Yıl: 1952
İran’ın İslam önderi seksenlik “Şeyh Kaşni” baklayı ağzında kaçırıyor:
“İsteklerimiz yerine getirilmezse, komünizmi kabul etmekte asla tereddüt etmeyiz..”
Kaşani'nin yabancı gazetelerde yer alan bu inanılmaz açıklaması yalnız İslam dünyasını değil, Batı dünyasını da karıştırıyor...
Yorumlar yanılıyor:
“Bu adam ki, yalnız din adına konuşmakta, kendini bir din fedaisi gibi halka takdim etmektedir. Nasıl olur da dini kökünden kazımak için elinden geleni ardına koymamış bir rejimi destekleyebileceğini dünyaya ilan eder? Hadi milletinden yüz binlerce insanın Sibirya buzları içinde can vermesi ihtimali, onun buz bağlamış yüreğini sızlatmıyor diyelim ama, ya herşeyini üzerinde tutar göründüğü dinini, nasıl oluyor da gönül rızası ile cellatların kucağına atıyor?”
Aradan yarım asın aşan bir zaman geçmiş...
Ne yazık ki, benzer çıkışları ülkemizde de gördük... Hala da yaşıyoruz...
“Tatlı mı olur, kanlı mı?” diyenden...
“Süngülü hücum’a kadar!”
Düşünün..
“Şeyh Kaşani, komünizmi bile yeğliyor!”
***
Aynı yıllarda üstad “Yaşar Nabi” de giriyor konuya:
“Dini çığırından çıkarıp, hurafelere boğan, kendilerinden başka kimsenin akıl erdiremeyeceği bir muamma haline koyan, cahil halkı aydınlardan bucak bucak kaçıran bu kafa yalnız Şark'ta barınıyor artık...İnanın bu kudret, Karanlığın kudretidir!..”
***
“Komünizm” diye bir tehlike kalmadı!
Ama aypı kafa, dini kalkan yapıp “rant”a dönüştü!..
İstanbul'daki “Validebağ olayı” son örneği...
Şeyh Kaşani ile Humeyni..
“Nasıl gülüyorlardır halimize!..”
Ne yazık ki..
“Karanlığın kudreti.de bu!..”
“IŞID’de cellatların…”
Cumartesi öyküsü
İlk 25 yıl insanca yaşam
Tanrı canlıları yaratırken görüşlerini de almış…
Önce, yaratacağı ilk insanla konuşmuş:
“Seni canlıların en akıllısı yapacağım.İnsan olacaksın. Vereceğim kudret insanca yaşamanı sağlayacak. Aklını kullan yeter. Sana 25 yıl ömür veriyorum.”
“Aman Tanrım” demiş insan:
“Hiç olur mu? Bana hem insanca yaşamamı öğütlüyorsunuz, hem de sadece 25 yıl ömür veriyorsunuz. Yeter mi?”
“Peki” demiş Tanrı:
“Sen şöyle arkaya geç...”
***
Eşeği çağırmış:
“Ömrün "boyunca insanlara hizmet edeceksin. Onların her dileğini yerine getirmek için çalışacaksın. Bunun karşılısında sana tam 50 yıl ömür veriyorum.”
“Aman Tanrım” demiş eşek:
“Beni bağışlayın ama, hem köle gibi hizmet edip yük taşıyacağım, hem de 50 yıl bu hayata katlanacağım. Bu hak mı? Biraz adalet lütfen.”
“Peki” demiş Tanrı: “Sen de geç arkaya...”
***
Sıra maymuna gelmiş. Sırıta sırıta gelmiş Tanrı'nın karşısına, O da dünyanın nasıl olduğunu öğrenmeye başlamış. Tanrı da tanıtmaya:
“Hayat boyu güleceksin. Hoplayıp zıplayacaksın. Soytarılık yapıp herkesi eğlendireceksin. Bunun karşılığında sana 75 yıl ömür veriyorum.”
“Aman Tanrım” demiş maymun:
“Hayatım boyunca soytarılık yapacağım. Hem de tam 75 yıl, olur mu?”
Sonunda düşünüp taşınmış ve hepsini haklı bulup kararını vermiş Tanrı...
Eşenin ömrünü 25 yıla indirmiş, kalanını insana vermiş. Maymunun ömrünü de 50 yıla indirmiş, kalanını yine insana vermiş...
Böylece insan ömrü de 75’e yükselmiş…
Hani denir ya “İnsan üç bölümdür” diye…
İşte bu öyküden kaynaklanıyormuş:
“İlk 25 yıl insanca, İkinci 25 yıl eşekçe, üçüncü 25 yıl da maymun gibi…”
Günün Balı
İnsanla konsolu birbirine karıştırmamak gerekir. Her ikisinin de gözlerini çıkarabilirsiniz ama ikincisini kör edemezsiniz.
Çetin Altan
Günün Sorusu
Kafayla dil arasındaki en büyük fark nedir?
“Birini tuttuğunuz zaman, ötekini tutamazsınız...”
Gerilim
PKK Kürtlerin temsil makamına oturtuldu. Bir de bu maharet gibi sunuldu.
Oysa bunu herkes yapardı. En kolay, en tehlikeli yol tercih edildi.
Tufan Ergüder
Günün incisi
Bir ulusa yapılan haksızlık, bir insana yapılan haksızlık ile başlar...
Özdeyiş
İnsanın hayatı bir tiyatro sahnesidir. Kimi zaman güler, kimi zaman ağlarsınız...
Cuk
Sanatçının ikiden fazla gözü, birden fazla yüreği vardır...
Günün Fermanı
“FİĞÜR”, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlanacak…
Federasyon Ceza Kurulu gibi
Kadın, Miami'den dönen arkadaşına sorar:
“Nasıl bir yer, eğlenebildin mi bari?”
-Çok güzeldi , ama eğlendiğimi söyleyemem...
“Neden?”
-Polisleri çekilir gibi değil! Sık sık düdük çalıyorlar. Plajlardakilere sarı ve kırmızı kart gösteriyorlar. Maçı zevksizleştiren hakemlerden farkları yok...
“Hiçbir şey anlamadım!”
-Daha nasıl anlatayım ki? Tanga giydim diye sarı biletle ceza kestiler. Bir gün üstsüz gezdim diye kırmızı bilet kestiler...
“Ne var bunda?”
-Ne var olur mu?
"Kesilen biletin rengine göre ceza ödüyorsun. Adeta Futbol Ceza Kurulu gibi!”
Orası fabrika
Adam satılık daireyi gezdi, beğendi ve emlâkçıya “Her şey iyi hoş da, şu karşıdaki duvar manzarayı kapatıyor” dedi...
“Haaa omu?” dedi emlâkçı:
“Orası cephane fabrikasıdır..Bir bakarsınız bir anda havaya uçuvermiş!..”
Günün şiiri
Hürriyet
Bir şiirinde senden söz açıp dedim
Sanadır sana verdiyim meyil
Sen olmadan çıkabilir miyim
Gecelerden aydınlık sabahlara
Yağan rahmetsin toprağıma
Hafiften ince ince çisil çisil
Rüzgârsın bağrımı serinleten
Sıcak yaz mevsiminde
Sesin karıştığı günden beri şarkıma
Havama nefes kattığın günden beri sen
Gerçekten tutkum olduğun yalan değil
Tel tel ipeksin böceğin ördüğü
Nakışsın bacımın gergefinde
Karımın gözlerinde saadet
Çocuğumun dilinde türkü
Seni selamlamakta bahtiyarım
Hürriyet...
Hasan Şişşek (Varlık-1948)
Günün Olayı
CHP’li vekil “Ensar öğüt”e göre özgür yetişen ineklerde “omega 3”" fazla oluyormuş.
Halkımız bunu yerse zekâsı artıp CHP'ye oy verirmiş!
“Önce Ensar Bey'e gerekir omega 3!..”
CHP'li Engin Balım
Günün Biberi
Balyoz Davası tekrar açıldı. Haklarında tek bir gerçek kanıt yokken askerlere dava üstüne dava açılırken, siyasetçilere yüzlerce milyarlar dolar için bir dava bile açılmıyor...
Akif Kökçe
Günün Sözü
Her insanın içinde, paylaşabileceği milyonlarca dünyası vardır.
Hanri Benazus
Kişiyi tanıma geni
Pek çok becerimiz var ama, bu başka...
Biz Türkler “kim ooo?” sorusuna verilen standart “beeen” cevabının ses analizini yapıp, kişinin kim olduğunu anlayabilen eşsiz bir gene sahibiz...
Özden Anıl
Çimentoyla küresel güç!
Maliye Bakanı “Mehmet Şimşek”, Beştepe'deki Ak Saray'ın proje bedelinin “1 milyar 370 milyon” olduğunu açıkladı. Önümüzdeki yıl da “300 milyon” daha harcanacakmış. Cumhurbaşkanının yeni uçağı da “425 milyon liraya” satın alınmış. Böylece Saray ve uçak maliyeti “2 miyar lirayı” aşıyor.
“Cenk Sidar” konuyu Milliyet’te yorumlarken diyor ki:
- Çimentoyla küresel güç olunsaydı bugün
“Brunei Sultanlığı” dünyanan süper gücü olurdu.
1788 odalı “Istana Nurul İman Sarayı”na sahip “Brunei” süper güç değil ama, 134 odalı “Beyaz Ev”den yönetilen ABD süper güç…