Kâim-Makâm (Kaymakam)

Soner Yüksel yazdı

3 Şubat 2016 07:40
A
a
Sütiş Eskişehir
Dilimize Arapçadan girmiş.  Osmanlı döneminde Padişahlık makamını temsil eden devlet görevlilere verilen isim sonraları değişmiş. 1950’li yıllara kadar ilçelerde en büyük devlet görevlisi için ‘İlçebay’ adı kullanılmış. 1950’li yıllardan sonra da ‘Kaim Makam’, ‘Kaymakam’ olarak adlandırılmaya devam etmiş.

Zaman zaman “Kim Takar Yalova Kaymakamını” gibi itibarsızlaştırıcı deyimlere konu olsa da iletişimin bugünkü kadar gelişmediği yıllarda ve bilhassa gözden, kentten uzak ilçelerde insana dokunan ‘devlet baba’ olarak nam salan ve iyilikleri, babacan tavırlarıyla adından söz ettiren kaymakamlar da olmuş.

Yani Kaymakamlık görevinde bulunanlara karşı genelde güven, itimat, devlet baba şefkati gibi anlamlar yüklüyorken son günlerde üst üste karşımıza çıkan gelişmelere bakıyorum da, sanki bu anlamların zedelenmesi an meselesi gibi geliyor insana…

“Osmanlı İmparatorluğu devrinde olsak ve görevleri o dönemde olduğu gibi Padişahlık makamını temsil olsa neyse diyeceğim ama bilakis görevleri hangi siyasi iktidar olursa olsun devletin devamlılığını sağlamak ve siyaseti dışarıda tutmak zorunda olan bu makamların temsilcileri, bunu hayata geçirmekte zorlanıyor gibi geliyor bana.”

Ya ciddi bir baskı altındalar ve yukarıdan bazı şeylerin değiştirilmesi adına çaba harcayanlar var. Ya olmayacak tesadüfler üst üste geliyor ve biz boş yere kaygılanıyoruz. Ya da birileri siyaset yapıyor ve fark etmeden bunun içinde oluyorlar.

“Niye kovana çomak sokuluyor, anlatın anlayalım”

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Tepebaşı Belediyesi ihaleye girdiği gün Musaözü Göleti için açtığı ihaleyi iptal ediyor. Orman Bölge Müdürlüğü’nün Odunpazarı Belediyesi’ne 10 yıllığına verdiği ve yatırım yaptırdığı Regülatör’ü geri istediği haberleri geliyor. Üniversitelerin, Gençlik Spor Müdürlüğü’nün Belediyelerle irtibatı kestiğini duyuyoruz. Daha “Bunlar neyin nesi? Hani uzlaşı, hani eşitlik, hani hizmete engel olunmuyordu” diyerek bunları anlamlandırmadan üst üste yaşanan ve düşündüren gelişmeler çıkıyor karşımıza. Odunpazarı Kaymakamlığı, Kurşunlu Külliyesi’ni Belediye’den almak için Vakıflar Bölge Müdürlüğü adına ciddi bir çaba harcıyor. Sıcağı sıcağına Tepebaşı Bölgesi’nde de başka bir gelişme yaşanıyor. Her sene Belediye’nin durumu olmayan öğrencileri rencide etmeden okullarından alıp mont ve bot takdim etmek için Beldeevi’ne götürmesine bu sene Tepebaşı Kaymakamlığı izin vermiyor. Siz verin, biz dağıtırız deniliyor.  İnsan düşünmeden edemiyor, “Şayet bu işin sakıncası var ise bu seneye kadar niye izin verildi? Sakınca yoksa niye bu sene buna izin verilmiyor?” sorularına cevap arıyorum. Anlatılırsa ilgiyle dinleyip anlamaya çalışacağım.

 “Roller değişiyor gibi”

Eskişehir’de seçimin ardından oluşan siyasi tolerans havası, uzlaşı söylemleri için görünen o ki; roller değişiyor ve ortaya garip bir tablo çıkıyor.

Normalde siyaseti reddedip, uzlaşı içinde olması gereken ve hizmet devamlılığı için çaba harcayacak kurumlar siyaseten hareket ediyor gibi görünürken,

Siyaset yapacak isimlerin uzlaşı mesajları vermesi, “Hizmetin partisi olmaz” demesi, “Birlikte şehir için çalışmalıyız” mesajlarına bakınca…  Kafaların karışması doğal değil mi?

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi