Bildiğiniz üzere Mihalıççık belediye seçimi, enteresan geçti.
Bilmeyenler de, şimdi öğrenmiş olacak…
*
Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, DSP’den aday olmadan önce, CHP’nin Mihalıççık İlçe Yöneticisiydi.
Sonrasında, yine CHP’den, Mihalıççık Belediye Başkan Adayı olarak açıklandı.
Ancak ittifak mazeretiyle, adaylığı iptal edildi.
Bununla beraber CHP-İYİ Parti ortak ittifak adayı, Serdar Ulucan olarak belirlendi.
*
Bu süreç yaşanırken CHP Mihalıççık İlçe Başkanı İsmet Taner direndi, Haydar Çorum’un CHP’den aday olması için her yolu denedi.
Ancak bu noktada CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile bir belediye bürokratı ortalığı karıştırdı; Haydar Çorum’un aday olmaması için var güçleriyle çalıştılar.
Ve bu sırada İsmet Taner’e, CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar’dan bir telefon geldi.
Adar, telefonun diğer ucundaki Taner’e şöyle dedi: “Ya ilçe başkanlığından istifa et, ya da seni görevden alırız.”
İsmet Taner, Haydar Çorum için yine direndi, istifa etmedi; durum böyle olunca görevden alındı!
*
İşte bu sırada Haydar Çorum, radikal bir karar alarak, Demokratik Sol Parti’den (DSP) Mihalıççık Belediye Başkan Adayı oldu!
*
Ve seçimin sonucunda, CHP’nin aday yapmamak için her yolu denediği Haydar Çorum, ezici bir üstünlükle DSP’den belediye başkanı seçildi!
*
Eh, haliyle Jale Nur Süllü bir anda ortadan kayboldu.
Söz konusu belediye bürokratına ilişkin yaşanan gelişmeyi biliyoruz.
Abdülkadir Adar’ın vaziyeti ise ortada.
*
İşte, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum’la, seçim sürecini konuştuk.
Çorum, çok detaya girmese de, süreç içerisinde ve sonrasında yaşadıklarını ES TV ekranlarında anlattı.
*
Başkan Çorum, Jale Nur Süllü’yü işaret ederek dedi ki:
İLÇEYİ TANIMIYOR
“Bir şeye karar verirken orayı iyi tanımak zorundayız. Bir hazırlık yaptığınızda, bir çalışma yaptığınızda, oradaki fiili durumu gördüğünüzde ve buna rağmen ‘biz sizi yok sayıyoruz, şöyle yapacaksınız’ dediğinizde, insanlar buna uymazlar. Bu durum, ilçeyi tanımayan ama buna rağmen ilçenin kaderini belirlemeye çalışan kişilerden kaynaklanıyor.”
*
Yine Çorum, daha açık konuşarak ve birazda Abdülkadir Adar’ın seçimde işlevinin olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
ETKEN JALE NUR SÜLLÜ
“Bir ilçeyi siyaseten en çok kim bilir, o ilçeli olan milletvekili bilir. Yani olması gereken budur en azından. Muhtemelen süreç şöyle gelişti: Jale Hanım Mihalıççıklı olduğu için, oradaki gelişmelerde etken olduğunu düşünüyorum. Herkesin de öyle düşünmesi, mantıklı geliyor. Abdülkaldir Adar Beyefendi il başkanı, ama bir ilçeli olan milletvekili kadar söz sahibi olabileceğini düşünmüyorum.”
*
Bu noktada Çorum, “seçimden sonra Abdülkadir Adar’ın sizi partiye davet etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki soruya, şöyle yanıt verdi:
ADAR KENDİNİ SIYIRDI
“Abdülkadir Bey muhtemelen orada şunu söylemek istedi: Bu benim fikrim değildi, yani bu adaylık tercihi benim değildi. O nedenle böyle bir şey söyleme ihtiyacı duymuş olabilir diye düşünüyorum.”
*
“Peki, Jale Nur Süllü seçimden sonra sizi tebrik etti mi” sorusuna ise Çorum’un verdiği cevap, CHP’nin Mihalıççık’ta seçim kaybetmesinin baş mimarının Süllü olduğunu tescilledi!
İşte, Çorum’un o cevabı:
SÜLLÜ, FELAKETTE YOKTU
“Nezaketen etmeliydi. Seçimden sonra aramadı. Karşılaştığımızda, haliyle hayırlı olsun dedi ama tabii seçimden sonra aramadı. Emine Nur Günay’la görüştük mesela, kendileri ilçeye de geldiler. Utku Bey’de geldi, diğer milletvekillerimiz de geldi. Ancak Jale Hanım ilçeye de henüz gelmedi. Benim de gelmesi yönünde bir beklentim yok, ama bir sel felaketi geçirdik, birkaç olumsuz şey yaşadık ama ona rağmen gelmedi. Yani aslında herkes biliyor mevcut durumu.
MHP’Lİ SAZAK’I ÖRNEK ALSIN
Şu noktada kırıldığımı söyleyebilirim. Jale Hanım, benim belediye başkanlığımı seçimden sonra ES TV’de değerlendirdiği zaman, ‘nötr’ olduğunu söyledi. Şimdi bu, bir siyasetçinin bence söylememesi gereken bir şey. Mesela benim en güçlü rakibim, MHP’den aday olan arkadaşımızdı. Ve seçimden sonra Yunus Emre'de MHP Milletvekilimiz Metin Nurullah Sazak Bey’le karşılaştığımızda şöyle bir cümle kurdu: Biz seçimi kaybettik ama Mihalıççık Haydar Çorum’u kazanmıştır. Yani bu söylem, o kadar nezaket içeren ve gönül alıcı bir söylem ki, yani siyasi süreçte yaşanan tüm olumsuzlukları siler süpürür, ortadan kaldırır; olması gereken de budur. Yani şunu söylemek istiyorum. Rakip olan partinin milletvekili bile bu kadar nezaket gösterirken ve güzel bir üslup kullanırken, bizim beraber siyaset yaptığımız ve milletvekili olması için çaba harcadığımız bir insanın nötrüm demesi, tabi beni biraz üzdü açıkçası.”
*
Tabii Haydar Çorum, tüm bu olanları anlatırken, bir şeyin altını kalın bir biçimde çizdi: Kişisel davranışlar, kurumlara mal edilmemeli!
Yani, Jale Nur Süllü’nün Mihalıççık hamleleri CHP ile ilişkilendirilmemeli, demek istiyor Başkan Çorum.
Şöyle ki:
HATA PARTİDE DEĞİL, SÜLLÜ’DE
“Tabii bu yapılanları bir partiye mal etmek de doğru değildir. Yani bugün ben de bir hata yapabilirim, ama benim bu hatamı DSP’nin hatası gibi yansıtamazsınız. O nedenle kişisel hataları herkes yapabilir, kişisel hataların benim için bir önemi yok. Kurumlara mal edilmesin yeter ki.”
*
Yazımı sonlandırırken, Çorum’un, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e ilişkin görüşlerine de kısaca ver vermek istiyorum.
Çorum, Yılmaz Büyükerşen’le her zaman ve her anlamda dirsek temasında bulunduklarını, özellikle kırsal çalışmalarda işbirliği yaptıklarını ve yapacaklarını vurguladı. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eskişehir’i Yılmaz Büyükerşen’e emanet etmesinin nedeni olarak, şunu söyledi: Büyükerşen şehri çok iyi tanıyor ve belediyecilik anlamında şehrimizi kalkındırıyor.
ÇİMSA’ya uyarı!
MIH sütunlarında gördüğünüz üzere, ÇİMSA Eskişehir tesislerinde, bağımsızlığımızın sembolü olan Türk Bayrağımız göndere çekilmiş durumda. Bir işletmede Türk Bayrağımızın göndere çekilmiş bir biçimde konumlandırılması, elbette gurur verici bir şey. Bu anlamda ÇİMSA’yı kutluyorum. Ancak görüldüğü üzere, Bayrağımız bir hayli yıpranmış, yırtılmış ve savruluyor! Ancak savrulması değil, dalgalanması lazım! İşte bu durum, ÇİMSA’nın samimiyetine gölge düşürüyor! O nedenle ÇİMSA yetkilileri, yıpranmış Bayrağımızı ivedilikle kaldırmalı ve katlayarak güzel bir yere koymalı. Sonrasında ise yeni bir Türk Bayrağını göndere çekmeli.
Madenler hakkında atıp tutmuşlar yanlız devlet hakları her grup maden için farklılık gösterir yüzde iki demek yanlış sadece devlet hakkıda ödenmez. ayrıca madene karşı çıkanlara bakıyorumda tüketime gelince tüketiyorlar sizin bu tükettiğiniz herşey maden ürünü en basiti bu siteye girerken kullandığınız cihazın elektriği dahi maden ürünü çekin fişini kullanmayın elektrik, hiç birşey almayın tüketimi azaltın madenler azalsın ama eğer yapmazsanız bu arzı karşılamak zorundadır bu düzen. SAYGILAR...
Jale hanım milletvekiliğini iyi yaptı da birde mihalıççık dizayn etmeye çalıştı.beceremedi.neyi doğru yaptı ki.birde oy verdik bu kadına.biz partiye oy verdik bu çıktı.sakın kongrede de bir tarafa çalışma hatta hiç karışma mahvedersin taraf olduğun yeri.
Bir bölgede yıllardır ham CEVHER satılacak ama bölge yine yoksul ve geri kalaca Bu kapitalizmin temel yasasidor Madeni çıkaran değil işleyen kazanıyor Bölgesinde yüz yıllardan fazla süren MADEN talaninin , Hiçbir KAMU yararı olmadığı halde herşey ortada açıkken ADAHİSAR, DUMLUCA , KİZİLCAOREN , SULEYMANİYE , YALİNLİ bölgesindeki DEMİR NİKEL KIRMA ELEME tesisini ve KROM MANYEZİT kapasite artışı ile ilgil PROJEYİ ve ÇED raporunu savunmasıni uygun bulmuyorim ''HALKCİ ve SOL'' değer ve felsefeyle uyuşmuyor bu söylemi Sayın başkanın YERİN ALTİNDAKİNDEN DAHA DEGERLİDİR YETON USTUNDEKİ YASAYAN İNSAN 500 Yıldır CEVHER satan MİHALLİCCİK neden geri köhne ekonomisi bitik biraz üstünde kafa yormak gerek BUGUN GECERLİ MADEN KANUNU YETALTİ KAYNAKLARİ İNİN USLATASİ SERMAYEYE VE İSBİRLİKCİLERİNE PEŞKEŞ KANİNUDUR DEGİSTİRİELİDİR
CHP içindeki dengeler şu şunu istemiş istememiş bu türden kulis ve hareketler her kitle partisinde olmakta Sayın Haydar Çorum'un Maden Muhendisligi adına soyledikler MİHALİCCİK,BEYLİKOVA,SİVRİHİSARuchenini kesiştiği yerdeki ADAHİSAR,DUMLUCA ,KİZİLCAOREN ,SULEYMANİYE, YALİNLİ koyleronin yaşam alanlarını metalari ormanları içine alan 31 000 hektarlık alanı kapsayan DEMİR NİKEL KİRMA ELEME tesisi ve KROM ,MANYEZİT kapasite artışıyla ilgili ÇED raporunu. olumlayan Doğa katliamını onaylayan %2 devlet payı ile Tüm HALKİN OLAN YETALTİ ZENGİNLİK VE KAYNAKLARİN böyle hoyratça kualsiz yağma ve talan edilmesini onaylayan tavrına söylemlerine katilmiyoru Bu tavır bir ''SOLCUNUN '' bir ''HALKCİ'' nin söylemi tavrı değil Sayın başkanın ilcesi MADEN rezervleri bakımından oldukça zengin bir bölge 500 yılda eski Osmanlı döneminde işletilen ocaklar var Ancak MİHALİCCİKTAN çıkarılan CEVHERİ hepta toptak gibi yurtdışına satılmış İşlenmemiş Yeraltı kaynaklarını ham satmak MİHALLİCCİK a yaramış Baş