Karayolları işi bitirmiş, ama…

4 Ocak Cuma günü kaleme aldığım ‘İlla köprü çöksün, insanlar mı ölsün’ başlıklı yazım üzerine, Karayolları Genel Müdürlüğü yazılı bir açıklama yaptı.
*
Karayolları’nın açıklamasına geçmeden önce, konuyu kısaca özetlemek istiyorum. Şöyle ki: Çevre yolu üzerinde; Uluönder Mahallesi ile Baksan Sanayi sitesini bağlayan ve Baksan Köprüsü olarak bilinen karayolu köprüsü, daha önce ağır hasar görmüştü. Bununla beraber söz konusu köprü geçici olarak onarıldı; bu işlem yapılırken ‘kısa süre içerisinde gerekli tedbirler alınacak, köprü detaylı bir biçimde onarılacak ve sağlamlaştırılacak’ denildi. Ancak üzerinden epey zaman geçmesine rağmen köprü üzerinde herhangi bir iyileştirme çalışması gerçekleştirilmedi. Dahası, istinat duvarının kaderi de köprünün kaderiyle aynı; ha çöktü, ha çökecek! 
Beri yandan, ağır tonajlı araçlar köprünün altından geçtiği sırada, araçların damperlerinin köprünün üst kısmına sürttüğü ve çarptığı da biliniyor. Tüm bunlar nedeniyle, insanların can güvenliği tehlikeye giriyor.
*
Şimdi, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamayı okuyalım. Aynen paylaşıyorum:
“Sayın ANBAR, 4 Ocak 2019 tarihli Eskişehir Anadolu Gazetesindeki köşe yazınızda ‘İlla köprü çöksün, insanlar mı ölsün?’ başlığıyla yer verdiğiniz habere ilişkin açıklamalarımız aşağıda yer almaktadır. Eskişehir-Bursa Yolu’nun 18,3’üncü km’sinde, imar yollarını birbirine bağlayan Baksan Köprüsü, 2005-2006 yıllarında NEO AVM tarafından 1x2 şeritli olarak yapılmış ve Karayolları Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Köprünün altından geçen 2x2 şeritli Eskişehir-Bursa Devlet Yolu ise artan trafik yoğunluğuna bağlı olarak 2x3 şeritli olarak düzenlenmiştir. Düşey gabarisi 5,05 m. olan köprüde, 29 Kasım 2013 ve 19 Ocak 2017 tarihlerinde gabarisi yüksek araçların çarpması sonucu iki kez kiriş değişimi yapılmıştır. Düşey gabari ile ilgili trafik işaretlemelerinin olmasına rağmen köprü kirişlerine farklı tarihlerde çarpmalar devam etmiş olup, hasarların yerinde tespit ve incelemesi yapılarak iki adet kirişin ‘Karayolları 4. Bölge Müdürlüğü Sınırları İçerisinde Devlet ve İl Yolları Üzerindeki Mevcut Köprülerde (223) Adet Onarım Yapılması İşi’ ihalesi bünyesinde değiştirilmesine karar verilmiştir. Değişimi yapılacak kirişlerin imalatları tamamlanmış olup, uygun hava şartlarının oluştuğu en kısa zaman içerisinde kiriş değişimi gerçekleştirilecektir. Açıklamalarımızın aydınlatıcı olduğu inancıyla iyi günler dileriz.”
*
Açıklamayı okudunuz. Kısaca şu ifade edilmiş, Karayolları tarafından: Gerekli ihale yapılmış, kirişlerin imalatları tamamlanmış, uygun hava şartları oluştuğunda köprüdeki kiriş değişimi gerçekleştirilecekmiş.
*
NOT: Karayolları’nın açıklamasında geçen ‘gabari’ sözcüğünün anlamı şu: Genellikle karayolu taşıtlarının yüklü olarak bir köprü ve benzeri bir yerin altından rahatça geçebilmeleri için gereken, yükün en yükseklik durumunu belirten ölçü.
 

Buna teşkilatın zaferi denir! 

Dün gece ES TV’de yayın yaparken önemli bir gelişmenin haberini aldık. Üstat Ali Baş, o gelişmeyi şöyle aktardı: AK Parti’nin Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Volkan Doğan, AK Parti’nin Tepebaşı Belediye Başkan Adayı ise İbrahim Yılmaz Kaynarca olarak belirlendi. MHP, merkezdeki üç belediyede aday çıkarmayacak ve AK Parti’nin adaylarına destek verecek. Aday tanıtım toplantısı ise önümüzdeki Cumartesi günü Yenikent Spor Salonunda gerçekleştirilecek.
*
Tabi resmi açıklama yapılana kadar, yukarıda okuduğunuz bilgiyi, bir kulis bilgisi olarak değerlendiriyoruz.  
Zira politika bu, her an her şey değişebilir. O nedenle net ifadeler kullanabilmek için aday tanıtım toplantısının yapılacağı Cumartesi gününü beklemek mecburiyetindeyiz. 
*
Peki, Cumartesi günü, Volkan Doğan’ın Odunpazarı Belediyesine, İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın ise Tepebaşı Belediyesine aday yapıldıkları ilan edilirse, bu gelişme ne anlama gelecek? Tam anlamıyla teşkilatın kazandığı anlamına gelecek. Zira Doğan, Odunpazarı İlçe Başkanıydı, Kaynarca ise Tepebaşı İlçe Başkanı. Her ikisinin de aday yapılmaması için türlü taklalar atanlar oldu ancak hiçbiri başarılı olamadı. Her iki isim de çatır çatır aday oldu. Beri yandan, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın da teşkilattan olduğu gerçeği masaya yatırıldığında, adaylar meselesinde tam bir teşkilat zaferi söz konusu.
*
O halde, teşkilat kazanırsa, kim kaybedecek? Tabii ki teşkilatı kazımayanlar!
*
İşte, Cumartesi günü Doğan ve Kaynarca belediye başkan adayı olarak açıklanırsa, yukarıda ifade ettiğim anlamlar ortaya çıkacak. Eğer açıklanmazsa, ayrıca değerlendirme yapacağım.
 

Erdal Caferoğlu: Kıvırmayın!

Erdal Caferoğlu, Eskişehir’in tanınmış politikacı ve iş adamlarından bir tanesi. Caferoğlu, zaman zaman Twitter hesabından dikkat çeken paylaşımlar yapıyor. Önceki günlerde yaptığı paylaşımlardan bir tanesi, adeta CHP-İYİ Parti krizinin bam teline dokunmuş. Paylaşım şöyle: “İYİ Parti’den adı adaylık için geçen CHP'liler hiç kıvırmayın. Ya istifa edin, ya da bütün bunları yalanlayın. Olmadı, yan cebime koy hesabı yok öyle.”
*
Caferoğlu bu ince mesajla kimi kastetmiş olabilir? Aslına bakılırsa, bu sorunun cevabı zor değil. CHP’li olup da adı İYİ Parti’den adaylık için geçen tek bir isim var. Kim o? Tabii ki Erman Gölet!
Gölet’in adı, sıklıkla İYİ Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adaylığı için geçiyor. Ancak bu noktada Gölet’ten net bir açıklama gelmedi. ‘İYİ Parti’den adayım veya adaylığı düşünüyorum’ demiyor, ‘İYİ Parti’den aday değilim, böyle bir şey olamaz’ da demiyor.
*
İşte bu yüzden Caferoğlu, şunu söylüyor: “…Kıvırmayın. Ya istifa edin, ya da bütün bunları yalanlayın. Olmadı, yan cebime koy hesabı yok öyle.”
 

Kazım Kurt’a pas verenin vay haline…

Farkında mısınız bilmiyorum… Son bir aydır, Eskişehir gündemini Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt belirliyor. 
*

• Aday yapılacaktı, yapılmayacaktı…  
• Yılmaz Büyükerşen istiyordu, istemiyordu…
• Ahmet Ataç selam veriyordu, vermiyordu…
• Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü seviyordu, sevmiyordu…
• Görevden alınan il yönetimi Kazım Kurt’undu, değildi…
• Karapınar ikinci etapta TOKİ’yle anlaştıydı, anlaşamadıydı…
• Sanayi Çarşısı dönüşüm projesi engellendiydi, engellenmediydi…
• AK Parti Kazım Kurt’u yenmek için Tepebaşı’ndan oy taşıdıydı, taşımadıydı…
• İYİ Parti Odunpazarı’nda aday çıkaracak, CHP aday çıkarmayıp İYİ Parti’yi destekleyecekti filan…

*
İşte, yukarıda okuduğunuz mevzular nedeniyle…
 Kazım Kurt, sürekli gündemde kaldı. Kazım Kurt, sürekli mağdur oldu. Dolayısıyla Kazım Kurt, sürekli kazandı. Ve yine Kazım Kurt, kendisine muhalif CHP’lileri dahi büyük ölçüde 
tekrar safına çekti.
*
O nedenle… Bütün dezavantajlı olayları avantaja çeviren Kazım Kurt’u tebrik ediyorum. Tüm bu pasları verip, Kazım Kurt’un fileleri havalandırmasını sağlayanları da ayrıca kutluyorum!