Soner Yüksel yazdı
URAYSİM deyince bugün için çoğumuzun aklında bir imge, bir fikir, bir tablo canlanmıyor. Ancak 10 sene sonra rüştünü ispat etmiş, takır takır işleyen Ülke ve Eskişehir’in en önemli kurumlarından biri gelecek hepimizin aklına.
Anadolu Üniversitesi tarafından hayata geçirilecek URAYSİM projesi için tüm hazırlıklar ve altyapı süreçleri, planlamalar tamamlandı. Şimdi proje icra aşamasında ve bunun için yakın gelecekte başlayacak ihale süreçleri ile birlikte görünen o ki Alpu Ovası, Çukurova kadar bereketli bir hale gelecek.
Raylı sistemler test merkezi deyince kimileri için alelade, basit, kolayca yapılabilir, küçük bir proje algısı oluşabilir, bilmeyenler için normaldir. Gel gelelim ‘bu test merkezinden koca dünyada 5 tane bile yok’ dersek ve test edilecek tek bir vagon için bile 1 milyon dolar gibi bir gelirden bahsetsek işin büyüklüğü daha net anlaşılıyor.
Üstelik bu test merkezi öyle tahmin ediyoruz ki; Dünya üzerindeki merkezler içinde en güncel yani en iyisi olacak ve Dünya’nın raylı sistem araçlarını biz test edeceğiz. Başka bir deyişle URAYSİM’de testten geçen ve uygun diploması alan raylı sistem araçları, en iyi üniversiteden alınmış diploma kadar önemli bir tercih sebebi olacak.
Projenin ilk ayağı için Anadolu Üniversitesi 400 Milyon TL harcayacak ama 3,4 yıllık tamamlanma sürecinde bu yatırımın çok daha büyüyeceği aşikâr.
Biz Eskişehir için herhangi bir yatırım konuşulduğunda, vaat edildiğinde, müjde verildiğinde bu durum genelde hayal kırıklığı ile sonuçlandığı için heveslenmiyoruz ama bu kez durum başka.
Bu kez herhangi bir siyasi irade değil Anadolu Üniversitesi yapıyor bu işi. Bu yüzden olmama, aksama, birilerinin siyaseten engelleme gibi bir durumu mümkün olmaz. Biliyoruz ki, Anadolu Üniversitesi alnının akıyla Eskişehir’e tarihinin en önemli katma değeri için URAYSİM’i hayata geçirir. Biz de şimdiden heyecanlanır, heveslenir ve gurur duymaya başlarız.
Malumunuz son yıllarda Eskişehir komşularına göre katma değerini artırmakta zorlanan bir yapıda. Yıllar sonra bu kadar büyük bir katma değer sağlanacak olması, dışarıya test ettirdiğimiz lokomotif ve vagonlar için parayı dışa değil içe aktarmak ve dışarıdan döviz girişi sağlamak, en başta Türkiye’ye ama yan sanayi ve dolaylı istihdamı ile Eskişehir’e çok büyük katkı sağlayacak.
Süreç bu noktaya gelinceye kadar hep bir “Acaba” ve “Alpu Ovası’nda dikilmiş bir tabela olarak mı kalacak?” diye düşündüğümüz de olmuştu. Ama böylesi büyük bir işin, böylesi uzun bir altyapı sürecini tamamlayınca endişeler kül oldu. Eski Rektör Davut Aydın da dâhil olmak üzere, Rektör Naci Gündoğan ve emeği geçen herkese Eskişehir adına teşekkür ediyorum.
Ama en büyük teşekkürü, zaman zaman ‘şehirden kopuk’ diye biraz da zalimce eleştirilen Anadolu Üniversitesi’ne etmek lazım. Eskişehir’e şehir olmakta kazandırdıklarının yanı sıra daha da büyümek için sunduğu referans ve yatırım adına…