İyi Kötü Çirkin

1999 depreminin üzerinden 24 yıl geçtikten sonda daha ağır bir depremle karşılaştık. Doğal olarak iki depremi ve deprem sonrasında yaşananları kıyaslıyoruz

13 Şubat 2023 08:41
A
a
Sütiş Eskişehir
1999 depreminin üzerinden 24 yıl geçtikten sonda daha ağır bir depremle karşılaştık. Doğal olarak iki depremi ve deprem sonrasında yaşananları kıyaslıyoruz. Ben farklılıkları 99’a göre daha iyi olanlar, daha kötü olanlar ve aynı ta aynı hamam olanlar yani çirkin olanlar olarak üçe ayırıyorum.
Önce aynı tas aynı hamam olanlardan başlayalım.
Binalarımızın dayanıklılığı açısından 1999 yılıyla aynı seviyedeyiz. 1999 depreminde yan yana bulunan iki binanın birinin yerle bir olduğunu, hemen yanı başındaki binanın pencerelerinin bile kırılmadığını görmüştük. Şimdi yine aynı fotoğraflar önümüze geliyor. Bunun sebebi net; binalar yapılırken malzemeden çalınıyor… Sahtekâr ile tamahkar çok çabuk buluşurmuş. Bütün aç gözlü müteahhitler, sahtekâr politikacıları da arkasına alarak malzemeden çalıyor. Sonuç olarak on binlerce vatandaşımızı toprağa gömüyoruz. Bana kalırsa hem yapıları denetlemekle görevli olan hükûmet hem de yerel yönetimler bu konuda suçlular.
Gelelim daha kötü olana…
Yardımların ulaştırılmasında çok ciddi koordinasyon sorunları çıkartıldı. 1999 depreminde bazı aksaklıklar olmasına karşın yardımlar eş güdümlü olarak yapılıyordu. Daha depremin ilk günü her mahalleye girilmiş, sıcak yemek kazanları öğlen vaktinde kaynamaya başlamıştı. Maraş depreminin üzerinden 1 hafta geçti ve 1999 depreminin ilk 12 saatinde olduğumuz kadar toparlanamadık. Buradaki beceriksizlik mevcut idarecilerimizdedir.
Gelelim daha iyi olanlarına…
1999 depreminde bütün iletişim sistemi çökmüştü. Cep telefonları bugünkü kadar yaygın değildi. Akıllı telefon diye bir şey de icat edilmemişti. Mevcut telefon hatları da bloke olmuştu. Telefonlar genellikle kablolu ev telefonları şeklindeydi ve sistem tamamen durma noktasına gelmişti. Bugün iletişim kanallarının ufak bazı aksaklıkları saymazsak çok iyi çalıştığını görüyoruz. Bu konuda ileri gitmişiz.
Bir diğer iyi olduğumuz nokta da arama kurtarma ekiplerinin nitelik ve nicelik olarak daha iyi olması.
1999’da adam gibi arama kurtarma yapan bir tek AKUT adlı kurum vardı. Dünya çapındaki Türk dağcılarının oluşturduğu AKUT da toplasan bir avuç gönüllü bulunuyordu. Gelen yabancı arama kurtarma timlerinin köpeklerine, teknik alet edevatlarına ve bilgi birikimlerine hayranlıkla bakıyorduk. Bugün bütün belediyelerimizin en az bir arama kurtarma timi bulunuyor. Hepsinin de teknik olanakları çok iyi. Devletin büyük kurumlarının tamamının kendi kurtarma ekipleri bulunuyor. Gönüllüler de gayet iyi organize olmuşlar.
Şunu unutmayalım; çok büyük bir felaketle karşılaştık. Burada AK Parti iktidarı değil de İYİ Parti veya CHP iktidarı - veya adını siz koyun – hangi iktidar olursa olsun çok zorlanacaktı. O yüzden hükûmeti eleştirirken biraz ihtiyatlı davranmak lazım. Ancak hiç eleştirmemek, her şey sanki mükemmelmiş gibi göstermek, “Dünya bizi kıskanıyor” demek… İşte asıl hainlik budur.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi