İYİ Parti seçimler öncesindeki sonbahar - kış dönemini 3'üncü Olağan Kurultayını yaparak değerlendirme kararı aldı. Alınan kararın hem Eskişehir hem de Türkiye üzerinde etkileri olacak. Biz Eskişehir'de İYİ Parti teşkilatları bu karardan nasıl etkilenir kısaca ele alalım.
Elbette kamuoyu genel olarak "İl Başkanı kim olacak?" sorusu üzerinde duruyor. İYİ Parti İl Başkanı'nın kim olacağı elbette önemli bir konu. Ancak kolay bir cevabı yok.
Öncelikle İl yönetimlerini gazeteciler, işadamları veya sivil toplum kuruluşları değil, 600 il delegesi belirler. Sorun delegeleri kimin belirleyeceğidir. "İYİ Parti'de filanca kişi ipi göğüsler" diyenler ya temennilerini dile getiriyor yada siyaseti pek bilmiyor.
Şimdi bu delegelerin yaklaşık 70'i dış ilçelerden gelir. Geriye kalan delegeler ise Tepebaşı ve Odunpazarı İlçelerinden çıkacaktır. Odunpazarı İlçesinin, Tepebaşından - muhtemelen 30 - 35 delege fazlası olacaktır. Şimdi bu rakamları bir köşeye not edelim. Bunlar önemli rakamlar...
Elbette hiçbir delege, ilçe yöneticisinin kölesi veya marabası değil. Özgür iradesiyle gider oyunu kullanır. Dolayısıyla ilçe başkanlarının delege seçilmesi için uğraştığı kişilerden taraf değiştirenler olabilir. Mesela sabah "Ali ağbinin yanındayım" diyenlerin, akşam Veli ağbi ile fotoğraf çektirmesi Türk siyasetinde çok görülen şeylerdir. Bu ve benzeri taraf değiştirmeler sürecin daha da heyecanlı geçmesini sağlayacaktır. Yine "Beni de yönetici yap, oyum senindir" diyen kaprisli delegelerin de ortaya çıkması olasıdır. Yani özetlemek gerekirse ilçe yöneticileri "Delege Ağası" filan değildirler.
Ancak yüzde 100 olmasa da ilçe yöneticilerinin istediği delege yapısı olacaktır. Burada da Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe yönetimlerinin gücü ortaya çıkmaya başlar. Özetlemek gerekirse Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin desteğini almadan seçim kazanmak pek kolay değil.
Tabii ilçe yönetimlerinin de Kurultaya gidiyor olduğunu unutmayalım. Muhtemelen yukarıda anlattığımdan çok daha heyecanlı ve çok daha entrikalı ilçe seçimleri olacaktır. İl yöneticisi olmak isteyenler de kendilerini destekleyecek ilçe yöneticilerinin ortaya çıkmasını isteyecektir. İlçe yöneticilerini ise yine delegeler belirleyecektir. Yani önce delege seçimi heyecanı yaşanacak, istediği delege yapısını oluşturan ilçe yöneticileri il yönetiminin belirlenmesinde etkili olacak.
Tabii bu arada yüzlerce pazarlıklar yapılacak ve pek çok sözler havalarda uçuşacak.
Bütün bu anlattıklarım parti içi demokrasinin olduğu bütün partilerde yaşanan şeyler.
Ancak İYİ Parti'de işler daha da karışacak. Çünkü önümüzde bir genel seçim var ve İYİ Partililer Eskişehir'den iki milletvekili çıkaracaklarına kesin gözüyle bakıyorlar. Şimdi tek bir vekil için bile onlarca adayın kendi aralarında kıran kırana yarıştığı düşünülürse, İYİ Parti'de bu kıran kırana yarış, ikiye katlanacaktır.
Bu milletvekili aday adayları da sürecin daha da karmaşık olmasına yol açacaktır. Nasıl ki delege ve ilçe ve il yönetimleri birbirini belirlemeye çalışıyor, milletvekili adayları da hem delegeleri hem yönetimleri belirlemeye çalışacaktır. Ki seçilen yönetimler TBMM'ye giden yollarını açsın...
Özetlemek gerekirse delegelerin, ilçe yöneticilerinin ve il yöneticilerinin birbirini etkilemeye çalıştığı bir çorba olacak. Bu çorbayı da eline kepçe alan milletvekili aday adayları bir güzel karıştıracak.
Şimdi bütün bu anlattıklarımı kimileri "Amanıııınnn!.. Şu siyaset de nasıl karmaşık ve kötü bir şeymiş" diye yorumlayabilir. Ben bu süreci eğlenceli bir şölen olarak görüyorum. Kurultaylar partilerin toyudur, düğünüdür.
Allah kurultay yapmalarına izin verilmeyen partilere de versin...
Eğer ki İYİ Parti içerisinde rekabet çirkinleşmezse, bu süreç güçlenmelerine neden olacaktır.
Ancak burada İYİ Partilileri bekleyen bir tehlike olduğunu da belirteyim. Önümüzdeki Hazıran veya Mayıs ayında Türkiye büyük bir seçime gidecek. İYİ Partililer bu arada kendi iç işlerine saplanır da halkın arasına karışmaktan geri durursa, bunun bedelini seçimlerde öderler. İl ve İlçe teşkilatları sanki kurultay hiç yokmuş gibi sahada çalışmalarına devam etmek zorundalar. Siyaset vatan bekçiliğidir. Siz parti içinde iktidar olur ama Türkiye'de iktidar olamazsanız, yaptığınız çalışmaların ve fedakarlıkların hiçbir anlamı kalmayacaktır.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...