Yaşamın İçinden
Kara dersem çık.. Ak dersem çıkma!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün durumu belli değil.
Ama Cumhurbaşkanlığı yarışı başladı..
“Time dergisi” önceki gün en etkili 100 kişi arasında yarış yapmış.
Bu yarışta..
Başbakan Erdoğan 20 bin 400 oy almış.
Cumhurbaşkanı Gül’e ise 23 bin 141 oy çıkmış..
Yorumlarda deniyor ki.:
“Devamı aynen gelir..”
Yani:
“Bir yarış olsa.. Seçimi Abdullah Gül kazanır”
Peki, Gül aday olamayacağına göre.
Yeni bir Gül nereden, nasıl bulunacaktır?
--//--
Aylar önce başlayan Cumhurbaşkanlığı yarışı neden bir çekişmeye dönüştü?
Durup dururken..
Böyle bir yarışa, üstelik aynı parti içinde ülkeyi kaosa sokacak derecede gerek var mıydı?
Şimdiden başlayan büyük çekişme,nerede ve nasıl sonuçlanacak?.
Hesabını ülke adına iyi, yapmak gerekiyor..
--//--
DİSK ve TÜRK-İŞ kavgası sürüyor..
Bu gün günlerden Cuma..
Nisan ayının 25’i..
Haftaya Perşembe günü 1 Mayıs ”İşçi Emekçi ve dayanışma” günü için meydanlara çıkacağız..
Yani ”İşçinin- emekçinin” Bayram hazırlığı sürmekte…
Gelin görün ki,
Bayram kardeşliği bir çekişmeye dönüşmüş durumda..
Bir yanda DİSK ve bağlı kurumlar..
Diğer yanda” Türk-İş ve bağlı kurumlar..
Açıklamalar yapıldı:
“DİSK ve yandaşları Odunpazar’ına”
“Türk –İş ve yandaşları Sıhhiye meydanına..”
Duygular aynı..
Düşünceler aynı..
Ama” tek alanda bir araya gelemiyorlar..”
Peki, bu kavga niçin?
Emeğin kavgası mı veriliyor?
Sermaye ile mücadele mi ediyorlar?
DİSK’te Bayram Kavak ve TÜRK-İŞ’te Nejat Kılıç, neyi paylaşamıyorlar?
“1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı” diye neden gür sesle haykıramıyorlar?
Unutmayalım..
En karanlık günlerde..
Aşılmaz denilen en zor barikatlarda, DİSK ve TÜRK-İş engelleri aşmıştır..
İşçi hareketini bu günlere “Birlik ve beraberlik” ruhu taşımıştır..
Günlerin getirdiği
Konya ve Es-Es
Yanılmıyorsam 1995 yılında Konya’da oynanan şampiyonluk maçında Aydınspor- Eskişehirspor oynuyordu.. Rahmetli Aydın Arat Eskişehirlileri bu maça davet etmişti. Maçın oynandığı gün Eskişehir’de özel otolar ve otobüslerle yüzlerce insan Konya’ya gitmişti. Biz de İstikbal’in sahibi sayın Oğuz Türkmen’in özel arabasıyla gitmiştik Konya’ya.. Eskişehir’den giden özel araçlar Emirdağ’dan sonra tabir yerindeyse kuyruk oluşturmuştu.. Bolvadin ve Akşehir’den sonra yollar Es-Es sloganlarıyla çınlıyordu.. Konya’ya erken varmıştık.. Ünlü ”etli ekmeğinden” yiyip gezdiğimiz Konya’da gerçekten hoşça vakit geçirmiştik.. Hiç unutmuyorum .. Telefonla ilk kez geçtiğim maçı anlatırken ”Konya çok güzel.. Oğuz ağabey yanımda çay içiyor. Konya maçı Eskişehir için zaferdir” demiştim.. Uzun Metin’in attığı kafa golü ile Eskişehir’in kazandığı maç kadar, Konya gezisi de tatlı bir anı olarak belleklerde kalmıştı.. Şimdi, gene bir tarih yazılıyor Konya’da.. Es-Es Türkiye Kupası için GS ile Konya’da karşılaşacak.. Her iki takım içinde önemli olan bu karşılaşma için işadamları seferber olmalı.. Otobüsler ve Özel otoların yanı sıra, Özel Hızlı Trenle Ankara üzerinden gidilmeli Konya’ya.. Ve bir okurumun söylediği gibi “Bu kupa Eskişehir’e gelmeli…”
Kendi kalesine gol
Ünlü futbolcu Hakan Şükür AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arzusu İstanbul’dan miletvekili seçilmişti. Zaman AKP toplantılarında Erdoğan’a yakın duran ünlü futbolcu Hakan Şükür’ün adı daha sonraki günlerde Sancaktepe Belediyesi’nin yaptırdığı yeni stadyuma verilmişti. Stadyuma adının verilmesine gerekçe olarakta ”Kişiliği, Karakteri ve ahlâkı” gösterilmişti. Yeni Stadyum” Hakan Şükür” adıyla devam ederken birden politik ortam değişivermişti.., Politik yorumcuların deyimiyle ”Ünlü futbolcu Hakan Şükür kendi kalesine oy atmıştı. ”Hakan Şükür’ün Fethulllah Gülen yanını tutması başta Genel Başkan Erdoğan olmak üzere AKP’lileri kızdırmış ve stadyuma verilen isim kaldırılmıştı.. Politik yorumcular ”Politika ile verilen ödüller, gene politika ile silinir” dedikleri için bu mini yorumu alıyoruz köşemize..