Hikaye bu ya..
CHP Lideri Kılıçdaroğlı ile MHP Lideri Devlet Bahçeli hararetli şekilde,
“Poker oynuyorlarmış”
Deniz Baykal ise, onları seyrediyormuş.
Merak eden arkadaşları yanlarına gidip sormuşlar:
“Kim kazanıyor?”
Deniz Baykal yanıt vermiş:
“Tayyip kazanıyor”
Bilmem katılır mısınız?
Fıkrayı ”Sözcü’den aldım..
Bakalım Deniz beyin gönlünden geçen tutacak mı?..
…..
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki:
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde amaç, Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkışını engellemek. Tek başına ne CHP’nin ne de MHP’nin oyları yetmiyor. Onun için ortak bir aday çıkartmak şart oldu. Ekmeleddin İhsanoğlu olayı budur.”
Olayın mantıklı yanı böyle..
Gelin de bunu eski milletvekili ve bakanlardan oluşan 43 isme anlatın.
Dediğim dedik havası içinde:
“İmza topluyorlar durmadan”
Diyorlar ki:
“Vakit varken dönülmeli..”
Ünlü bir şarkı vardır bilirsiniz:
“Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç”..
Ona benzedi işler..
Evet..
Artık çok geç oldu..
Bu saattan sonra hiçbir değişiklik yapılmayacaktır..
--//--
CHP ve MHP ortaklığı sandıkta başarısız olursa ne yapılacak?.
“Biz attık. Onlar atmadı..
Biz gittik onlar gitmedi” diye tartışma mı başlayacak?
Ya da, Apo’nun basılmamış kitabına özgürlük tanıyanlara mı çıkışılacak?.
…..
İşin ilginç yanı CHP içindeki gelişmelerin yorumu..
Şimdi den bazıları başlatmış bile.
Neymiş?.
”Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun suyu ısınmaya başlamış”..
Ne için?..
CHP’de olmayan şeyleri başlattığı, AKP iktidarına karşı ödünsüz karşı durduğu için..
Ne dersiniz..
Böyle solculuk olur mu?
“Hayır”demeyin sakın:
“Oluyor işte..”
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin Getirdiği
--CHP’de fire sayısı
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığına TBMM dışından adaylığı için CHP’den 109, MHP’den 50 ve bağımsız 3 olmak üzere toplam 162 imzalı dilekçe TMM başkanı Cemil Çiçek’e sunulmuş. İmza atanlar arasında Gülen’ci olarak bilinen bağımsız milletvekilleri Haşim Yıldırım ile İdris Bal’da CHP’nin hazırladığı dilekçeyi imzalamışlar..Politik yorumcular “ Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için 20 milletvekilinin imzası gerekiyor. CHP ve MHP ile bağımsızları kattığınızda imza sayısı yeterli oluyor. Ancak CHP’de 21 milletvekilinin hazırlanan teklife imza atmadan süre dolacak mı. olacak mı? Sonuç merakla bekleniyor...Yakında göreceğiz.Başvuru yapıldığında önergeyi imzalayan ve imzalamayan üye sayısı çıkacak ortaya.. İmza sahipleri yeni bir aday mı çıkaracaklar yoksa bağımsız olarak kalacaklar mı?. Politik gözlemciler ”CHP’de kritik oylama merakla bekleniyor. .Muhaliflerin ortak aday gösterileceği yolunda yorumlar yaptıkları Emine Ülker Tarhan’ın durumu yakında çıkacak oraya” diyorlar.. Bekleyip göreceğiz. Emine Ülker Tarhan aday olacak mı?. Kendisine Prof.Dr. Süheyl Batum’dan sonra 19 kişi daha imza verecek mi?. Tüm gelişmelerin özelliği ise, Eskişehir üzerine çok konuşmayan Süheyl Batum’un ilk planda yer alması oldu.. Batum nedense kendisine oy veren insanlara danışma gereği duymadan kendi başına gidiyor..
--Neler oluyor orada?
Gazeteniz Anadolu’da Osman Cemoğlu’nun “neler oluyor orada”başlıklı yazısını okudunuz mu?. Okumadıysanız 30 Ağustos tarihli Anadolu’yu bulup okuyun. Ve ”Danışma kurulu toplantısından sonra“ başlayan tartışmaların nedenini mutlaka görün. Mesut Hoşcan’ın kongre öncesinde söylediklerini, ”dilenen bir yönetim olmayacaklarına“ ilişkin yorumlarını, Halil Ünal Yönetimi için söylediklerini, verilen sözleri, yapılan mücadelelerden sonra gelinen noktayı. Ertuğrul Sağlam’ın vaadlerini, verdiklerini ve vermeye çalışacaklarını ”özetle gözden geçirin.. Sevgili Hoşcan’ın Cemoğlu’nun deyimi ile”Hayatta kalan tek kurucu başkan Aydın Begiter’e” karşı kullandığı sözleri inceden inceye süzgeçten geçirin.. Okuyun Cemoğlu’nun yazısını.. Bir zamanlar hakkında övgüler düzülen futbolcu için söylenenleri ve de ”alacağını isteyen Necati’ye” Ağızın değil ayakların konuşsun” polemiği yaratanları. Her şey düzenli giderken Cemoğlu’nun sorduğu gibi, ne olmuştu takıma ve yönetime de Es-Es’in dışında konuşmalar başladı. Merak ediliyor gerçekten.... .
Teşekkürler Cemoğlu.. Hem suya,hem de sabuna dokunarak gerçekleri dile getirmişsin..“