Gözlemlerime göre, AK Parti MKYK Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Harun Karacan’ın, işçileri merkeze alan bir çalışma stili var. Ne zaman görsek, fabrikalarda çalışan işçilerin ayağına gidiyor, sorunlarını dinliyor, notlarını alıyor ve çözüm üretmek amacıyla üzerinde çalışıyor. Tabii hem sorunları hem de çözüm önerilerini Ankara’ya taşıyor ve AK Parti’nin ülke genelinde işçilere dönük yaptığı araştırmalara katkı sunuyor. Bunun yanı sıra işçilerle buluşurken; fabrika sahiplerini ve mühendisleri de ihmal etmiyor Karacan. Onların da sorunlarını dinliyor, çözüm üretmek üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Ha, Karacan bu çalışmaları yaparken şu noktayı özellikle vurguluyor ve diyor ki:
“Sadece seçim zamanlarında değil, iyi ya da kötü günde üreticinin yanındayım, üreticinin sorunlarını çözüme kavuşturmaya çalışıyorum.” Karacan’ın bu tavrı oldukça anlamlı. Zira bugüne kadar binlerce işçiyle defalarca görüştü ve samimi olduğunu onlara ispatladı. Bu noktada önümüzdeki yerel seçimlerde de AK Parti’ye büyük bir avantaj sağladı.
2023 hedefi?
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, 2018-2019 Akademik Yılı dolayısıyla mesaj yayımladı. Çomaklı’nın yayımladığı mesajın şu kısmı dikkatimi çekti: "60. kuruluş yılı heyecanını yaşayan üniversitemiz, aynı heyecan ve azimle 2023 hedeflerimize yakışan adımlar atacak, büyük Türkiye yolunda yürümeye devam edecektir.” Bu ifadeler, AK Parti’nin en belirgin kampanya ifadeleri içerisinde yer alıyor. Bana göre bilim üreten kurumların yöneticileri, hiçbir zaman ve hiçbir koşulda, siyasi partileri akla getirecek söylemlerde bulunmamalı.
Sadece bilimsel açıklamalar yapmalı. İnanın böylesi, bir bilim insanının üzerinde daha şık duruyor.
Bu iddia doğru olamaz!
Ciddi bir iddia var. Şöyle ki… Türkiye-İsveç maçı Eskişehir’de oynanacak. Ancak söz konusu maçın Konya’ya alınacağı öne sürülüyor. Yüksek sesle dillendirilen bu iddia karşısında Eskişehir halkı ve özelde Eskişehirspor taraftarı haklı olarak öfkelendi, tepkisini ortaya koydu. Bu noktada CHP Eskişehir Milletvekili
Utku Çakırözer de harekete geçti, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtlaması üzere TBMM’ye soru önergesi verdi. Bununla beraber özetle şunu söyledi: “
Eğer bu iddialar doğruysa AKP iktidarı Eskişehir’imiz ve Anadolu’ya futbolu sevdiren efsane taraftarımıza hiç ama hiç değer vermediğini bir kez daha göstermiş olacaktır.” Utku Çakırözer’in bu ifadelerinin altına imzamı atıyorum. Şu an bekliyoruz ancak iddia doğruysa eğer bizlerde hak edenlere, hak ettiği tepkiyi göstereceğiz.
Keşke haksız olsaydı
Odunpazarı Kent Konseyi, Odunpazarı Belediyesi’nin destekleriyle önemli organizasyonlara imza atıyor ve birbirinden değerli isimleri Eskişehirli yurttaşlarımızla buluşturuyor. Son olarak ülkemizin önemli edebiyatçılarından Cezmi Ersöz Eskişehirlilerle buluştu. Konuşmasını yaptığı sırada iki önemli şeye vurgu yaptı. Birincisini şöyle anlattı: “Bizim gibi düşünen yazarları artık kimse istemiyor. Üniversiteler bize kapatıldı, üniversite gençliği ile bağımızı kopardılar. Ama bu düzenin böyle gitmeyeceğini biliyorum.” İkincisini ise şöyle ifade etti:
“İzmir SEKA kapatıldı. Yayınevini arıyorum, ‘abi kağıt yok’ diyorlar. Kağıda zam geldi çünkü ithal ediyoruz. Şu an en ucuz kitap 25 lira. 2-3 kişiyi zengin etmek adına, Türk edebiyatını ve kağıt sanayisini bitirdiler.” Bu ifadeler üzerine ne denebilir ki? Keşke Cezmi Ersöz haksız olsaydı!
Devlet baba…
Çok önem verdiğim bir işe imza atıldı Eskişehir’de! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)-Eskişehir Sanayi Odası (ESO) işbirliğiyle
dokuz yüz öğrenciye tam teşekküllü kırtasiye malzemesi dağıtıldı. Bu işi sadece ESO mu yapıyor? Tabii ki hayır. Belediyeler, bazı sivil toplum kuruluşları ve vakıflar, hayırsever yurttaşlarımız da elinden geldiğince geleceğimiz olan çocuklarımıza destek veriyor. Ancak yeterli olduğu kesinlikle söylenemez. Bu işi asıl devletimiz yapacak.
Eğitim ücretsiz olacak. Velilerden zorla para alınmayacak. Öğrencilere, bir yıl boyunca gereken kırtasiye malzemesi ücretsiz dağıtılacak vesaire… İşte o zaman öğrenci ile veli diyecek ki: “Devlet baba!”
Kısırdı, hamile bıraktı!
Eskişehir'de, sevgilisinin kızına tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılan 43 yaşındaki O.E. isimli sanık, öyle bir savunma yaptı ki evlere şenlik! 18 yaşındaki G.K.’ye defalarca cinsel saldırıda bulunan ve bu saldırıyı kimseye söylememesi için tehdit eden O.E,
“mağdurun rızası vardı. Ben önceden kısırlık ameliyatı olmuştum. Hamile kalacağını düşünmemiştim” dedi. Yani olacak şey mi bu? Kadıncağıza hem “mağdur” diyor. Hem “rızası vardı” diyor. Hem de “kısırlık ameliyatı oldum, hamile kalacağını düşünmemiştim” diyor. Şu işe bak… Hem suçlu, hem güçlü olmak böyle bir şey demek ki. Neyse… Sonuçta adalet yerini bulmuş, bu iğrenç saldırının cezası verilmiş. Tabi bu ceza, hapishanede katlanarak artacak. Müstahak mı? Az bile!..
İstifa gelecek mi?
CHP’de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında MYK toplandı, yerel seçimlerde adaylık başvuruları sürecinin başlatılması kararı verilerek örgütlere adaylık süreciyle ilgili genelge gönderildi. Genelgeye göre
bugün, aday adayı olmak isteyen il, ilçe ve belde başkanları ile yönetim kurulu üyelerinin istifa etme süreci başladı. Bu süreç 12 Ekim’e kadar devam edecek. Peki ya belediye başkanı aday adayı başvurusu için belirlenen tarih aralığı ne? Aday adayı olmayı düşünenlerin, 1 Ekim ile 19 Ekim tarihleri arasında başvurusunu yapmaları gerekiyor. Öte yandan milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve muhtarların, aday adayı olmak için istifa etmeleri zorunlu değil. Yani CHP’de
“cikcikli süreç” bugünden itibaren başlıyor. Bakalım Eskişehir’den istifa gelecek mi?
Katil tosun!
Eskişehir'in Beylikova ilçesinde 20 yıldır büyükbaş hayvancılık işiyle uğraşan 72 yaşındaki Hayrettin Yaman, göz bebeği gibi baktığı bir ton ağırlığındaki tosununun saldırısı sonucu öldü. Olayın detayını anlatmayacağım. Ancak tosun saldırısı sonucu yaşamını yitiren Hayrettin Yaman’ın oğlu Adnan Yaman’ın ifadelerinin bir bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum. Yaman olay sonrası dedi ki: “İncelemeler bittikten sonra kesim izni aldık ve tosunu kestik. Aynı ağılda yüz yüze gelmek istemedim. Sürekli onu görünce babam aklıma gelecekti. O psikolojiyi atamayacağımı düşündüm.” Adnan Yaman için çok zor tabi. Allah sabır versin. Ancak tosunun olay sonrası kesilmesiyle aklıma şu geldi:
Katil tosundan intikam alındı!
ESKİ’nin hesapları!
Kamu-özel kurum ve kuruluşlarının, kamuoyuna ulaşması ve kamuoyunu bilgilendirmesi artık çok kolay. Günümüz teknolojisi buna çok müsait. Sosyal medya, elektronik posta vesaire… Tabi söz konusu teknolojileri kullanmama noktasında ısrarcı olan kurumlarda yok değil. Ancak o kurumlar, her ne kadar direnirse dirensin, pes edeceği kesin. Bu noktada bir örnek vermek istiyorum: ESKİ! Önceleri ESKİ’nin faaliyetlerini gazetelere gönderilen bültenlerden öğrenirdik. Ya da ilgili yetkiliyi arayarak sorardık. O da ayda yılda bir olurdu.
Şimdi ise ESKİ, Facebook, Twitter ve Instagram isimli sosyal paylaşım sitelerini kullanarak anlık paylaşım yapıyor. Nerede içme suyu çalışması var, nerede bakım ve onarım çalışması var, nerede sular kesilecek ve neden kesilecek; şıp diye öğreniyoruz. Tabi bu hesaplar Büyükşehir Belediyesi tarafından mı yönetiliyor yoksa ESKİ Genel Müdürü
Suat Balcı ESKİ’de ayrı bir medya birimi mi kurdurttu bilmiyorum. Ancak böyle bir hizmet kimin aklına geldiyse, kim uygulamaya geçirdiyse ve bu hesapları kim-kimler yönetiyorsa tebrik ediyorum.
Dünya insanları
1967 yılına ait bu fotoğraf, Pentagon'da çekilmiş. Savaş karşıtı bir genç elindeki çiçeği, üzerine silah tutan askerlere uzatıyor.
Fotoğrafın dili olsa
EOSB Başkanı Nadir Küpeli: Sayın bakanım ne kadar mütevazısınız.
AK Parti Esk. Mv. Nabi Avcı: Örnek olsun diye yapıyorum ancak örnek alan kim…
Afiş / Black
2005 yapımı film, 20. yüzyılın başlarında yaşamış olan Helen Keller’in gerçek hayat öyküsünü anlattığı otobiyografik kitabı The Story of My Life’ın Hindistan sinemasındaki uyarlaması olarak karşımıza çıkıyor. Filmin yönetmenliğini Sanjay Leela Bhansali, başrol oyunculuğunu ise Michelle McNally üstleniyor.
Paul ve eşi Catherine evlenmişler ve mutlu bir yuva kurmuşlardır. Kısa bir süre sonra Michelle adını verdikleri bir kız çocukları olur. Ama ailenin mutluluğu uzun sürmez. Zira Michellle ne görebilir ne de duyabilir. Anne baba Michelle’i dış dünyanın etkilerinden ne kadar korumaya çalışırlarsa çalışsınlar küçük kız büyüdükçe hırçınlaşmaktadır. Tam da bu günlerde ailenin hayatına Debraj Sahai adında özel bir eğitmen girer. Dram, gözyaşı ve eğitim vurgusunun hakim olduğu filmde olaylar, tam da bu noktada başlar.
Bir tweet / Ahmet Ataç
"Biz dünyayı değiştirmek için yola çıktık, olmadı. Dünyayı değiştiremedik. Ama dünya da bizi değiştiremedi." #TuncelKurtiz
Yüreklerimize gömülen, yeri doldurulamayacak büyük ustayı özlemle anıyorum. Kararlı yaşam mücadelesi hepimize örnek olmalı.
Karikatür