Sadi Seda yazdı
Bugün 14 Şubat. Yani ‘Sevgililer Günü’. Peki, nereden çıktı bu sevgiler günü. Kimisi ekonominin canlanması için olduğunu söylüyor. Kimileri ise ‘Sevgililer Günü’nün nereden geldiğine bakmak gerektiğini söylüyor ve Hıristiyan geleneği olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle böyle bir günün bizim kültürümüze aykırı olduğunun altını çiziyorlar.
“Sevgiler Günü’nün ahlakı, hayayı, örf ve adetleri, İslam inancını yıpratmaya yönelik çirkin bir zihniyetin günü olarak yorumlayanlarda var.
Küresel kapitalizmin, yılın değişik dönemlerinde tüketim çılgınlığını artırmak için her yıl belli periyotlarda kutsal günler icat ederek küresel kapitalizm oyunu olduğunu söyleyenlerde.
Peki, nereden çıktı bu “Sevgililer Günü”.
Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gündür. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.
Ben iki görüşü de saygı duyuyorum.
Ancak şunu da eklemek istiyorum.
Benim bir sevgilim var ise onu sadece 14 Şubat’ta mı hatırlamam gerekir?
Sadece 14 Şubat’ta mı hediye almalıyım.
Diğer günler ona hediye alamam mı? Sevdiğimi söyleyemem mi? Yemeğe götüremem mi?
Ona ‘seni seviyorum’ demem için her yıl 14 Şubat’ı beklemem gerekir?
İtiraf ediyorum.
Benim 4 sevgilim var!
4 sevgilime de her gün onları sevdiğimi söylüyorum.
Onlara hediyeler alıyorum.
Onlarla yemeğe gidiyorum.
Bu yemekler romantik olmuyor mu?
Sadece 14 Şubat’ta baş başa yenilen yemekler mi romantik oluyor.
4 sevgilimi de bir birinden ayırmadan aynı sevgiyle seviyorum.
Bu sevgililerimin kim olduklarını merak mı ettiniz?
O zaman sırası gelmişken kimler olduklarını itiraf edeyim!
Merak edenler de öğrenmiş olurlar.
Birincisi; 33 yıldır benim kahrımı çeken, bana yoldaşlık yapan, birçok başarımı arkamda kale gibi durmasından dolayı kendisine borçlu olduğum eşim Güler.
İkincisi ve üçüncüsü evliliğimizin meyveleri olan kızlarım Merve ve Melisa.
Dördüncüsü ise bana onun sevgisi yerine bana dünyayı verseler değişemeyeceğim Paşa torunun Ada Çınar.
Sevgili deyince illa iki yabancı karşı cins mi olmak gerekiyor?
Eş, çocuklar, torunlar olamaz mı?
Şimdi birileri diyecek ki damadını sevmiyor musun?
Damadımı da seviyorum tabi ki.
Ama eşim, kızlarım ve torunum aşkları başka.
O sevgi tarif edilemez, Ancak yaşanırsa anlaşılır.
Bu vesile ile tüm sevenlerimin sevgiler günü kutlu olsun.
*-*-****
Yanlış anlaşılmış!
Yunus Emre İlk Okulu Müdürü Mustafa Asım Elbinsoy ile karşılaştık dün. Kendisini 30 yıldır tanıyorum dersem abartı olmaz.
Bu samimiyete dayanarak kendisine son günlerde şehirde çok konuşulan malum soruyu sordum.
“Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı okula ziyarete gelmesine neden engel oldunuz?”.
Hani “bir dokun, bin ah işit” derler ya.
Asım Hoca’da yanlış anlaşılmadan dolayı üzgün olduklarını söyledi.
“Tepebaşı Belediyesi Özel Kalemden telefon ederek Ahmet Beyin okulumuza ziyarete gelmek istediğini söylemişler. Ben okulda değildim. Müdür Yardımcım ile görüşmüşler. Müdür Yardımcımda durumu bana aktardı. Ben de kendisine Tepebaşı Belediyesi’ne telefon ederek Ahmet Başkanın ziyaretinin gerekçesini öğrenmesini istedim. Nedeni ise Ahmet Başkanın ziyareti ile İl Milli Eğitim Müdürümüze bilgi vermekti. Herhalde Tepebaşı Belediyesi Özel Kalem’e biz derdimizi anlatamadık. Yanlış bir anlaşılma söz konusu. Biz okulumuzdan mezun olan Tepebaşı Belediye Başkanımızın okulumuzu ziyaret etmesinden onur duyarız. Her hangi bir kasıt yok. Bu haber gazetelerde yer alınca İl Milli Eğitim Müdürüm Necmi Özen Bey beni aradı. Bende kendisine olayı anlattığımda bana ‘Tepebaşı Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Ataç’a özür borcumuz var’ dedi. Bende İl Milli Eğitim Müdürümüze randevu alayım Ahmet Başkanımıza birlikte ziyarete giderek yanlış anlaşılmadan dolayı ben kendisinden özür dileyeyim dedim. Tepebaşı Belediyesi Özel Kalemden Randevu alıp Ahmet Başkanımıza İl Milli Eğitim Müdürümüz ile birlikte ziyarete gideceğiz. Özrümüzü yüzüne karşı ifade edeceğiz ” dedi.
Bence de doğrusu bu.
Çünkü birileri bu yanlış anlaşılmadan dolayı İl Milli Eğitim Müdürü ile Okul Müdürünü bir kaşık suda boğmak için sıraya girdiler.
Hiç olmazsa “İl Milli Eğitim Müdürü belediye başkanlarının okulları ziyaretine izin vermiyor” gibi asılsız ithamlardan da kurtulmuş olunur.
*-****
İstifa edecek!
Atatürk Stadyumunun aydınlatılmasında kullanılan jeneratör eskimiş olduğundan tam maç oynanırken arıza yapıyordu.
Bu arıza birkaç kez tekrarlanınca Eskişehirspor yönetimi gücü daha yüksek biraz daha az kullanılmış jeneratör kiraladı.
Kiralanan jeneratör özellikle saat: 18.00-22.00 arasında kullanıldığından bu saatlerde birkaç kez çalıştırılarak denenmiş.
Deneme de herhangi bir sorun yaşanmamış.
“Jeneratör’ü yeniledik. Denedik, bir olumsuzluk da yaşanmadı. Bir daha tüm Türkiye’ye jeneratör yüzünden rezil olmayız” diye düşünülürken Bursaspor ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasının uzatma dakikasının hemen başında jeneratör yine arıza yapınca karşılaşma 20 dakika durmuştu.
Eskişehirspor bugün Atatürk Stadyumunda Antalyaspor ile saat 16.00 da karşılaşacak. Bugünkü maçta jeneratörün arıza yapmaması için Stat Müdürü Mustafa Bozkaya, ellerini açıp,”Allah’ım bu maçta sakın jeneratörümüz arıza yapmasın” diye dua etmiş.
Ve yakın çevresine de şunu söylemiş:
“Bütün bakımlarını yeniden yaptık. Üç defa tam kapasite ile 4 saat ten fazla test yaptık. Hiç bir sorun çıkmadı. Eğer gene bir şey olursa bu sefer salı günü istifa edeceğim. Bu stat yoksa ömrümü alacak. Bunun stresi hem beni hem de ekibimi bitirecek. Bu şanssızlıklar artık yakamızı bıraksın.”
Gerçekten de Mustafa Bozkaya için şansızlık.
İnşallah bugünkü maçta da şansızlık yaşanmaz.
Eskişehirspor Antalyaspor’u yenerse biraz da olsa rahat nefes alacak. Jeneratör de arıza yapmaz ise Stat Müdürü Mustafa Bozkaya’da istifa etmekten kurtulur.