. Bize vergi koyma, gelir elde etme, bir takım üretimler yapma hakkı ve yetkisi verirlerse, ben iddiayla söylüyorum, beş yıl içinde Odunpazarı’nda yoksulluğu sona erdiririm. Ama ben güneş enerji santrali yapacağım ve para tasarruf edeceğim, yasak. Efendim arsamdan çık, çıkmam; ben o arsayı değerlendireyim satayım, hayır olmaz. E, bu engellemeleri ortadan kaldırırlarsa, Odunpazarı Belediyesi olarak ben iddiayla söylüyorum; 400 bin nüfuslu bir ilçe, bu ilçede diyelim ki yüzde on yoksul ve muhtaç insan var, biz onların sorununu çözeriz.
ENGELLEMEYE ÇALIŞIYORUM
Ama sosyal devlet olarak Anayasa’ya yazılmışsa, sosyal devlette, devletin her şeyde patronu olacaksınız ama yoksulluğu çözemediğiniz zaman Odunpazarı Belediyesi utansın… Evet, ben utanıyorum. Zaten ben utandığım için solculuk yapıyorum, utandığım için yıllardır bu işi engellemeye çalışıyorum. Şunu da asla yapmadım, yapamam… Oraya 2-3 yıl içinde milyonluk arabalarla gidecek ortamı da sağlamam, sağlamadım. Bunu AKP’li arkadaşlarımızın çok ölçülü kullanması lazım. Yani buradan, onlara ekmek çıkmaz.”
*
Bu ifadeler, tahmin ettiğiniz üzere, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a ait. Kurt, çöp konteynerini karıştıran kadına ilişkin ilk kez konuştu ve bu konuşmayı, proje tanıtım toplantısında yaptı.
Takdir, kamuoyunun…
O AKP’li, aday yapılmadı!
Mustafa Coşkun…
AK Parti Sivas Belediye Başkan Aday Adayıydı.
*
Mustafa Coşkun’un en dikkat çeken projesi ise tramvay projesiydi. Coşkun bu projesini, “Sivas için tramvayın vakti geldi” şeklinde duyurdu.
*
Tabi bu duyuruyu yaparken, bir de görsel kullandı. Görselde, Sivas yoktu, Sivas’ın herhangi caddesi için hazırlanmış bir temsili tramvay proje çalışması da yoktu. Peki, neresi vardı?
Eskişehir vardı!
AK Partili Mustafa Coşkun, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in gerçekleştirdiği tramvay projesini kullandı. İsmet İnönü Caddesinde seyir halinde olan bir tramvay vardı, AK Partili adayın tanıtımında.
*
Tabi, durum böyle olunca, Eskişehir’deki ve Sivas’taki AK Partililer, Mustafa Coşkun’u, “içimizdeki AKP’li” şeklinde eleştirerek yerden yere vurdular.
*
Peki, Mustafa Coşkun’a ne oldu?
Bu gaftan sonra aday yapılması sürpriz olurdu. Dolayısıyla AK Partililerin, “AKP’li” diye tanımladığı Coşkun, aday yapılmadı.
*
Sivas adaylığını, Hilmi Bilgin kaptı.
Ali Paşa Şanlı’nın farkı…
Ali Paşa Şanlı, çağdaş Cumhuriyet’in yetiştirdiği başarılı bir öğretmen. Hayatı boyunca sendikalarda ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış, yöneticilik tecrübesi ve ikna kabiliyeti oldukça yüksek olan bir isim. Şanlı, şimdi de Yenikent Mahalle Muhtarlığı için kolları sıvadı. Çalışmalarından görülüyor ki, politikacılara taş çıkarır tempoda bir kampanya yönetiyor. Öyle ki Şanlı, yaklaşık üç ay öncesinden çalışmalara başladı. Temposunu giderek yükseltiyor. Şimdiye kadar 2 bin 800 haneye gitmiş, mahalle sakinleriyle birebir temas kurmuş; projelerinin anlatıldığı broşürler dağıtmış, vatandaşların istek ve beklentilerini aktardığı anketler yapmış vesaire… Konuya ilişkin görüşme yaptığım Şanlı, iki haftaya kadar Yenikent’teki tüm daireleri bitireceğini, anket sonuçlarını değerlendireceğini ve tempoyu arttırarak seçime kadar çalışmaya devam edeceğini kaydetti. Dahası, iki hafta sonra, azaların tanıtıldığı broşürlerin dağıtılacağını; yine azaların, mahalleliyle yüz yüze bir araya geleceğini ifade etti. Ne diyelim? Ali Paşa Şanlı’yı tebrik ediyor, muktedir politikacılara örnek olsun diyorum…