Her zaman söylüyorum: Eskişehirspor’da teknik adam Fuat Çapa gibi iki kişi daha olsaydı, inanın bugün, takımımızla ilgili çok daha farklı şeyler konuşacaktık. Bakın Çapa en son İstanbul Eskişehirli Yönetici ve İş Adamları Derneği tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda transfer yasağına ilişkin açıklama yapan Çapa, oldukça umutlu konuştu. Dedi ki Çapa: “Eskişehirspor’da bu yola baş koydum. Bir süredir oyuncularla yaptığım
görüşmelerde imza almak için çalışıyorum. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum. Başkanımızın da dediği gibi yüzde 85 imza tamamdı. Şu anda bu oran, yüzde 90’lara çıktı.” Çapa’nın açıklaması böyle… Bu da demek oluyor ki, imza atmayan birkaç oyuncu kalmış. İnanıyorum ki Fuat Hoca, o oyuncuları da ikna edecek ve imza attırarak transfer yasağının kaldırılması yönünde önemli bir engeli kaldıracak.
Art niyetli olamazsınız değil mi?
Eskişehir’in Mihalıççık ilçesindeki FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yönetimi TMSF’ye devredilen Naksan Grubu şirketlerinden Adularya Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik AŞ bünyesinde bulunan Yunus Emre Termik Santrali’nin ticari ve iktisadi bütünlük kapsamında 1 milyar 400 milyon lira muhammen bedelle 30 Ocak’ta satış ihalesi yapılacak. Bu gelişmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü hep ne diyorduk? Alpu Ovası’na kurulması planlanan bir kömürlü termik santral meselesi var. Bu santral kurulmasın, Adularya faaliyete geçirilsin. Değerlendirilmek istenen kömür kaynakları, kara yolu ya da raylı sistemle Adularya’ya taşınarak değerlendirilsin. Tabi, Adularya yakın gelecekte faaliyete geçecek olmasına rağmen, Alpu’ya termik santral kurma ısrarı devam ederse, burada tam bir art niyet aranır.
Bir zahmet çözüverin!
Eskişehir-Alpu karayolu ile Seyitgazi-Afyon yolu, yıllardır can üzerine can alıyor. Ancak her nedense hükümet, bu yolları güvenli hale getirmemek için direniyor. Onca insan öldü, onca ocak söndü ancak gel gelelim yollarıyla övünen AK Parti hükümeti, bu yolları günümüz koşullarına uygun hale getirmiyor. İsyan ediyoruz artık. Bakın… Siyasi partiler bile birleşti bu konuda. En son CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü,
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu ve MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak; Alpu’ya, ölüm yoluna giderek eylem yaptı. Hükümete seslenerek, ‘bitirin bu işi’ dedi. Bu noktada özellikle AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay’a büyük iş düşüyor. Bir kere olsun Eskişehir için üçü bir araya gelsin ve Ankara’ya giderek ölüm yolları sorunu çözsün. Bir zahmet…
Kurt sıkıştırdı, TOKİ pes etti!
Odunpazarı Belediyesi ile TOKİ arasında yaklaşık beş yıldır süregelen bir çekişme var. Bu noktada suçun büyüğünün TOKİ’de olduğunu söylemek zorundayım. Karapınar birinci etap projesini tamamlamayan bir TOK, TOKİ’nin işlerini vatandaş mağdur olmasın diye yapan bir Odunpazarı var. Dahası, aynı TOKİ, Karapınar ikinci etap projesini bir türlü yapmadı. Yapmadığı gibi, Odunpazarı Belediyesi’ne yapması için yetki de vermedi. Vatandaşlar perişan oldu, evlerine çivi çakamadı. Sonunda Belediye Başkanı Kazım Kurt, TOKİ’nin bir açığını yakaladı ve ‘sıkıysa yetkiyi belediyeye vermeyin’ dedi. Nihayetinde TOKİ, Karapınar ikinci etap projesinde yetkiyi belediyeye verdi. Artık belediye, yaptığı projeyi uygulayabilecek; Karapınar, Huzur, Erenköy, Alanönü’nda ayrık nizam 5 ve 6 kat yapılaşma mümkün olacak. Yani, söz konusu mahalleler bayram edecek.
İnsan hayatı dikkate alınmıyor
Yüksek Hızlı Trenler (YHT) hizmete girdiği tarihten 2018 yılının sonuna kadar 44 milyon 800 bin kişi taşındı. Bu yolculardan 16 milyon 600 bini ise Ankara - Eskişehir hattında seyahat etti. Buradan da görülüyor ki YHT’ye olan ilgi oldukça fazla. Ancak bu ilgiye rağmen, demir yolu ulaşımında, yeterli derecede güvenlik önlemi almadığımızı düşünüyorum. Özellikle yakın zamanda meydana gelen tren kazaları, demir yolu ulaşımında gerçekleşen ihmali gözler önüne seriyor. Bu noktada eksiklerimizi bir çırpıda sayabiliriz: Teknolojik yetersizlik, kullanılan ürünlerin kalitesizliği, liyakatsiz personel… Bir daha altını çizmek istiyorum: YHT, iyi bir proje ve destekliyorum. Ancak ulaşım projelerinde en önemli unsur, insan hayatıdır ve demir yolu ulaşımında bu unsur pek de dikkate alınmıyor!
Devrim'i şu kadar kişi görmüş filan...
Yıllardır içimizde kalan bir şey var: Devrim Otomobili! Yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli kaynaklarla Türk mühendislerinin 1961’de imal ettiği otomobil, ne yazık ki günümüzde müzelik oldu. Peki, her şeyiyle harika olan otomobilden, ilk denemeden sonra neden vazgeçildi? Benzin bitti de araç durdu diye otomobil üretiminden vazgeçilir mi Allah aşkına? Tabii ki vazgeçilmez. Nedeni basit: Türkiye üretmesin, Türkiye dışa bağımlı kalsın. İşte, Devrim’den vazgeçilmesinin temel nedeni bu. Şimdi övünüyoruz: Devrim Otomobili 105 bin kişi tarafından ziyaret edilmiş filan… Bununla övünülür mü? Kahrolmak lazım. Her neyse… Bu konu ile ilgili Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Başkanı Nadir Küpeli ve ekibi çalışıyor. Eskişehir’de yerli ve milli bir otomobil üretilebilmesi adına temaslarda bulunuyor. Son teması Vali Özdemir Çakacak’la oldu. Çakacak, ‘desteklerim’ dedi. Bu önemli bir gelişme. Umuyorum günün sonunda, sonuç alınır.
TÜLOMSAŞ'ın kutlu direnişi
Hep diyorum, bir kez daha vurgulamak istiyorum: TÜLOMSAŞ direniyor! Niye böyle söylüyorum? Çünkü… Hem yerli ve milli diyoruz, hem de TÜLOMSAŞ’ı uzmanlık alanıyla ilgili her alandan dışlıyoruz. TÜLOMSAŞ’ın iş yapmasını ve proje üretmesini engelliyoruz. Ancak tüm engellemelere ve baskılara rağmen Cumhuriyet öncesi ve sonrasının gözbebeği TÜLOMSAŞ, üretim konusunda mücadele ediyor.
Hatırlayın, önceki aylarda hibrit lokomotif yapmıştı TÜLOMSAŞ. Söz konusu yerli ve milli lokomotif Almanya’da sergilendi ve uluslararası platformda büyük bir beğeniyle karşılandı. Şimdi ise yeni bir üretimle karşımıza çıktı TÜLOMSAŞ: Yerli ve milli araç taşıma vagonu üretti. TÜLOMSAŞ, kurumun müdürü Hayri Avcı ve çalışanları tebrik ediyor; kutlu direnişlerini devam ettirmelerini diliyorum.
Büyükerşen belediyelere yardım eder
Büyükşehir Belediyesi kırsal kalkınma projeleri ile zor günlerden geçen çiftçilere destek olmaya devam ediyor. Bu kapsamda daha önce ilçelerde dut fidanı, domates ve marul fidesi dağıtan, halk süt projesini hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, Bozan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile imzaladığı protokol ile Alpulu vatandaşlara 50 adet manda hibe etmeye hazırlanıyor. Yılmaz Büyükerşen konuya ilişkin yaptığı açıklamasının bir bölümünde şunları söyledi:
“Ülkemiz tarım ve hayvancılıkta hızla geriliyor. Böyle giderse gelecek kuşaklar yiyecek ekmek, içecek süt bulamayacak. Biz, bu gerçekten hareketle tarımsal kalkınma projelerine çok büyük önem vermeye başladık. Çiftçimizi, üreticimizi hem para kazanacakları hem de ülke tarımına-hayvancılığına katkı sağlayacakları alanlarda destekliyoruz.” Büyükerşen’e katılmamak elde değil. Bu ve bunun gibi çalışmalara Türkiye’deki tüm belediyeler hızla başlamalıdır. Büyükerşen bu noktada, istekli olan belediyelere mutlaka yardım edecektir.
BİR TWEET
Gaye Usluer
“Seçim siyasi bir faaliyet değildir.’’ “TBMM Başkanlığından istifa et söylemleri, siyasi tartışmadır.” Konu böylece kapanmıştır. Herkes evine...
DÜNYA İNSANLARI
Fotoğraf: Nick Ut
Amerikan Napalm bombası, Vietnam Savaşı sırasında My Lai köyüne isabet edince; Vietnamlı bir kız çocuğu olan Kim Phuc, çırılçıplak korku içinde koşuyor... Bu fotoğraf, tarihe, My Lai Katliamı adıyla geçiyor.
FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA
ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş: Hocam ne güzel bir ayı değil mi?
Büyükşehir Bld. Bşk. Yılmaz Büyükerşen: Öyle öyle… Keşke bizim ayılar da bu ayı kadar güzel olsa…
AFİŞ
GUGUK KUŞU
ABD yapımı dram türünde olan film, JackNickolson’un adeta oyunculukta destan yazdığı, muhteşem bir senaryoya sahip bir sinema klasiği. Tutuklu olduğu cezaevinden kurtulmak için deli taklidi yapan McMurphy adlı kişinin dramını başarıyla beyaz perdeye aktaran aktör, gerçekten üstün bir performans sergiliyor. Aykırı mahkumun tavırları cezaevi otoritesinin gözüne batmaya başlayınca, bir süre sonra teşhis için akıl hastanesine gönderilir ve kafadan çatlak olduğuna kanaat getirilir. Artık yeni meskeni, tımarhanedir...
KARİKATÜR
Karikatür: Erdil Yaşaroğlu