Kazım Kurt: Alpu Belediyesi batık!

Alpu Belediyesinde gerçekleşen skandalların ardı arkası kesilmiyor. Önce, Belediye Başkanı Rafet Demirtaş’ın, belediye işçilerine, 11 aydır maaş vermediği ortaya çıktı. Daha sonra ise, yine Rafet Demirtaş’ın, işçilere, “seçimi kazanırsam maaşlarınızı vereceğim. Benim için çalışın, bana seçimi kazandırın, maaşlarınızı vereyim” dediği öğrenildi.

*

Şimdi de yeni bir skandal gündemde. Alpu Belediye Başkanı Rafet Demirtaş’ın, çiftçinin alın terinin olduğu Pancar Kooperatifi kaynaklarıyla, kişisel ihtiyaçlarını karşıladığı öne sürülüyor. Öyle ki Demirtaş’ın, hâlihazırda kullandığı makam aracının, Pancar Kooperatifine ait olduğu iddia ediliyor.

*

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’tan, söz konusu skandallar silsilesini değerlendirmesini istedim. Çünkü Alpu Belediyesinde çalışan işçilerin 11 aydır maaş alamadıklarını gündeme getiren ilk isim Kazım Kurt olmuştu.

*

Bakın Kazım Kurt, Belediye Başkanı Rafet Demirtaş merkezli skandallara ilişkin neler söyledi… Okuyoruz…

*

EKMEK PARASI GASP EDİLİYOR

“Aslında bu tavır, bütün AKP’li belediye başkanlarının tavrı. Çünkü bunlar, bu iş güvencesi denilen olaydan bir haberler. Ve bunu, bir tehdit unsuru olarak kullanmaktalar. Asgari ücretin bile vergilendirildiği bir anlayışla bu memleketi yönetenler tarafından, orada çalışan insanın ekmek parası gasp edilmekte. Şimdi inanan bir insan ise… Hani diyorlar ya ‘biz Müslüman bir partiyiz, Müslüman insanlardan ve inanan insanlardan oluşan bir partiyiz’ diye… Bizim kitabımızda diyor ki: ‘Alnının teri kurumadan parasını vereceksin.’ Bunu vermiyorsan, 5 vakit değil 25 vakit ibadet etsen, hiçbir işe yaramaz.

SOSYAL DEMOKRAT BAŞKANINIZ OLSAYDI…

Ben Alpu’da bir toplantıya gittiğim zaman, kahvede konuşurken sordum: ‘Belediyede çalışan var mı?’ ‘Var’ dedi biri. Ben de ‘Maaşını alabiliyor musun’ diye sordum. ‘Alamıyorum’ dedi. ‘Niçin alamıyorsun’ diye sorunca, ’11 aydır alamıyorum’ dedi. Ben de dedim ki, ‘işte sosyal demokrat bir belediye başkanınız olsaydı, maaşınızı günü gününe alırdınız.’ Çünkü bizim belediyemizde de öyleydi; AKP yönetirken, Odunpazarı Belediyesi’nde de, 3 ayda 5 ayda bir maaş alınıyordu. Ben geldiğim zaman ‘günü gününe maaşınız ödenir’ dedim ve ödendi. Beş yıl içerisinde, maaşta bir tane aksama olmamıştır.

MAAŞLARIN ÖDENECEĞİNİN SÖZÜNÜ VERDİ

Bunun yanı sıra biz, işçilerimizin örgütlenmelerini teşvik ettik. Taşeron işçinin bile sendikalı olmasını sağladık. Dolayısıyla ben, Alpu’daki o kahvehanedeki konuşmamda, ‘sosyal demokrat bir belediye başkanınız olsaydı, maaşınız günü gününe ödenirdi, sendikalı olurdunuz’ dedim. Sonra da o arkadaşımızın anlatımlarını dinledik. 11 aydır maaş alamadığını, belediye başkanına ulaşamadığını filan söyledi. Bende bunun üzerine onlara dedim ki, ‘biz kazandığımız taktirde en kısa sürede bütün alacaklarınızla beraber maaşlarınız ödenecektir, hiçbir endişe duymayın, siz bizi destekleyin’ dedim.

ÇALIŞMADAN MAAŞ ALAN PARTİLİLER

Şunu, gene rahatlıkla söyleyebilirim. Alpu Belediye Başkanı Sayın Rafet Demirtaş, bu işi seçim kozu olarak kullanıyor. İŞKUR üzerinden, Alpu Belediyesi’nde çalışan işçi sayısı, sanıyorum 300 civarında görünüyor. Ama belediyede işleri yok. Bakın zaten bunların belediye başkanlarının bazıları, bu nedenle yargılanıyor. AKP ilçe başkanının sekreteri, hangi ilçe belediyesinde çalışıyor, bir sorun… Yargılanıyor, o belediye başkanı… Belediyeye gitmediği halde, o ilçeye hiç uğramadığı halde, AKP ilçe başkanının sekreterliğini yaptığı tespit edilmiş. Bakın, Eskişehir’de oturup partide çalışan birçok AKP’li, belediyelerde İŞKUR kanalıyla çalışıyor görülüyor. Onların maaşları ödeniyor. Ama esas çalışan, emeğiyle orada hizmet edenlerin maaşları ödenmiyor. O nedenle de böyle bir sorun çıkıyor.

‘SANTRAL TURİST GETİRECEK’ DİYEN BAŞKAN

Bir de bakın, Alpu Belediyesi, köylerden kendine intikal eden bütün tarlaları satmakla ünlü bir belediyemiz. Artı, bu belediye başkanı ve birkaçının daha, şimdiye kadar bütün harcamaları da bir kooperatiften, çiftçinin sırtından sağlanan bir kooperatiften karşılanıyor. Başka? E, savcılık dosyalarına bakarsanız kimler hangi işlerden dolayı soruşturma geçiriyor, onu da görürsünüz. Alpu Belediyesi batık. Onun için maaşları veremiyor. Yani Alpu’da şöyle bir hayalleri vardı, biliyorsunuz. ‘İşte termik santrali kuracağız, Antalya gibi olacağız, herkes köşeyi dönecek, Alpulular rahat edecek, turist gelecek’ filan diyordu o arkadaş. Onun için, o batırdı o işi ve gitti…”

*

Kazım Kurt’un, Alpu Belediyesi ve Belediye Başkanı Rafet Demirtaş’a ilişkin ifadelerini okudunuz. En başta, Demirtaş’ın, Pancar Kooperatifine ait bir aracı, makam aracı olarak kullandığı iddiasına yer vermiştim. Kazım Kurt’tan, üzerinde durulması gereken bir iddia daha yükseldi. Alpu Belediyesi, İŞKUR aracılığıyla, 300 civarında işçi çalıştırıyormuş. Ancak bu işçiler, AK Parti teşkilatı için çalışan, Alpu’yla alakası olmayan, belediyeye uğramayan ama maaşları tıkır tıkır yatan işçilermiş.

*

Dünkü yazımın sonunda, Demirtaş’la ilgili kullandığım şu ifadeyi bir kez daha siz değerli okurlarımızla paylaşarak, bu bölümü kapatıyorum: Yurttaşlarımız, bu zulmün hesabını, sandıkta soracaktır!

Sazak istedi, Sakallı ‘tamam’ dedi

MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak’ın, Cumhur İttifakı’nın AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı’ndan bir talebi vardı. Sazak, bu talebi ES TV ekranlarında şöyle açıkladı:

TÜRK ÇOCUĞU GÖRSÜN

“Burhan Sakallı Bey’den, Kül Tigin Anıtlarını, Orhun Kitabelerini istiyorum. Eskişehir’de heykellerimiz var. Orhun Kitabelerinin de Eskişehir’de olması en azından Türk çocuğunun nereden geldiğini, en azından o heykele bakarak anlamasını ve hissetmesini isterim. Burhan Sakallı’dan Eskişehir’in güzel bir yerine Orhun Kitabeleri’ni kazandırmasını isteyeceğim, talep edeceğim. Türk çocuğu bunu görsün.”

* Sazak’ın talebinin akıbetini merak ettim.

Merakımı gidermek için Burhan Sakallı’yı aradım ve sordum: “Sazak’ın talebini nasıl karşılıyorsunuz?” Sakallı, “Vekilimiz, sizin programınızdan sonra, aynı talebi, yüz yüze geldiğimizde bana da anlattı” diyerek başladı sözlerine. Devamında ise şunları ifade etti:

HİÇBİR SÖZÜ YERE DÜŞÜRMEM

“Aslında Orhun Anıtlarının benzerlerini yapmak, eskiden beri aklımızda. Vekilimiz de böyle bir talebi getirince, çok sevindim ve ona dedim ki: ‘Sizin vatandaşlarımıza verdiğiniz hiçbir sözü yere düşürmem. Sizi hiçbir şekilde hemşerilerimize mahcup etmem.’ Belki yeni yapacağımız bir parkta, belki bir kültür parkında, belki de Dede Korkut Parkının uygun bir yerinde Orhun Anıtlarının replikalarını sergileyebiliriz.

ESKİŞEHİR’E ÇOK YAKIŞIR

Bakın, bu şehrin hassasiyetlerini biliyoruz. Bu kent, Türk Dünyası Kültür Başkenti oldu. Şimdi de Türk Dünyası Eğitim Başkenti olmanın gururunu yaşıyoruz. O nedenle Orhun Anıtlarının replikaları, Eskişehir’e çok yakışır. Ben bir edebiyat öğretmeniyim ve yıllarca, bu anıtların önemini, değerini ve içeriğini anlattım. Vekilimizin talebiyle beraber, bu anıtların replikalarını yaptıracağız ve çok güzel bir alanda sergileyeceğiz. Tarihimizi ve kültürümüzü, ilk Türk anıtlarımızın yanında anlatacağız.”

*

Evet… Okuduğunuz üzere, MHP’li Vekil Sazak’ın isteğini, AK Partili Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı ‘hay hay’ diyerek karşıladı. Aslında burada önemli bir ayrıntı söz konusu. Cumhur İttifakı, ciddi şekilde birlik ve beraberlik örneği gösteriyor. AK Parti MHP’nin, MHP ise AK Parti’nin duyarlılıklarına saygı gösteriyor; istek ve beklentilerini vakit kaybetmeden hayata geçiriyor. Dahası, eylem ve söylem birlikteliğini eksiksiz uyguluyor.

Yılmaz Büyükerşen kararlı…

Biliyorsunuz ki Şehir Hastanesi, imar planında, şimdiki kurulu olduğu yerde değildi. Ancak hükümet, her nedense, Şehir Hastanesinin yerini değiştirdi ve 71 Evler Mahallesine yaptı.

*

Durum böyle olunca, iktidar partisinin temsilcileri, hemen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yüklendiler ve dediler ki: “Biz hastaneyi yaptık, tramvayı ne zaman getireceksin?!”

*

Büyükerşen, yatırım programında olmamasına rağmen söz konusu hattın yapımını ivedilikle programa aldı ve Emek-Şehir Hastanesi tramvay hattını kısa sürede bitirerek hizmete açtı; vatandaşlarımızın mağdur olmasını önledi.

*

Ancak hükümet tarafından yapılan Şehir Hastanesinin yerinin, Büyükşehir Belediyesine hiçbir bilgi verilmeden değiştirilmesi sonucunda ne oldu biliyor musunuz? Büyükerşen’in, tramvay konusundaki planları altüst oldu! Şapkadan çıkan Şehir Hastanesi nedeniyle, Büyükerşen’in, diğer mahallelere götüreceği tramvay hizmeti gecikti. Mesela Vadişehir Mahallesi… Mesela Şirintepe Mahallesi… Mesela Esentepe Mahallesi… Mesela Sütlüce Mahallesi… Mesela Gündoğdu Mahallesi… Mesela Fevzi Çakmak Mahallesi… Mesela Eskişehir Teknik Üniversitesi…

*

Deyim yerindeyse, domino etkisi yarattı…

*

Ancak Büyükerşen kararlı… “Hepsini yapacağım, söz veriyorum” diyor…

Banliyö yapacakmış iki gözümün çiçeği…

İYİ Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Salih Karabacak, proje tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Projelerinden bir tanesi, ‘İyi Kent’ projesi… Söz konusu proje, yoğunlukla kentsel dönüşüm ve kentin imar yapısı üzerine geliştirilmiş bir proje. Karabacak’ın bir diğer projesi ise ‘Tok Köy’ projesi… Bu projenin de, tarım ve hayvancılığı kapsayan bir proje olduğu söylenebilir. Bir de ‘Şefkatli Eller’ projesi var Karabacak’ın… Daha çok çocuklara kreş, yaşlılara bakım evini içeren bir proje. Bu üç projenin yanında; kapalı pazarı, engellilere dönük işleri, istihdama dönük vaatleri, hayvanlara dönük çalışmaları, spora dönük tesisleri içeren ifadeleri var Karabacak’ın. Bu projelerin tümü, zaten, mevcut belediye başkanı Kazım Kurt tarafından halihazırda yapılan hizmetler. Belki karabacak, ‘daha iyisini yapacağım’ iddiasıyla söz konusu projeleri açıklamış olabilir. Benim asıl dikkatimi çeken projesi ise, banliyö projesi! Karabacak, Odunpazarı’ndan Polatlı’ya, Bozüyük’e, Kütahya’ya kadar banliyö hattı yapacakmış ve böylece ulaşım sorununu çözecekmiş. Yani bu proje, beni biraz güldürmedi değil. Bir kere, ulaşım yatırımlarını hangi belediye yapar? Büyükşehir Belediyesi. Dahası, Büyükşehir Belediyesinin dahi, böyle büyük bir ulaşım projesini yapabilmesi için, ciddi kaynak bulması, hükümetten de destek alması gerekir. Diğer taraftan, şehirlerarası banliyö hattını, devlet demiryolları yapar ve zaten yapıyor da. Her neyse… Salih Karabacak’a, gelecekteki siyasi yaşamında başarılar diliyorum