Rize’linin biri bara girip, üç bardak rakı söylemiş.
Garson şaşkın..
Söyleneni yerine getirip sormuş:
“Ama siz tek kişisiniz.. Neden üç bardak?”
Rize’li anlatmış:
“Biz üç kardeşiz. Kardeşlerimden biri Almanya’da.. Biri Kanada’da.. Bende burdayım. Aramızda sözleştik. Hangimiz içerse, üçümüz bir aradaymış gibi şerefe diyecek.. Şimdi ben içiyorum. Bilmem anlatabildim mi?”
Aradan günler geçmiş..
Rize’li bara gelmiş..
Üç bardak rakısını” şerefe” diye içip gidiyormuş..
Günlerden bir gün Rize’li gene bara gelmiş.
Ama bu kez, üç bardak yerine iki bardak rakı söyleyince, garsonun dikkatini çekip sormuş:
“Ne oldu arkadaş.. Kardeşlerden birine bir şey mi oldu?”
“Yoo”demiş Rize’li: gülerek:
“Bir şey olmadı.. Sadece ben CHP’li oldum..”
--//--
Fıkrayı bir sohbette dinledim..
CHP’li üç arkadaş hem içiyorlar, hem biraz yüksek sesle konuşuyorlardı.
Yakından tanıdığım biri bardağı kaldırıp güldü:
“Şerefe arkadaşlar..”
Ve ardından kahkaha ile karışık politik tartışma başladı..
Çok ilginç..
CHP’de ki bazılarını rahatsız eden son kurultayı birileri olumlu buluyordu.
Sordum:
“Kızma darılma olmaz mı?”
Halen CHP’nin hatırı sayılanlarından biri şöyle konuştu:
“Madem taban diyoruz. Kamuoyu filan yorumluyoruz.. İşte karar verildi. Bunda kızıp darılacak ne var?”
Muhalefet kanadından olduğunu da vurgulayarak bağladı sözünü:
“Biz kaybettik CHP’den ayrıldık mı? Gene mücadelemize devam edeceğiz”--
---//--
Evet CHP’de havalar serinledi..
Kurultay havası içinde sevinenler var..
Ben en çok Milletvekilimiz Prof.Dr. Süheyl Batum ile kendisine destek verenleri merak ediyorum..
,Davranışlarını nasıl savunacaklar..
Kimleri suçlayacaklar?.
Günlerin getirdiği
--Kalabak’ta sıkıntı var mı?---
Sucular Odası başkanı Gazi Kaya’nın Kalabak ile ilgili açıklaması uzun süredir ortalıkta dolaşan “sıkıntı var” dedikodusuna sanırız en güzel yanıt oldu. Kaya diyor ki ”Sıkıntı yok.. Kalabak’a rakipler var.. Biz işimize bakarız. Önemli olan Kalabak’ı halka ulaştırmak”
Gazi Kaya devam ediyor ”Bir kaç mahallede ufak tefek sıkıntı vardı. Onlarda giderildi. Dağıtım normal olarak devam ediyor.. Toplu konutlara da aynı şekilde ulaşıyoruz.. Kenar mahallelere ise gün aşırı ulaşmaya gayret ediyoruz.. Erenköy.. Fevzi Çakmak ve Şarhöyük bu şekilde ulaştığımız semtler..Abonelerimizden sürekli uyarı alıyorduk. Son çalışmalarımızdan sonra telefonlarımız sustu... Demek ki, sorunlar azaldı”
Halka ulaşan yanlış bilgilerden yakınan Sucular Odası Başkanı Gazi Kaya diyor ki ” vatandaş ihtiyacından fazla su almaya başladı. 4-5 bidon alan oldu. Böyle olunca da sıkıntı başladı.. Şu anda su sıkıntısı var endişesini kaldırdık. Bidonların 3-5 liraya satılmasının önüne geçtik. Fırsatçıları engelledik. Bu konuda vatandaşında bize yardımcı olması lazım.. Kalabak suyu 1.70 Tl’dir.. Bunun dışında satılması yasaktır..Vatandaşların aşırı fiyatlarla su almaması lazım.. Marketlerle görüşmemiz sürüyor… Vatandaşlar dikkatli olsun. Dışarıdan gelen suların yerine Kalabak kullansın…”
Evet sucular odası Başkanı Gazi Kaya’nın sözleri böyle.. Bu konuda kendisine yardımcı olmak gerekiyor değil mi?..
--Erdal Caferoğlu gerçeği söyler---
Dün birkaç okurumdan köşeme telefon geldi. Konu Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Erdal Caferoğlu hakkında yapıldığını sandığım bir tartışmaydı sanıyorum.. Atilla Çetinkaya.. Turan Duru, Haydar Gölpek ve İrfan Özdemir arasında geçen bir tartışmaydı galiba.. Neyin nesidir tam anlayamadığım için alıyorum köşeme.. Çünkü Erdal Caferoğlu’nu söylediği her sözün ardında olan bir kişi olarak tanıdım. Tanımaya devam edeceğim.. Fazla uzatmaya gerek yok.. Bu konunun aslı neyse anlatılırsa köşemde yazacağımı arayan dostlara duyuruyorum. Caferoğlu’nu hep çalışkan ve söylediği sözlerin ardında bir kişi olarak tanıdım, aynı kanımda da ısrarlıyım..
---.Bir okurum sordu--
--Dün köşemde yazdığım”CHP kurultayı” yorumu bir hayli ilgi, gördü.. Hatta”siz oradamıydınız” diyenler oldu. Hemen belirteyim Ankara’ya gitmedim.. Ama giden arkadaşlarla enine boyuna konuştum. Her neyse..
Kurultay’da Mete Yılmaz arkadaşa çıkan 11 oyun içinde Eskişehir’den kimler var bilmiyorum.. Eskişehir’den giden 13 delegeden 8’nin Kılıçdaroğlu’na, kalan beş kişinin ise Muharrem İnce’ye oy verdiğini öğrendim.. Hatta bu oylamanın Süheyl Batum ile Gaye Usluer’e de yansıdığını söyleyenler oldu.. Okurum” bunları isim isim yazar mısınız? Biz tahmin ediyoruz. Ama bir de sizden duymak isteriz” diyor.. Dün yazdım.. Gerek yok.. Madem demokrasiyi savunuyoruz.. Kendileri çıkıp açık açık söylemeli değil mi? Hatta Mete Yılmaz’a çıkan 11 oyun arasında kaç Eskişehir’li oyu var bilinmeli.. Şunu belirteyim.. Keşke Mete arkadaş PM ‘ne girseydi değil mi? Kendisini cesaretinden dolayı kutluyorum.