Görüşler
İlle de Mehmetçik
Daha doğmadan düşünmeye başlar ana-baba:
"Çocuğun adı ne olsun?"
Pek çok yol vardır...
"Zamana, aşka, mevsime.."
İktidara..
"Şampiyona göre bile değişir..."
Kimi "Ecevit" der..
Kimi "Evren..."
Devir döner, devran döner...
Kimi "Büşra" der..
Nüfus Müdürlüklerine kabul ettirebilseler..
Pek çok "Emenike" olur...
Erkekse "Melo.."
Kızsa "Meloş..."
…………
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre 2000 yılından itibaren…
En çok kullanılan kız isimleri:
"Fatma" : 2 milyon 513 bin 365..
"Ayşe" : 1 milyon 913 bin 870..
"Emine" : 1 milyon 508 bin 467...
Ya erkekler?
"Mehmet” : 2 milyon 639 bin 891..
"Mustafa: 1 milyon 979 bin 887..
"Ali” : 1 Milyon 599 bin 759...
………..
Tepesi atmıştı kadının, "Hiç değişmiyor, hiç!" diye bağırıyordu:
"Fatmalar cazgır, Emineler saf oluyor..."
Zavallı "Ayşeler.."
"Hep itilmiş, kakılmış!.."
Ya erkekler?
Görüyorsunuz..
"Mustafa Kemaller tükenmez..."
Aliler de hep halkın gözdesi...
Ama "Mehmet'ler yok mu?
Türk halkının en güvenilir ve vazgeçilmez adı...
"Mehmet... İlle de Mehmetçik..."
Cumartesi öyküsü
Osmanlı, böyle yıkılıp gitmiş!
Zamanın birinde genç bir "Kadı" varmış...
Kendisine güvenen, kibirli bir kasaba "Kadı"sı... Dediği de dedik biri...
Bir gün yolu şehre düşmüş... Atlamış at arabasına çoluk-çocuk gitmişler.
Arabasını şehrin tam ortasındaki bir çarşı kenarına park etmiş. Çarşı esnafından önce devletin görevlileri kendisini uyarmışlar:
"Burası park yeri değil efendim..."
Kadı ya..
"Bana ne değilse, nereye istersem oraya park ederim..."
Görevli tekrar uyarmış ama boşuna..
Kadı ya..
"İstediğim yere koyarım..."
Bu kez çevredeki esnaf toplanmış, Kadı'nın üzerine yürümüşler ama tam o sırada zabitler gelmiş. Hemen devletin görevlisini alıp karakola götürmüşler.
Kadı da davacı olmuş...
Devletin görevlisi ne yapsın?
Çaresiz, tepesine binmişler!
Öteki de Kadı ya...
Adamcağız "Kadı'lar Üstü Kurul" dan izin almadan karşı dava açamıyormuş...
“Çekmiş yıllarca çileyi…”
Galiba..
"Osmanlı da böyle yıkılıp gitmiş..."
……………
Dünya durdukça "Kadı"lar bitmiyor...
Ama merak etmeyin..
"Artık devlet yıkılmaz..."
Kimin yıkılıp gideceğini de..
"Zaman herkese gösterecek..."
Neyzen'den fasulye benzetmesi
İkinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilen bir zat, çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar...
Bir gün karşılaştıkları Neyzen takılır:
"Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor..."
Nazır şaşırır:
"Genç yaşta vali oldu, neden fasulyeye benzesin?"
"Ben de onun için benzetiyorum" demiş Neyzen:
"Fasulye de sırığa sarılarak böyle büyür!"
Victor'un saati
Kanlıkavak’taki "Eskişehirspor Akademisi"nde geleceğin yeteneklerini izlerken yanımıza geldi Victor...
Köşemizi okuyanlar anımsayacaktır…
Senegalli bir genç... Osmangazi'den mezun oldu ve hala tesislerdeki kafeteryada çalışıyor...
İşletme mezunu ve ana dili gibi de Türkçe biliyor...
Elimizdeki saatte bulunan küçük çizgili resmi gösterip sorduk kendisine:
"Bu kim?"
Anında yanıt:
"Kemal Atatürk..."
Hemen uzattık saati kendisine ve hediye ettik...
Senegal’den gelmiş ve öğrenmiş Atatürk'ü...
Günün Balı
Adalet ancak gerçekten mutluluk da adaletten doğar.
Emile Zola
Kolsuz Yaşar'dan
Tası, sabunu toplayıp peştemalla tüyelim abiler...
"Ortalıkta, hamam fareleri varmış!"
Gerilim
Eskiden "faili meçhul cinayetleri" vardı..
Bugün, "faili masum" cinayetler!..
Günün Olay
Böyle zamanlarda devletin başında devlet adamı basiretine sahip etkili kişilerin olmaması halinde, oyunu bozmak bizzat vatandaşın kendisine düşer...
Aman dikkat!..
Balthör
Günün Biberi
"Salı sallanır" lafı ilk nereden çıktı, bilmiyoruz. çAncak siyasi partilerin "grup toplantılarında" esip gürleyen liderleri dinleyince bu aralar "Salı"nın neden "sallandığı" anlaşılıyor...
Gani Yıldız
Köylülerin düşürdüğü tabut
Sibirya'nın köylerinden birinde bir cenaze mezarlığa götürülüyormuş. Derenin kenarından geçerken tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. Tabutun içindeki ceset d dereye yuvarlanmış. Derenin akıntısı cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına kadar sürüklemiş...
Balıkçılar, "Acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük?" endişesine kapılarak, cesedi askeri kışlanın dikenli tellerine bırakmışlar. Nöbetçiler bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek, cesedi yaylım ateşine tutmuşlar.
Hemen ambulans çağırılmış, delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış... Operasyon 6 saat sürmüş.. Sonunda ameliyattan çıkmış doktor ve yanındakilere "Çok zor oldu ama" demiş:
"Yaşayacak galiba!.."
Şaşırtan ayı!..
Dağda dolaşan avcı, bir bakmış karşıdan büyük bir ayı kendine doğru geliyor... Hemen yere yatıp ölü numarası yapmış... Ayı yanına gelmiş ve kulağına eğilerek "Kalk be kardeşim, kalk" demiş:
"Yan gelip yatma numaraları eskidi artık!.."
Cumartesi öyküsü
Osmanlı, böyle yıkılıp gitmigî Zamanın birinde genç bir "Kadı" varmış...
Kendisine güvenen, kasaba "Kadı"sı... ^fcştapediği de dedik biri...
Bir gün yolu şehre düşmüş... ^tlamış at arabasına çoluk-çocuk gitmişler. mmmmmma
Arabasını şehrin tam ortasındaki bir çarşı kenarına park etmi<a. Çarşı esnafından önce devletin görevlileri kendisini uyarmışlar:
"Burası park yeri değil efendim..."
Kadı ya..
"Bana ne değilse, pereye istersem oraya park ederim..."
Görevli tekrar uyarmış ama boşuna..
Kadı**** <* ~ "İstediğim yere koyarım..."
Bu kez çevredeki esnaf toplanmış, Kadı'nın üzerine yürümüşler ama tam o sırada zabitler gelmiş. Mpföiffîpp^ /pemen devletin görevlisini alıp karakola götürmüşler. Kadı da davacı olmuş...
Devletin görevlisi ne yapsın?
Çaresiz, tepesine binmişleri
Öteki de Kadı ya...
Adamcağız "Kadı'lar Üstü Kurul" dan izin almadan karşı dava açamıyormuş...
^Çekmiş yıllarca çileyi...^' Galiba..
"Osmanlı da böyle yıkılıp gitmiş..."
Dünya durdukça "Kadı"lar bitmiyor... Ama merak etmeyin.. "Artık devlet yıkılmaz..." Kimin yıkılıp gideceğini de.. "Zaman herkese gösterecek..."
GününŞiiri_____ Birlikte olunca
Dostlar dar boğazdan geçip geldik
Şimdi buluştuk ya o hoş bulduk
Aman ne güzel bak buradayız biz
Duru sular gibi yüzlerinizde mutluluk
Dostlar siz varsınız ya bu dünyada
Bunu bilmek yeter vallahi
Dostlar diyorum ki biz birikiyoruz
Uzaklarda sessizce kendi kendimize
Damla damla vererek her gün gücümüzden
Belki zor oluyor yoruluyoruz
Ama bire kırk alıyoruz ektiğimiz ekinden
Şimdi hep buradayız kutlayalım dostlar
Bu akşam çoğaldığımızı bilmek Renk katsın şölenimize...
Talip Apaydın (Varlık-1963)
"Çoeuğun adı ne olsun?" Pek çok yol vardır... "Zamana, aşka, mevsime.." İktidara..
"Şampiyona göre bile değişir..."
Kimi "Ecevit" der..
Kimi "Evren..."
Devir döner, devran döner...
Kimi "Büşra" der..
Kimi "Kübra..."
Nüfus Müdürlüklerine kabul ettirebilseler.. Pek çok "Emenike" olur...
mm
Erkekse "Melo.." Kızsa "Meloş..."
İçişleri Bakanlığı*nm verilerine göre 2000 yılından itibaren V&ti&kVh +&taW*t...
En çok kullanılan kıa isimleri: "Fatma" r 2 milyon 513 bin 365.. "Ayşe" : 1 milyon 913 bin 870.. "Emine" : 1 milyon 508 bin 467... Ya erkekler?
"Mehmet": 2 milyon 639 bin 891.. "Mustafa: 1 milyon 979 bin 887.. "Ali" : 1 Milpon 599 bin 759...
Tepesi atmıştı kadının, "Hiç değişmiyor, hiç!" diye bağırıyordu:
"Fatihalar cazgır, Emineler saf oluyor..."
Zavallı "Ayşeler.." "Hep itilmiş, kakılmışl.."
Ya erkekler?
Görüyorsunuz.. "Mustafa Kemalller tükenmez..." Aliler de hep halkın gözdesi... Ama "Mehmef'ler yok mu?
Türk halkının en güvenilir ve vazgeçilmez adı... "Mehmet... İlle de Mehmetçik..."
Günün Şiiri
Birlikte olunca
Dostlar dar boğazdan geçip geldik
Şimdi buluştuk ya o hoş bulduk
Aman ne güzel bak buradayız biz
Duru sular gibi yüzlerinizde mutluluk
Dostlar siz varsınız ya bu dünyada
Bunu bilmek yeter vallahi
Dostlar diyorum ki biz birikiyoruz
Uzaklarda sessizce kendi kendimize
Damla damla vererek her gün gücümüzden
Belki zor oluyor yoruluyoruz
Ama bire kırk alıyoruz ektiğimiz ekinden
Şimdi hep buradayız kutlayalım dostlar
Bu akşam çoğaldığımızı bilmek
Renk katsın şölenimize...
Talip Apaydın (Varlık-1963)