Kazananına göre değişen gelecek!

Kiminle konuşsam, nereye gitsem, hangi arkadaşla sohbet etsem… “Cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağını” soruyor…

26 Mayıs 2023 08:59
A
a
Sütiş Eskişehir
Kiminle konuşsam, nereye gitsem, hangi arkadaşla sohbet etsem…
“Cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağını” soruyor…
Herkes kendince bir tahminde bulunuyor.
Gerekçelerini sıralamayı da unutmuyor tabi.
Siyasete dair analizler, tahminler, geçmişte yaşanmış bugün de aynısı cereyan eden olaylar ve gelişmelere bakıp öngörüde bulunmalar, ittifakların destek açıklamaları, bireysel oyların ciro edilmesi…
Bugüne kadar yapılan tüm sosyolojik araştırmaların pabucunu dama atan bir olguyla karşı karşıyayız, farkında mısınız?
Hani o “Tüm bildiklerinizi unutun. Bu bambaşka olacak” söyleminde karşılık bulan sosyolojik gerçekten bahsediyorum…
Şimdi nereden çıktı bu?” diyeceksiniz…
Anlatayım efem…
Düşünün, iş arıyorsunuz…
Bulduğunuz işte size teklif edilen para asgari ücret veya bir-iki bin lira üzerinde oluyor.
Deneyiminiz olsa dahi teklif edilen ücret bu.
Eskişehir özelinden bakarsak.
Bir işçinin alabileceği maksimum ücret 10 bin lira. Deneyimsiz beyaz yakalılar, bir mühendis için de bundan farklı değil. Ücret aynı.
Eşiniz çalışacak diyelim…
O da aynı ücrete tabi.
Enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında geçim mücadelesi vermekten başka çareniz yok.
Ne bir tatil yapabilme, ne bir otomobil ne de bir ev alabilme imkanınız şu koşullarda mümkün.
Hayal bile kuramıyorsunuz.
Kirada oturup, para biriktirme şansı zaten imkansız.
Kimine göre ülke yönetimini değiştirip hayat pahalılığını sona erdirecek, insanca yaşamın kapısını aralayabilecek, demokrasiye olan özlemi giderecek, hakça düzeni sağlayacak, ülkedeki yolsuzluk ve yoksulluğu bitirecek politikaları uygulayacağını söyleyen... Kimine göre ise terörle arasına mesafe koyamayan bir partiyle iş birliği yapan, ülkeye beka sorunu yaşatacak bir lider Kılıçdaroğlu.
Kimine göre dünya lideri, kimine göre Türkiye’nin değişmesi istenmeyen Cumhurbaşkanı, kimine göre ülkeye çağ atlatan kişi, kimine göre ise otoriter bir kişilik olan Erdoğan, yurttaştan oy istiyor.
Kılıçdaroğlu hiç denenmemiş, CHP önderliğinde tek başına yola çıkıp ittifaklar kuran…
Erdoğan ise 21 yıllık iktidarında yönettiği ülkenin her halinde sorumlu, bugün sen ne yaşıyorsan onun hesabını vermesi gereken tek adres…
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı (tek adam) yönetim sistemini değiştirip daha demokratik bir sistemi vadediyor, Erdoğan ise mevcut düzenin devamından yana.
Kılıçdaroğlu denenmek, Erdoğan ise mevcut halin devamını savunuyor.
Kılıçdaroğlu, toplumsal uzlaşmayı genişleterek, Erdoğan ise sıkıştığı milliyetçi ve muhafazakar zihniyetle ülkeyi yönetme derdinde…
Seçim öncesi Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimaliyle yönünü yukarı çeviren finans piyasaları, bugün ikinci tura kalan seçimde Erdoğan’ın kazanma şansını fiyatlayıp geriliyor…
PKK-KCK terör örgütüyle ilişkilendirilmeye çalışılan Millet İttifakı’nın ana katalizörü CHP’nin liderine montaj görüntülerle komplo kurulurken, terör örgütü Hizbullah bağı iddiasıyla anılan HÜDA-PAR’ı Meclis’e taşıyan AK Parti’nin lideri konuşunca 24 TV kanalı aynı anda canlı yayına geçiyor…
Sinan Oğan’ın AK Parti tarafını seçmesi için Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in devreye girdiği konuşuladursun, göçmenleri sınır dışı etmeyi odağına alan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’ndan yana desteğini açıklaması…
Bu gelişme üzerine eski adıyla HDP şimdiki adıyla Yeşil Sol Parti’nin (YSP) sandığa gidip Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini duyurması…
Bir nebze de olsa Kılıçdaroğlu taraftarlarının moralini yükseltti.
Seçmenini sandığa götürmeyi başaranın kazanma ihtimalinin yüksek olduğu bir seçim bu.
İlk defa Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalıyor.
Kimse ne olacağını kestiremiyor anlayacağınız.
Sohbet ettiğim kişiler Millet ile Cumhur ittifakı seçmeninin sosyolojik yapısını analiz eden konuşmalara başlayınca…
İçimdeki ben, “Yapma, sakın inanma. Çünkü sosyolojik araştırmalara konu olan bir milletin ferdi olarak artık şerbetlendik. Aynı olaylar karşısında farklı sonuçlar beklemek nasıl yanlış bir davranış biçimiyse milletin ferasetine güvenmemek de böyledir” diyor.
Yani bu yazının sonunu “Kim kazanırsa kazansın kazanan Türkiye olsun” beylik sözüyle bitirmek isterim ama…
Maalesef öyle olmayacak.
Kazananına göre gelecek 5 yılımız şekillenecek.
Bilmem anlatabildim mi?
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi